Bir davette karşılaştığım Ali Atıf Bir’i tebrik etmek istedim. Çünkü, Bir’in Kanaltürk’te ekrana gelen “Atıf Hoca ile Reklam ve Rekabet” programının Cem Yılmaz’lı bölümünü çok beğendim.
“Atıf Hoca ile Reklam ve Rekabet”, Yılmaz’ın daha önce Show TV’de ortalığı yıkıp geçtiği “Var Mısın Yok Musun?” gibi bir eğlence programı olmamasına rağmen söyledikleriyle ekran karşısındakilere yine de keyifli anlar geçirtti.
Bir, bu akşam ekrana gelecek Cem Yılmaz’lı ikinci bölümün, ilkinden daha renkli olduğunu söyledi. Bir, “Üstelik bu bölümde müthiş de bir bomba var” dedi. Bunun ne olduğunu merak edip Bir’i sıkıştırdım, o da “bomba”yı patlattı:
“Cem Yılmaz, Oray Eğin’e ‘düdük’ dedi.”
Akşam yazarı Oray Eğin’le Cem Yılmaz arasında ne gibi bir husumet olduğunu bilmediğim için ünlü komedyenin niye böyle bir çıkış yaptığını öğrenmek için Bir’den programın o bölümünün deşifresini
istedim. Gelen metin gösterdi ki Yılmaz’ın Eğin’e yaptığı gönderme “düdük”le sınırlı değil.
Yılmaz, Eğin’in, eski bakanlar, milletvekilleri, üst düzey devlet memurları ile onların eşleri ve çocuklarına verilen ve birçok ülkeye vizesiz giriş ayrıcılığı olan “yeşil pasaport”a sahip olmasını da taktı!
“Korsandan mı izleyeyim düdük?”İşte Cem Yılmaz’ın bu akşam Kanaltürk’te ekrana gelecek “Atıf Hoca ile Reklam ve Rekabet”te Oray Eğin için söyledikleri:
Ali Atıf Bir: Slumdog Millionaire’i izledin mi?
Cem Yılmaz: İzledim.
A.A.B.: Nasıl değerlendiriyorsun?
C.Y.: Sağolsun Oray Eğin bana kasedini göndermiş. Oradan izledim.
A.A.B.: Slumdog Millionaire’i?
C.Y.: Evet. Çünkü onda var herhalde, bir programa çıkmıştım, diyor ki işte “İzlememiş” diyor, “Konuşuyor” diyor, “İzlemediği halde programa çıkıyor” diyor. Yaa filmler daha vizyona girmedi. Korsandan mı izleyim düdük? (Gülüşmeler) İnanılır gibi değil.
A.A.B.: Bu düdük kısmına katılıyorum.
CY: “Aaayy! Ne çıkıyor izlemedi” diye. “Niye çıkıyorsun”u mu var?
A.A.B.: Kendisi nereden izliyormuş?
C.Y..: Yurtdışında... Onlar geziyor, biz gezemiyoruz... Vize? Ne vize var, ne bir şey? Onun yeşil pasaportu var biliyorsun!
A.A.B.: Öyle mi?
C.Y.: Ben olsam verirdim yani...
Bir’le Yılmaz arasındaki diyalog birebir bu... Kanaltürk ya da Bir, o bölüme son anda bir sansür uygular mı? Bir’le Eğin arasındaki husumeti bildiğim için, sanmıyorum.
Türbanlı kadın Baykal’a el salladı, yanındaki türbanlı onu tokatladıTelevizyon kanallarının ana haber bültenlerinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterdiği Murat Karayalçın’a destek vermek amacıyla çıktığı Başkent turundan ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “CHP medyası” diye sınıflandırdığı televizyon kanalları ilgimi çeken bu haberi, aslında birkaç saniyelik bir detay olarak verdi.
Baykal’ı taşıyan otobüsün önünden çekilen görüntüyü televizyon kanalı şu metinle ekrana getirdi:
“Ankara turunda Baykal’a sevgi gösterisinde bulunup, el sallayan arasında türbanlı kadınlar da vardı.”
Baykal’ın Karayalçın’la çıktığı bu Ankara turunun haberi “Yandaş medya”dan Ülke TV’de de vardı. Ülke TV ise Baykal ve türbanlı Ankaralılar ilişkisini şöyle haber yaptı:
“Baykal’a el sallayan türbanlı kadına, yanındaki diğer türbanlı kadınlar tepki gösterdi.”
Ülke TV’nin ekrana getirdiği görüntü ise şöyleydi:
Görüntüyü çeken kameraman kaldırımda, üç türbanlı kadın ise kaldırımın ucunda, Baykal’ı taşıyan otobüs ise yolun ortasında...
Türbanlılardan en önde olan Baykal’a el sallayıp, sevgisini iletir iletmez ilk tepki sağındaki diğer türbanlı kadından geldi. Türbanlı kadın, Baykal’a el sallayan türbanlıya önce fırça attı, sonra dirsek...
Arkadaki diğer türbanlı kadın da, Baykal sempatizanı (!) türbanlıya tepkisini, başına bir şamar indirerek gösterdi.
O birkaç saniyelik görüntüler Türkiye’de siyasi kamplaşmanın hangi noktaya geldiğinin belgeseli gibiydi...
Düzeltme ve özür: Çarşamba günkü “Ali Sunal’ın aile saadeti” başlıklı yazımda bir iletişim kazası sonucu, Nazif Özcivi ile evli olan Sunal’ın teyzesi Nur’u, aile dostları Haluk Yücesoy’un eşi yapmışım. Düzeltir, özür dilerim.