Geçen hafta Hülya Avşar’la ilgili bir yazı yazmıştım. ‘Avşar plato para basıyor’ başlıklı yazımın içindeki birkaç cümle olay oldu. Çünkü, yazıda Avşar’ın Levent’teki İstanbul Sapphire’den 1 milyon 600 bin dolara satın aldığı daireden zarar ettiğine dair kısa bir açıklaması da vardı. Sapphire’in ilk alıcılarından biri olduğunu söyleyen Avşar, “Kriz nedeniyle fiyatlar düştü. Orası en kötü gayrimenkul yatırımım oldu. 300-400 bin dolar civarında zarar ettim” demişti.
Yazının çıktığı gün beni arayan Sapphire’in sahibi Nahit Kiler, “Hülya Hanım, buradan nasıl bir kazanç bekliyordu, bilmiyorum. Ancak söyledikleri doğru değil. Fiyatlarımız düşmedi, aksine yükseldi” dedi. Kiler Holding’in Yönetimi Kurulu Başkanı Kiler, aralarındaki sözleşme gereği Sapphire’in inşaatı bitene kadar Avşar’ın dairesini satmasının mümkün olmadığını söyledi. Ama isterse sattıkları fiyattan daireyi geri alabileceklerini belirtti. Kiler’e telefonda, “İsterseniz ilk fırsatta sizin söylediklerinize de yer vereyim” dedim, istemedi.
Ertesi gün ne göreyim? Kiler’in “Hülya Avşar’ın 1 milyon 600 bin dolara aldığı dairelerin fiyatı düşmedi, arttı. 1 milyon 900 bin dolara çıktı. Avşar’a sattığımız daireyi aynı fiyata geri almaya hazırız” sözleri ekonomi basınında!
Kiler’in açıklamasından sonra Avşar, dairesini geri vermek için hemen atağa geçti. Kiler’i birkaç kez aradığını ama ulaşamadığını söyleyen Avşar, “Onlar, dairemi aldığım fiyattan geri almaya hazırsa, ben de vermeye hazırım” dedi. Benden söylemesi!
‘İyi Günde Kötü Günde’ adlı oyunlarını İsviçre ve Avusturya’da sahnelemek için hafta sonu Avrupa’ya giden Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün’e hastalık engel oldu. İkili, cumartesi akşamı mini Avrupa turnesinin ilk ayağı için Zürih’te sahneye çıktı. Ancak Nilgün Belgün, oyunun başında sahnede düşüp bayıldı. Doktorların soğuk algınlığı teşhisi koyduğu oyuncu, rahatsızlığı nedeniyle arkadaşını yarı yolda bırakmak zorunda kaldı.
Allah’tan Nilgün Belgün’ün Ali Poyrazoğlu gibi yetenekli bir ortağı var. Poyrazoğlu, Avrupa’da yaşayan tiyatro sevdalısı Türkler’i oyunsuz bırakmadı. ‘İyi Günde Kötü Günde’nin Avusturya ayağı için bilet alan gurbetçilerin karşısına tek başına çıkıp, tek kişilik oyununu sahneledi. Belgün’e geçmiş olsun dileklerimi, Poyrazoğlu’na da tebriklerimi iletiyorum.
MÜYORBİR’LE ÜYELERİ ARASINDA SORUN VAR MI?
MÜYORBİR üyesi şarkıcıların, yorumcu haklarını ödemediği için meslek örgütleriyle mahkemelik olan İstanbul FM’in ödüllerini almaya gitmesini eleştirmiştim. Yazıdan sonra bir hayli telefon ve e-posta aldım. Çoğu, önemli bir konuya parmak bastığım için tebriklerini iletti, bir kısmı da “Haklısın, ama üslup biraz sert olmuş” dedi. Aldığım e-postalar arasında MÜYORBİR’den yana dert yananlar da oldu:
“MÜYORBİR, yorumcu haklarını adil dağıtmıyor. Bu nedenle MÜYORBİR ve üyeler arasında ciddi problemler yaşanıyor. Bu yüzden meslek birlikleriyle davalık olma durumuna gelen yorumcular var. MÜYORBİR’in topladığı yorumcu haklarından şarkıcı olmayanların da nemalandığı konuşulu- yor. Bunları da araştırmanızı istiyoruz.”
Araştırmaz mıyım, ne demek? İşimiz bu! Ama şunu da unutmamak gerek. Bu tür konularda ‘bilgi’ tek başına bir şey ifade etmiyor. ‘Bilgi’, beraberinde ‘belge’ de olduğu zaman güçlü hale geliyor.