Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Burcu Canbaş, Fidan Tozan ve Seyran Aydoğan adlı üç genç kızdan oluşan MP3’ün Haber Türk’te bir söyleşisini okudum.
MP3’ün yeni albümünün adı “Orta Şekerli Kahve”, ama grup üyelerinin dilleri “acı kahve” hatta “acı biber” gibi...
Müzik yolculuğunun daha başında olan üç genç kızın ağzından hiç iyi bir söz çıkmaz mı?
Söyledikleri şu sözlere bakar mısınız?
Burcu Canbaş: Sibel Can, “Orta Şekerli Kahve” şarkısını bizim albümden bir ay sonra okuyacaktı, maalesef öyle olmadı. Şarkıyı bizden önce okudu, çok kırıldık. Destek olmasını beklerdik.
Burcu Canbaş: Eurovision’a gitmek isteyen Hande Yener’in altyapısını bilmiyorum. Oradaki insanlarla iletişim kurabilmek de gerekiyor.
Fidan Tozan: İngilizce biliyor olmak şart. Hande Yener ve Demet Akalın, İngilizce bilmiyor.
Seyran Aydoğan: Hande ve Demet, barlarda şarkı söylediler. Eurovision farklı, onlarda o potansiyeli göremiyorum.
Fidan Tozan: Mesela Demet Akalın katıldığı bir programda canlı şarkı söyleyememişti. Eğer Eurovision’da canlı söyleyemezse ülkemiz için bu gerçekten çok kötü olur.
Fidan Tozan: Müzikte eskiden rakip olarak gördüğümüz bir grup vardı, ama artık kalmadı. “Hepsi” oldu, “Hiçbiri”. Biz daha iyiyiz. Sanırım onların müzikal geçmişleri de yok, bale eğitimi almışlar.
Allah aşkına bu MP3’ü kim doldurdu?
Herkese “bozuk çalıyor”, cin olmadan şeytan çarpmaya kalkıyor.

Ajda Pekkan şov için siyahlara bürünmek!
Avea ve Hitt Prodüksiyon ortaklığında yapılan Harbiye Açıkhava Konserleri’nin beşincisi, Süperstar Ajda Pekkan’la son bulacak.
Bu yıl Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda verdiği ilk konserinde giydiği mayo, ikincisinde kırık ayağına yaptırdığı kamuflajla gündem oluşturan Pekkan’ın 20 Ağustos’taki konserinin sürprizi ise basın mensupları olacak.
O gece Ajda Pekkan konserini takiple görevli basın mensupları Açıkhava Tiyatrosu’na, tek tip kıyafetle gidecek.
Konsere siyah pantolon, siyah gömlek giyip, siyah kravat takarak gelmesi istenen basın mensupları, kırmızı halıdan yürüyüp sahneye çıkacak Pekkan’ın sahne şovunun bir parçası olacak.
O konseri takiple görevli basın mensuplarının Ajda Pekkan gibi bir Süperstar’ın şovunun bir parçası olmaya itiraz etmez.
Ama o tek tip kıyafet işi yok mu, işte o zor!
Hem de siyah renkte pantolon, kravat ve gömlek?
Ayrıca şunu da anlamış değilim.
Niye şık bir pantolon ve gömlek üstüne kravat değil de, baştan aşağı siyah?
“Magazinci” denince sizin aklınıza, baştan aşağı siyah giyinmiş “karanlık tipler” mi geliyor?
Eskiden “Kiri göstermez” diye siyah giyen müzisyenler, garsonlar bile bu mafyöz görüntüyü çoktan terk ettiler.
Baksanıza “Kurtlar Vadisi”ndekiler bile artık öyle giyinmiyor.


İspark’ın yarattığı yeni “değnekçiler”!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, sokakları “değnekçiler” diye adlandırılan otoparkçılardan kurtardı diye sevinmiştik.
Ama sevincimiz uzun sürmedi.
Çünkü İspark, bazı noktalarda park alanlarını “değnekçiler”e kiralamaya başladı.
İspark tabelasını görüp, boş yer de bulunca yanaşıyorsunuz ama park etmeniz mümkün değil. Özellikle de restoran civarlarında...
Hemen biri yanınızda gelip, “Buraya park edemezsiniz” diyor ve sonra onunla muhabbetiniz şöyle sürüp gidiyor:
- Ama tabelada İspark yazıyor?
- Yazabilir, ama İspark burayı bize kiraladı.
- Burayı İspark’tan kiraladığınıza dair bir sözleşmeniz, belgeniz var mı?
“Var” diyen “değnekçi”, hemen cebinden bir fiş çıkarıyor.
İspark’ın kestiği fişte sadece 215 TL ve ağustos yazıyor.
Zaten fişte başka ne olabilir ki!
Böyle sınırları belli olmayan bir kiralama yöntemi mi olur?
Sokağı “değnekçiler”den kurtaran İspark, isteyene dükkânının önünü kiraya verecekse, bunu da bir kurala oturtmalı. İspark, kendi eliyle yeni “değnekçiler” yaratmamalı.
İspark, tabelasını görüp, park etmek isteyenleri, mafya kılıklı tiplerle karşı karşıya bırakmamalı.
İspark, kiraya verdiği yerlerden kendi tabelasını kaldırıp, oranın kime tahsis edildiğini açıkça yazmalı...


Ebru’yu değil, kendini düşündü
RTÜK, Kanal 7’deki “Ebruli Günler”in sunucusu Ebru Gediz’e, “Konuğunu stüdyodan kovduğu için’’ ceza verdi. RTÜK üyeleri arasında bu cezaya tek itiraz, eski bir Kanal 7 yöneticisi olan RTÜK eski Başkanı Zahid Akman’dan geldi.
Ne var şimdi bunda? Onca davayla uğraşan Akman, bu cezaya “Evet” deseydi, o zaman da “ihanet”le yargılanacaktı.