Biri çıksın konuşsun
İstanbul’dan yöneltilen sorulara Antalya’dan yanıt gelmeli. İsmail Cem Televizyon Ödülleri’nin adına yakışır bir şekilde devam etmesi için gerekli olan bu...
Günlerdir medyada İsmail Cem Televizyon Ödülleri eleştiriliyor. Kimi kategorilerde yanlış yapıldığını söylüyor, kimi jürinin yaptığı tercihe karşı olduğunu dile getiriyor, kimi TRT’nin yarışmayı protesto ettiğini yazıyor. Onca insan sanki duvara konuşuyor. Çünkü karşı taraftan ‘tık’ yok. Peki bu işin sahibi yok mu? Var. Antalya Büyükşehir Belediyesi ve AKSAV. İkisinin de başkanı aynı; Prof. Dr. Mustafa Akaydın.
Dört dalda ödül alan ‘Hanımın Çiftliği’ dizisinin yapımcısı, yönetmeni ve başrol oyuncusu ortaklaşa basın toplantısı düzenleyip, “Ezel dizisiyle yarışma arasındaki organik bağları açıklayın” diyorsa, susmanın, dinlemede kalmanın değil, konuşmanın zamanıdır artık.
Bu satırların kaleme alındığı saatlere kadar İstanbul’dan yöneltilen sorulara Antalya’dan yanıt veren olmamıştı. Umuyor ve diliyorum ki en kısa sürede Akaydın, bir basın toplantısı ya da basın açıklamasıyla, yapılan eleştiri ve suçlamalara gerekli yanıtları verir. İsmail Cem Televizyon Ödülleri’nin İsmail Cem’in hayatı gibi lekesiz ve tertemiz devam etmesi için de bu gereklidir. Bu ödül törenini düzenleyenler yapıcı eleştirilerden gereken dersleri çıkarmalı, seneye bu aksaklıkların olmaması için çalışmaya şimdiden başlamalı. Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın , İsmail Cem Televizyon Ödülleri’ni düzenleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi ve AKSAV’ın Başkanı olarak en azından Mehmet Aslantuğ ile Seda Turgut’un iddialarına yanıt vermesi gerekmez mi?
Dört ödül verdiğiniz bir yapımcı bile bunları söylüyorsa, ortada ya bir yanlış ya da enformasyon eksikliği var demektir.
Daha ilkinde TV dünyasında ciddi bir boşluğu doldurduğuna inandığım İsmail Cem Televizyon Ödülleri’nin üstünde dolaşmaya başlayan kara bulutları, Akdeniz’den esecek bir rüzgarın en kısa sürede dağıtması şart...
Kocanızın sizi aldattığı kadınlar sizden özür dileseydi kabul eder miydiniz?
Eşi Jesse James’in evliliklerinde ilişki yaşadığı dört kadından ikisinin Oscarlı yıldız Sandra Bullock’tan özür dilemiş olması birçok açıdan ilginç bir durum. Sandra Bullock’tan ilk özür dileyen dövme modeli Michelle McGee oldu. Son olarak da striptizci Melissa Smith, Sandra Bullock’a bir faks çekip özür diledi. Jesse James’le uzun süreli bir ilişki yaşadığını açıklayan 35 yaşındaki Smith, Bullock’a gönderdiği faksta şunları yazdı: “Yaptıklarımın hiçbir açıklaması yok. Sizi üzdüğüm için çok özür dilerim. Evli bir erkekle beraberlik yaşamam affedilir bir şey değil, ama bilmenizi isterim ki sizi asla üzmek istemezdim. Kendimi affetmeyeceğim.”
Şimdi bu konuda yanıtlanması gereken o kadar soru var ki? Birincisi; Melissa Smith’in Sandra Bullock’a çektiği faks, nasıl oldu da medyanın eline geçti? Taraflardan hangisi bu özür faksını medyaya servis etti? Bunu yapanın amacı neydi?
İkincisi; Michelle McGee ve Melissa Smith, neden Jesse James’in ihaneti yüzünden, eşinden özür diler? Bir kadının, eşinin kendisini aldattığı kadından gelen özür, kabul edilir mi? O özür, o kadının kalp yarasına pansuman olur mu?
Üçüncüsü de; Melissa Smith, kendini affetmeyerek ne yapacak? Bir daha striptiz mi yapmayacak? Bundan böyle evli erkeklerle ilişki mi yaşamayacak?
Sandra Bullock’un yerinde olsaydınız bu özürleri kabul eder miydiniz?
Sanatçılara site yapmanın riskleri
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile KİPTAŞ’ın Bahçeşehir’de 1000 konutluk ‘Sanatçılar Sitesi’ ve Huzur Evi yaptıracağından haberim yoktu. Tebernüş Kireçci’nin Milliyet’teki köşesinde Erol Evgin’in yaptığı açıklamadan öğrendim bunu. Evgin’in yaptığı açıklamaya göre Kadir Topbaş’ın ‘Sanatçı Gözüyle İstanbul’ adlı yemeğinde, bazı sanatçıların evsizlikten yakınması üzerine harekete geçen belediye, KİPTAŞ’la ortaklaşa böyle bir projeyi hayata geçirme kararı vermiş. Asıl açıklama Kadir Topbaş’ın sanatçılarla 5 Mayıs’ta gerçekleştireceği ikinci buluşmada yapılacak. ‘Sanatçı Gözüyle İstanbul’ buluşmasından hayata geçen ilk projenin ‘Sanatçılar Sitesi’ olması ilginç. O zaman bu buluşmaya ‘Sanatçı Gözüyle İhtiyaçlarımız’ deyin bari. Sanatçılar siteden bedava ev sahibi olmayacak, banka kredisi ve uygun ödeme koşullarıyla alacak. İmkanı olmayan yaşlı sanatçılara da burada yapılacak huzurevinde kalma imkanı sağlanacak. Amaç güzel, ancak önceki uygulamalardan biliyoruz ki, daha inşaat bitmeden, haklarını devredip gidiyor sanatçıların çoğu. Benden söylemesi...