Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

'Sağlık ve İyi Yaşam' araştırmasının sonuçları enteresan. Kaderciyiz ama 71'den önce ölmeyiz diyoruz. Kilolu olduğumuzu düşünüyoruz ama diyet yapmıyoruz. Doktora gitmek pahalı diyoruz ama sağlık hizmetlerini yeterli buluyoruz


Philips Türkiye, ERA Research & Consultancy’ye Türkiye çapında bir araştırma yaptırttı. Araştırmanın amacı, Türk halkının mevcut sağlık ve iyi yaşam durumunu nasıl algıladığını tespit etmekti. İstanbul, İzmir, Antalya, Gaziantep, Ankara, Bursa, Samsun, Kayseri, Van, Balıkesir, Trabzon ve Erzurum’da 18 yaş üstü, bin 18 kişiyle yapılan 'Sağlık ve İyi Yaşam' araştırması ortaya ilginç sonuçlar çıkardı. ERA’nın, 12 büyük şehirdeki çalışma sonunda yazdığı rapor ve yaptığı analizler şunlar:
- Sağlık ve iyi yaşamla ilgili en önemli unsurlar, insanların ne kadar stresli olduğu ve çocuklarının genel sağlık durumu. Türk halkının geneli bu konuların neredeyse hepsinden hoşnut durumda. En azından stres düzeyi, tatil yapabildikleri süreler ve geçim maliyetleri açılarından durumlarından memnunlar.
- Türk halkının yarısı (yüzde 49) herhangi bir hastalı-ğının, rahatsızlığının olmadığını belirtmiş. Bu oran erkeklerde yüzde 61’e yükseliyor.
- Türk halkının yüzde 65’i belirli bir düzeyde stres duymakta.
- Kadınlar arasında kendisini stresli hissetme durumu erkeklere göre daha fazla.
- Ülkenin ekonomik koşulları Türk halkının başlıca stres kaynağı (yüzde 76). Sağlık hizmetlerine ödenen para diğer önemli stres nedeni (yüzde 66).



Check-up, Türklerİ bozar!

'Check-up' ya da başka bir deyişle 'genel sağlık kontrolü' için doktora gitme sıklığı Türk halkında oldukça düşük.
Halkın yüzde 80’i hemen hemen hiç bu amaçla doktora gitmediğini belirtmiş, yarısından fazlası ise sağlık durumlarına yönelik olarak tamamen kendilerini sorumlu görüyor. Görüşülen kişilere önümüzdeki beş yıl içerisinde sağlıkları için tehdit oluşturacağını düşündükleri bir sorunları sorulduğunda, kalp krizi, tansiyon ve kanser ilk sırada belirtilen cevaplar. Erkeklerde yüksek kolesterol, kadınlarda ise jinekolojik hastalıklar bu sorunları takip ediyor.


Uykusuz gecelerin sebebi ne?
Türk halkının yüzde 15’i uykusunu alamıyor. Bu oran diğer ülkelerde çok daha yüksek. ( Fransa’da yüzde 45, ABD’de yüzde 37 ve Japonya’da yüzde 57) Yaşadıklarıyla ilgili endişe ve stres duymak, kişilerin gece uykularını alamamalarının başlıca nedeni olarak belirtilmiş. Ruhsal sağlık ve ev hayatı (özelikle kadınlarda) uykusuzluğun etkilediği konuların başında geliyor.


Ömür beklentisi 71 yıl
Kadere inanmak Türkiye’de önemli bir olgudur. Görüşülen kişilerin yüzde 34’ünün bu soruda spesifik bir yaş belirtememesinin nedenlerinden birinin bu olduğu düşünülmekte. Türk halkının yüzde 41’i en az 71 yaşına kadar yaşayacağını hissediyor. 65 ve üzeri yaş grubundaki kişilerin yüzde 27’siyse, en az 81 yaşına kadar yaşayacağını düşünüyor. Halkın sadece yüzde 14’ü ebeveynlerinden daha uzun yaşayacağına inanıyor.



Sağlık hizmetleri yeterli
Türk halkının yüzde 71’i sağlık ve tedavi ihtiyaçlarının karşılanması açısından, kamu kurumlarındaki sağlık hizmetlerini yeterli buluyor. (Memnuniyet özel kurumlarda yüzde 84’e ulaşmakta.)
Halkın yüzde 89’unun hastane seçiminde, teknolojik ekipmanın ne derece güncel, gelişmiş ve son teknoloji olduğu etkili.

Türkler, doktor sözü dinler!
Araştırma Türklerin yüzde 88’inin herhangi bir sorunu ya da hastalığı olduğunda yılda birkaç kere doktora gittiğini gösteriyor. Görüşülen kişilere çocukları için ne sıklıkta doktora gittikleri sorulduğunda her 10 Türk ebeveynden yedisi çocuklarını yılda birkaç kere doktora götürdüğünü belirtiyor. Hekimler, hasta olmaktan endişe duyulduğunda en çok tercih edilen bilgi kaynağı olarak gösteriliyor (yüzde 83). Aile, arkadaşlar, hastane, sağlık ocağı vb. sağlık kurumları başvurulan diğer başlıca bilgi kaynakları arasında.
Her 10 kişiden 9’u doktor ne söylerse yapıyor. Halkın çoğunluğu doktorlarıyla konuşurken rahat olduklarını belirtiyor.

Kilo ve diş sorunumuz yok!
Türk halkı daha çok evde vakit geçirmekte. Boş vakitlerinde evde dinlenmekte (yüzde 45), arkadaşlarıyla vakit geçirmekte (yüzde 32) ve televizyon izlemekte(yüzde 29).
Toplumun yüzde 73’ü kilolu olmadığını düşünmekte, ancak kadınlar, erkeklere oranla daha fazla kilo vermek istemekte. Halkının yüzde 82’si daha önce hiç diyet yapmadığını belirtmiş. Daha önce diyet yapan kişilerin yüzde 38’i diyet sonrasında istediği kiloya indiğini ve yüzde 20’si ise istediği kiloya geldiğini, fakat sonra tekrar kilo aldığını söylemiş. Halkının çoğunluğu kilo vermek istediklerinde beslenme alışkanlıklarını değiştireceklerini belirtmiş.
Kişilerin sadece üçte biri yılda bir defa ya da daha sık diş hekimine gitmekte. Görüşülen kişilerin yüzde 45’i hemen hemen hiç diş hekimine gitmediklerini söylemiş.