“Her şerde bir hayır vardır...”
Bu söz, atalarımızın başımıza gelen sevimsiz bir olayı çekilir kılmak için buldukları sihirli bir cümle midir, yoksa gerçeğin ta kendisi mi?Bence ikincisi.
Niye mi?
İşte size çok somut bir örnek...
Gören her insanın yüreğini yakan mülteciye kameraman çelmesinin üstünden
kaç gün geçti?
“Macaristan’a ve Macar polisine yardım etmek için o çelmeyi attım” diyen kameraman Petra Laszlo artık işsiz.
Evini, doğup büyüdüğü toprakları Suriye’de, ailesinin bir kısmını Türkiye’deki kampta bırakıp, kucağındaki çocuğuyla umut yolculuğuna çıkan Suriyeli baba Osama Abdul Mohsen’in akıbetiyle ilgili okuduğum haber kadar son günlerde hiçbir şey mutlu etmedi beni.
Petra Laszlo’nun insanlığa taktığı çelme sayesinde o babanın savaştan önce Suriye 1. Ligi’nde başarılı bir futbol antrenörü olduğu ortaya çıktı.
Madrid’deki Ulusal Teknik Direktörler Eğitimi Birliği (CENAFE), Suriyeli babayı Almanya’daki kampta bulup, ona hem iş, hem de Madrid’de ev verdi.
Mohsen, en kısa sürede Türkiye’deki kamplarda kalan aile üyelerini alıp Madrid’e götürecek.
Macar kameraman, o çelmeyi atmasa, on binlerce mülteci arasında kaynayıp gidecekti Osama Abdul Mohsen.
O çelme insanlıktan nasibini almamış kadını işsiz bıraktı ama Suriyeli babanın ve ailesinin kaderini değiştirdi.
Gerçekten de “Her şerde bir hayır var”mış demek ki!
Yeter ki sen insanlıktan bir milim sapma.
Herkes eninde sonunda layığını bulur, “şer”ler “hayır” olur ve ilahi adalet tecelli eder.