Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Köksal Toptan’ın, Can Dündar’ın “Mustafa” filminin galasının Dolmabahçe Sarayı’nda yapılmış olmasından dolayı duyduğu pişmanlığı Hürriyet’te okudunuz mu?
Okumadıysanız, tekrar etmekte yarar görüyorum.
Fatih Çekirge soruyor, Toptan yanıtlıyor:
- Dolmabahçe Sarayı’nın açılması için izni verdiğinizde filmi izlemiş miydiniz?
- Hayır... Ama o zaman dedim ki, Dolmabahçe bu film için özel bir yer tabii... Atatürk var, Can Dündar iyi bir isim.
- Peki şimdi olsaydı sarayı yine açar mıydınız?
- Açmazdım.
- Neden?
- Tartışmaları görüyorsunuz. Sonra bazı sahneler var... Çok içki, sigara gibi...
- Siz filmi Ankara’da izlediniz. Sonra ne düşündünüz. İyi ki Dolmabahçe’yi açtık dediniz mi?
- Hayır ağzımız yandı doğrusu. Bir daha olmaz ...
Fatih Çekirge’nin Hürriyet’teki “Perde Arkası” adlı köşesindeki diyalog aynen böyleydi ...
Devletin hangi nasıl bir zihniyetle yönetildiğini anladınız mı?
Devlet, böyle bir keyfiyetle yönetilir mi?
Bu devletin tarihi mekânlarını hangi koşullarda kullanıma açacağının bir kanunu, bir yönetmeliği yok mu? Burada bir filmin galası yapılacaksa, bu izni vereceklerin de filmi izleyip, içeriğinin o mekâna uygun olup olmadığını kontrol etmesi gerekmez mi?
“Atatürk var, Can Dündar iyi bir isim”, bir izin için yeterli kriter sayılabilir mi?
Demek ki Sayın Toptan, “Mustafa”yı Can Dündar gibi “iyi bir isim” değil de bir başkası çekmiş olsa, gala için ona Dolmabahçe vermeyecekti.
Söz konusu mekân Dolmabahçe Sarayı değil de, Köksal Toptan’ın Bartın’da ailesine ait bir yer olsa onun şahsi beğenisine göre tercih yapmasına kimse bir şey diyemez.
Ancak Toptan bu sorumluluğu TBMM adına yapıyorsa, burada şahsi kanaati değil, devletin yazılı kuralları devreye girmeli.
“Mustafa” orada galası yapılacak bir filmse -ki bana göre öyle- izin verilmeli... Değilse, araya kim girerse girsin o izin verilmemeli ...
Toptan’ın, çoğu filmi bile izlememiş “linç korosu”nun söylediklerini tek doğru kabul edip, “Mustafa”dan sonra Dolmabahçe Sarayı’nı bu tür etkinliklere kapattığını açıklaması da başlı başına skandal...
Ya Toptan’ın, Dündar’ın “Mustafa”sına kızıp, Dolmabahçe’yi bir daha kimseye vermeyeceklerini söylemesine ne demeli?
Bu zihniyet toptan değişmedikçe Türkiye’nin “gelişmekte olan ülkeler” arasından sıyrılıp, gelişmiş ülkeler arasına girmesine imkânı yok.