Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Esra Erol’un çocukluk ve gençlik fotoğrafları bugünün habercisiymiş. İyi bir projede oynama şansı bulması halinde Erol’un, Türkiye’nin aranan oyuncuları arasına gireceğine eminim

Çok iyi tanıdığımız ünlüleri aslında ne kadar tanıyoruz?
Cine 5’te yaptığım ‘Senin Hikayen’ adlı programdan sonra şu kanaate vardım. Şov dünyasının ünlülerine dair bildiklerimizin çoğu, bugünlerine dair. Şöhreti yakalamadan önceki hayatlarına dair çok fazla şey bilmiyoruz. Ünlülerin, çocukluğundan bugüne hatıralarının saklı olduğu fotoğraf albümlerine göz atıp, o fotoğraflar hakkında bilgi aldıkça, ‘buz dağı’nın görünmeyen yüzünün, görünenden daha büyük ve renkli olduğu çıkıyor ortaya. Örneğin Esra Erol. Türkiye onu ‘İzdivaç’ programıyla tanıdı.

Haberin Devamı

BU KABADAYIYI TANIDINIZ MI


Peki ya öncesi?
Kısa sürede Türkiye’nin başarılı televizyon yıldızlarından biri olan Erol, bugünlere nasıl geldi? Esra Erol’un çocukluk, gençlik fotoğraflarının her biri, aslında bugünün habercisi. Çünkü o, 15 yaşındayken Kütahya’da ‘Radyonuzda DJ’lik yapmak istiyorum’ diye kapısını çaldığı radyocu ‘Enerji Fatih’ten “Senden bir şey olmaz” yanıtı alınca, “Göreceksin, benden bir değil, iki şey olacak” diyecek kadar hırslı ve azimli biri.
Bu gece Cine5’te yayınlanacak ‘Senin Hikayen’in çekimlerinde Erol’un çocukluk ve gençlik fotoğrafları arasında yolculuk yapınca gördüm ki okuldaki her sosyal faaliyette Esra Erol başrolde. Kaç lise öğrencisinin aklına gelir, gittiği dershaneye para vermemek için orayı sponsor yapmak? Esra Erol’un bir başka özelliği de bir saç değişikliğiyle tanınmayacak kadar farklı bir tip haline gelmesi.
Saçının modeli ve rengi her değiştiğinde bambaşka biri oluyor çünkü.
Esra Erol’un iyi bir projede oynama şansı bulması halinde Türkiye’nin aranan oyuncuları arasına gireceğine eminim.
Bir insan saç ve makyajındaki küçük oynamalarla tanınmayacak kadar nasıl değişir?
3 - 4 yıl önce Levent Kırca’nın plastik makyajla kabadayı yaptığı Esra Erol’u tanıyabildiniz mi?
Esra Erol’un sadece bu halini değil, saç renginin değiştiği birçok fotoğrafında tanıyamadım.
Küçük müdahalelerle, büyük farklar yaratmak bu olsa gerek.

Entrika dizilerinde bile olmuyor bunlar
Halis Toprak’ın intihara kalkışan eşi Nazlıcan’ı köşkün müştemilatına göndermesi, entrika konusunda en iddialı ‘Ağa’ dizilerinde bile yok

BU KABADAYIYI TANIDINIZ MI


Polisin yaptığı son ‘Telekulak çetesi’ operasyonunun ayrıntıları gerçekten de tüyler ürpertici. Bir insan, ister kıskandığı sevgilisi olsun, ister ayrılırken tazminat ödemek istemediği eşi, isterse rakibi, onların telefonlarını niye dinlemek ister?
Bu nasıl bir paranoyadır?
Bu nasıl bir insanlık, bu nasıl bir ahlaktır?
İşin daha da vahim yanı, özel hayata zerre kadar saygı duymayan bu insanların, toplum tarafından tanınan ve saygı duyulan insanlar olması. Bu olayla şunu bir kez daha anladım ki, en güçlü insanların da en zayıf halkaları zaafları.
Demek ki zaafı kadar güçlü olabiliyor insan. Hiçbir senaryo, gerçekten daha ilginç değildir.
Onca dizi yayınlanıyor bu ülkede.
Entrika konusunda en iddialı dizilerde bile olmuyor böyle şeyler.
Dizilerde olunca toplumun büyük bir kesimini, “Bu kadar da olmaz” diye ayağa kaldıran entrikalar, gerçek hayattakilerin yanında zemzemle yıkanmış kadar temiz kalmıyor mu Allah aşkına?
Baksanıza Halis Ağa’ya.
71 yaşındaki Halis Toprak’ın kendine eş olarak aldığı 17 yaşındaki Nazlıcan’ın, intihara teşebbüs etmesine karşılık verdiği cezaya bakar mısınız?
Halis Ağa, onu köşkün bahçesindeki müştemilata göndermiş.
Dizilerin senaristleri böyle bir sahne yazsa, ortalık kalkar ayağa: “Hangi devirde yaşıyoruz? Devlet, o kızı koruma altına almalı.” Onlar dizi, yani hayal ürünü, ama bu gerçek. Dizi ‘Ağa’ları, insanlık onuruyla bağdaşmayacak bir şey yaptığında ortalığı ayağa kaldıranların, gerçek ‘Ağa’lar daha da beterini yaptığında suskun kalmalarını aklım almadı.