Bu yazı için bilgisayarın karşısına oturduğumda Cem Yılmaz’ın son filmi ‘Yahşi Batı’nın ilk üç günlük hasılatı henüz belli değildi.
Ancak özellikle alışveriş merkezlerindeki sinema salonlarının önündeki görüntüler, ‘Yahşi Batı’nın iyi bir giriş yapacağının habercisi gibi.
Toplam gişesi 3.707.086 olan Cem Yılmaz’ın ‘A.R.O.G’u, 406 kopya ile vizyona girmiş ve ilk üç günde 816.304 kişi tarafından izlenmişti.
Kanaatim o ki ‘Yahşi Batı’ da ilk üç günde bu civarda bir gişe yapar. ‘Şayet ilk üç günde ‘A.R.O.G’un üstünde bir gişe yaparsa, büyük sürpriz olur ve Cem Yılmaz kendine ait rekoru zorlar.
Ancak ortada şöyle bir tablo var: ‘G.O.R.A’yı 3.932.315 kişi izledi. ‘Hokkabaz’ı 1.710.212 kişi. ‘A.R.O.G’un toplam seyircisi ise 3.707.086 kişi.
Üç filmden en beğendiğim ‘Hokkabaz’dı, en az iş yapan o oldu. ‘Yahşi Batı’ da bana ‘A.R.O.G’ ve ‘G.O.R.A’dan daha iyi geldi. Gişesinin düşük olma ihtimali yüksek yani. ‘Yahşi Batı’ ile Cem Yılmaz’ın kendi rekorunu kırması zor dememin sebebi sadece bunlar değil, sinemadan çıkışta izleyenlerden duyduklarım.
Yılmaz’ın artık iki büyük rakibi var. Rakiplerden biri kendisi. Çünkü izleyicisinin Yılmaz’dan yana nedense beklentisi çok yüksek.
Yılmaz’ın filminde gülmek onları kesmiyor, izlerken ‘kopmak’ istiyorlar. Bu olmayınca da, “Film umduğum gibi çıkmadı. Daha komik bir film bekliyordum” diyorlar.
‘Recep İvedik’le ‘Aziz’in farkı Cem Yılmaz, öyle görmese de, sinema izleyicisini güldürmede en ciddi rakibi Şahan Gökbahar ya da nam-ı diğer ‘Recep İvedik’.
Çünkü, sinemalarda ‘Yahşi Batı’ başlamadan önce beyazperdede ‘Recep İvedik 3’ün fragmanı yayınlanıyor. Yılmaz’ı seyredip, gülmek için salonlara akın edenler, ‘Yahşi Batı’yı ister istemez ‘Recep İvedik’le mukayese ediyor.
Elbette Cem Yılmaz’la Şahan Gökbakar’ın tarzı aynı değil, ama insanlar onları aynı amaç için yani gülmek ve kopmak için izliyor. ‘Yahşi Batı’da da küfür var, ama ‘Recep İvedik’in eline su dökemez! Üstelik ‘Recep İvedik’ sadece çenesini değil, vücut dilini de konuşturuyor. Her önüne gelene kafa-göz giriyor.
‘Recep İvedik’, güldürmek için her şeyi yapınca seyircisi de kopuyor! Bu yüzden ‘Recep İvedik’, rekor üstüne rekor kırıyor. ‘Osmanlı terbiyesi’ almış ‘Aziz Vefa’dan, günümüz kopuğu ‘Recep İvedik’ gibi davranasını bekleyenler, haksızlık ediyor.
Çünkü biri oyunu kurallarına sadık kalarak oynuyor, öteki kural falan tanımıyor.
‘GÜNEŞİ GÖRDÜM’ EKİBİ ABD’DE TANITIM TURUNDAMahsun Kırmızıgül’ün, yazıp, yönettiği ve başrolünde oynadığı ikinci filmi ‘Güneşi Gördüm’, malum Kültür Bakanlığı ve SESAM tarafından bu yıl yapılacak ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ kategorisinde aday adayı olarak Oscar’a gönderilmişti.
Fakat filmin önce, Amerika’daki ön jüriden geçmesi gerekiyor. American Cinemateque Enstitüsü ve Amerikan Oyuncular Sendikası, her yıl Oscar’a aday filmlerden seçtikleri arasına bu yıl ‘Güneşi Gördüm’ü de aldı. İlk kez bir Türk filmi nin tercih edilmiş olması, sadece Kırmızıgül ve emeği geçenler adına değil, Türkiye için de önemli.
Türkiye’nin çeyrek asırdır kanayan bir yarasına parmak basan ‘Güneşi Gördüm’ün ‘Oscar’da finale kalacak beş yapımdan biri olması, ön jüride bırakacağı etki kadar ABD’de yapılacak tanıtım ve lobi faaliyetlerine de bağlı. Bunun bilincinde olan ekip çoktan ABD’ye uçtu. Filmin dağıtımcısı Pamir Demirtaş, yapımcısı Murat Tokat ile yaratıcısı Mahsun Kırmızıgül önden gitti.
Başrol oyuncuları Altan Erkekli, Demet Evgar ve Cemal Toktaş ise 9 Ocak’ta Los Angeles’a uçacak, sonra Santa Monica’ya geçecek. Çünkü filmin ön elemeyi geçip, aday olabilmesi oradaki 200 kişilik jürinin elinde. 16 Ocak’a kadar Amerika’da kalacak ekip, bu süre içinde filmlerini en iyi şekilde tanıtıp, jüriyi etkilemeye çalışacak.