Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tiyatrosu’ndaki galasında izlediğim ‘Cam’, son yıllarda beni en çok güldüren ve eğlendiren oyun oldu. En çok alkışı ise Selen Uçer’in ‘Cihangir entelleri’ne saydırdığı bölüm aldı

Oyunun yazarı Levent Kazak gibi kalemini beğendiğim biri, onun yazdıklarını ete kemiğe büründürenler de Dolunay Soysert, Mete Horozoğlu, Deniz Çakır, Selen Uçer ve Bülent Alkış gibi işinin ehli oyuncular olunca, ortaya keyifle izlenen bir oyun çıkıyor haliyle.
Pazartesi akşamı Kenterler Tiyatrosu’ndaki galasında izlediğim ‘Cam’, son yıllarda beni en çok güldüren ve eğlendiren oyun oldu. Yönetmenliğini Zeynep Ocak’ın üstlendiği oyun iki perdelik bir kara mizah. Levent Kazak’ın Cihangir’le özdeşleşen ‘entel hayat’a müthiş göndermeler yaptığı ‘Cam’, kurdukları ‘seviyeli ilişkiler’ sayesinde, birbiriyle adeta akraba olan iki erkek ve üç kadın arasında geçen bir hikaye. ‘Seviyeli ilişkiler’in yan etkileri belli. Kimin eli, kimin cebinde belli değil yani...
Can ciğer kuzu sarması iki kadından biri olan Rüya evli, ama boşanmak üzereyken bir gecelik kaçamaktan hamile kalıyor. Baba kim biliyor musunuz? Rüya’nın en yakın arkadaşı İpek’le arasında seviyeli bir ilişki başlayan adam. Biri suçlu da, öteki masum mu? Değil tabii ki... İpek’in de ‘Rüya’nın eşiyle seviyeli bir ilişkisi var.
İnsanlar arasındaki sahte ilişkilere ciddi eleştiriler getiren oyunda en çok alkışı Selen Uçer’in ‘Cihangir entelleri’ne saydırdığı bölüm aldı.

Haberin Devamı

Oyun, 4 Şubat’ta Kadıköy’de
Oyunun birinci perdesinde olaylar, evli ama boşanmak üzere olduğu eşini trafik kazasında kaybeden kadının cephesinden anlatılıyor. Oyunun ikinci perdesi de birinci gibi başlıyor, ancak aynı devam etmiyor. Çünkü bu kez trafik kazasında ölen kadın, olaylara yön veren ise adam oluyor. Kara mizahın tadı da işte bu noktada çıkıyor ve izleyenleri kahkaha denizine sürüklüyor. Aysa Prodüksiyon Tiyatrosu’nun yeni oyunu 4 Şubat’ta Kadıköy Halk Eğitim’de, 6 Şubat’ta Kozyatağı Kültür Merkezi’nde, 10 Şubat’ta ise Profilo Kültür Merkezi’nde.
Ödüllü oyunculardan müthiş performanslar, ‘seviyeli ilişkiler’e yönelik müthiş göndermeler dinlemek istiyorsanız, tavsiye ederim, bu oyunu mutlaka izleyin.

‘CiHANGiR ENTELLERi’NE ‘CAM’DAN AĞIR ELEŞTiRi


BiR ELEŞTiRi DE ALKOL YASAĞINA
Türkiye’de artık galalar alkolsüz. Haliyle pazartesi akşamı Kenterler Tiyatrosu’ndaki ‘Cam’ oyununun ardından verilen kokteylde davetlilere alkolsüz içecekler ikram edildi. Levent Kazak gibi usta bir kara mizah yazarı böyle bir fırsatı kaçırır mı? Oyuncuların izleyicileri selamladığı bölümde Levent Kazak’ın gönderdiği telgrafı Mete Horozoğlu okudu. Kazak, telgrafında alkol yasağına şöyle bir gönderme yaptı: “40 yıllık tiyatro geleneğini bozup, size içki ikram edemedik stop. Avukatlarımıza danıştık, ‘Sakın ikram etmeyin’ dediler, stop. Bunlar da geçer, stop.”

Dua edin de rol gereği sigaraya yasak gelmesin
Amacım; birilerinin kulağına kar suyu kaçırmak değil. Bir önsezi ya da hüsnü kuruntu benimkisi. Yasa gereği kapalı alanda sigara içmek yasak. ‘Cam’da Deniz Çakır, canlandırdığı rol gereği oyun boyunca dört defa sigara içti. Birinde artık rol gereği mi yoksa canı çektiği için mi bilmiyorum Dolunay Soysert, Deniz Çakır’dan sigarasını alıp birkaç fırt çektikten sonra geri verdi. Levent Kazak, galalardaki alkol yasakları için “Bunlar da geçer” temennisinde bulunurken, ister misiniz yarın öbür gün, “Olur mu öyle şey?” deyip, sahnede rol gereği sigara ya da içki içmeye de yasak gelsin.

EZO SUNAL NiŞANI ATTI
2010’un Ağustos ayında nişanlanmışlardı. Evlilik yolundaki ilk adım atılmış, sıra ikinci adıma yani ‘mutlu son’a gelmişti.
Tuzla’daki yazlık evlerinde aile arasında yaptıkları nişan töreninin ardından, nikah tarihini de kararlaştırmışlardı. Nişanın üstünden bir yıl geçmeden, evlenmeyi planlamışlardı. 29 Ocak 2011 Cumartesi günü, ailelerinin ve en yakınlarının hazır bulunacağı törenle dünya evine gireceklerdi.
Türk Sineması’nın unutulmaz oyuncularından Kemal Sunal’ın 27 yaşındaki kızı Ezo Sunal ile nakliyeci nişanlısı Gökhan için geçtiğimiz pazartesi gününe kadar durum böyleydi. Sebebini bilmiyorum, ama şunu biliyorum. Pazartesi günü Ezo Sunal, nişanı attı. Nişanlısı Gökhan’la evlenmekten vazgeçti. Anne Gül Sunal’a da, cumartesi akşamı yapacakları düğüne davet ettiği dostlarını tek tek arayıp, kızının evlenmekten vazgeçtiği için nikahın iptal olduğunu bildirmek düştü.
“Gelin ata binmiş, ‘Ya nasip’ demiş” derler. Ezo Sunal’a da 29 Ocak 2011 tarihinde nikah masasına oturup ‘Ezo gelin’ olmak kısmet değilmiş demek ki!