CEM, ŞAHAN, MAHSUN! SiNEMA SiZSiZ MAHZUN
Mahsun Kırmızıgül, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar’ın filmleri yoksa yüzde 35-40 oranında azalıyor Türk filmi izleyici sayısı. Allah’tan son iki yılda Ata Demirer, ‘Eyyvah Eyvah’ı ve ‘Eyyvah Eyvah 2’i yaptı da, yerli film sektörü, “Eyvah! Kurtarın, batıyoruz” diye S.O.S vermek zorunda kalmadı
Yerli film izleyicisi geçen yıla oranla yüzde 30 oranında düştü.
Niye?
Seyirci yerli filmlere mi küstü?
Hayır.
Aslında olan şu:
Önceki yıllarda yerli film izleyici sayısını yüzde 30 oranında artıranların bu yıl vizyonda filmi yoktu.
Hani şu, sinemanın kanaat önderlerinin beğenmediği “Onlar sinemacı değil”, “Yaptıkları da film mi?” diyerek eleştirdikleri Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Mahsun Kırmızıgül, 2011 için film çekmedi.
Bu yıl vizyona giren filmler arasında bu isimlerden ikisinin filmi olsaydı, yerli film izleyicisi geçen yılın rakamlarını yakalardı.
Son beş yılın en çok iş yapan yerli filmler listesine bakın, bu isimlerin filmlerini görürsünüz.
Üçü, gişenin üçte biri!
2011’de şu ana kadar 62’si yeni olmak üzere toplam 109 yerli film gösterildi.
Bu filmleri şimdiye kadar toplam 16 milyon 193 bin 917 kişi izledi.
2010 yılında gösterilen 66’sı yeni toplam 117 yerli filmi kaç kişi seyretti?
22 milyon 185 bin 739 kişi.
2010’da vizyona giren Mahsun Kırmızıgül’ün ‘New York’ta Beş Minare’sini 3 milyon 474 bin 495 kişi izledi. Şahan Gökbakar’ın ‘Recep İvedik 3’ü için 3 milyon 325 bin 913 kişi sinemaya gitti. Cem Yılmaz’ın ‘Yahşi Batı’sını 2 milyon 323 bin 061 kişi seyretti.
Bu da demektir ki, 2010 yılındaki yerli film pazarının yüzde 41.1’i bu üç filme ait.
2009’da 70’i yeni olmak üzere toplam
104 film gösterime girdi.
2009’da yerli filmleri 18 milyon 849 bin 417 kişi izledi.
Hiçbiri ‘sinemacı’ değil ama...
2009’un filmlerinden Şahan Gökbakar’ın ‘Recep İvedik 2’sini
4 milyon 333 bin 130, Mahsun Kırmızıgül’ün ‘Güneşi Gördüm’ünüyse 2 milyon 491 bin 313 kişi seyretti.
Yani her 100 seyirciden 36.2’si Kırmızıgül’le Gökbakar’ın filmleri için sinemaya gitti.
2008 yılında 51’i yeni toplam 80 film gösterildi. Yıllık gişe sayısı 22 milyon 808 bin 859 oldu.
Şahan Gökbakar’ın ‘Recep İvedik’i 4 milyon 301 bin 693, Cem Yılmaz’ın ‘A.R.O.G’u 3 milyon 707 bin 086 kişiyi sinemalara çekti.
İki filmin 2008 gişesindeki toplam yüzde
35.1. Tablo ortada.
Görüldüğü gibi Mahsun Kırmızıgül, Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar’ın filmleri yoksa yüzde 35-40 oranında azalıyor Türk filmi izleyici sayısı.
Allah’tan Ata Demirer, 2010’da
2 milyon 459 bin 815 kişinin izlediği ‘Eyyvah Eyvah’ı, 2011’de de 3 milyon 947 bin 988 izleyiciye ulaşan ‘Eyyvah Eyvah 2’i yaptı da, yerli film sektörü, “Eyvah! Kurtarın, batıyoruz” diye S.O.S vermek zorunda kalmadı.
Paniğe gerek yok.
Seneye bu üçlüden ikisi film çekse, yine eski haline gelir gişe!
İNSANLAR TARİHİNİ DİZİDEN ÖĞRENİYORSA VAH ONLARA
MHP milletvekili Yusuf Halaçoğlu, yine çarpıcı açıklamalarda bulunmuş ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisi hakkında:
“Kadınlar haremde bu kadar dekolte giymez.”
“Padişahın karşısına kimse sarıksız çıkmaz.”
“Padişah asla kimseyle yemek yemez.”
“Saraya yeniçeri giremez.”
“16’ncı Yüzyıl’da padişahın doğumu havai fişekle kutlanıyor. O zaman havai fişek mi vardı? Top atışı yapılır.”
Habertürk’ten Saliha Çolak’a ‘Muhteşem Yüzyıl’ı bu ve benzeri tarihi hatalar yüzünden izlemeye dayanamadığını açıklayan
Halaçoğlu’nun manşete çıkan
açıklamasıysa şu:
“Muhteşem Yüzyıl’ı izledikçe intihar edesim geliyor.”
Reyting şirketi Nielsen’in verilerine göre haftada ortalama 8 milyon civarında insan izliyor ‘Muhteşem Yüzyıl’ı.
Niye o kadar insan arasından sadece Halaçoğlu, intiharı aklına getirecek kadar isyan sathında?
Halaçoğlu, yıllarca Türk Tarih Kurumu’nun Başkanlığı’nı yaptı çünkü.
Hal böyle olunca sormadan edemiyor insan:
Bize tarihimizi eğrisiyle, doğrusuyla anlatması gerekenler, görevlerini layıkıyla yapmış olsaydı, bugün Halaçoğlu, “Dizide o kadar yanlış var ki, artık izleyemiyorum. İnsanların tarihleri hakkında yanlış bilgilendirilmesine yol açıyorlar” diye dert yanmak durumunda kalır mıydı?
Yusuf Halaçoğlu’nun TTK Başkanı’yken tartışma yaratan açıklamaları, bu görevden ayrıldıktan sonra, atalarını merak edenlere
‘soy ağacı şifresi’ satma hizmetinden başka bir şey yaptığını
hatırlamıyorum.
Hepsi bir yana; insanlar tarihlerini, tarih kitapları ve belgeseller yerine, senaristlerin tarihi gerçeklerle hayallerindekileri harmanladığı, tarihi aydınlatmak için değil, reyting adına kalem oynattığı ‘Muhteşem Yüzyıl’ gibi dizilerden öğreneceklerse vah onlara!