Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ahu Tanrıkulu’yla ilişkisini anlatırken “Aşk da var, daha fazlası da. Sevgi, saygı, heyecan var” diyen Süleyman Orakçıoğlu, aşkın gücüyle yelkenleri nasıl suya indirdiğini gösteriyor...

‘COOL ADAM’I AŞK NASIL DEĞiŞTiRDi
Damat Tween’in sahibi Süleyman Orakçıoğlu’yla ‘Sevgililer Günü’ne uygun olarak sevgilisiyle ilişkisi ve aşk üzerine yapılmış söyleşiyi okuduktan sonra şöyle dedim kendi kendime:
“Aşkın gücü, en sert erkeği bile zamanla öğütüyor demek ki!”
Nasıl mı?
Orakçıoğlu, Pazar Sabah’tan Ayşe Ferhangil’in, “Spiker Ahu Tanrıkulu ile birliktesiniz. Nasıl tanıştınız?” sorusuna verdiği yanıta bakar mısınız?
“Tesadüflere inanırım. Karaköy’deki köprüyü bir ara Haliç’e almışlardı, köprünün üzerinde karşılaştık. Londra’dan dönüyorum, yorgun argın. Üzerimde bir pantolon, bir tişört. Asistanım aradı, ‘Burada bir organizasyon var, konuşmacı olarak adınız yazılı’ dedi. Hiç istemiyorum. Arabanın içinde kıyafetlerimi değiştirdim. Erken ayrılmak için uğraşırken, arkamdan bir ses geldi. ‘Röportaj yapabilir miyiz?’ diye. Tersledim önce. Röportajın beşinci dakikasında fark ettik birbirimizi.”
Tanıştıklarındaki o ‘cool adam’ı aşkın zamanla nasıl yumuşatıp, ‘Tanrı kulu’ haline getirdiğini merak ediyorsanız, devam.“Sonra bir ay, iki ay ses yok. Bir bahaneyle aradım. Avrupa’dan parlamenterler geliyor, ilgilenir misin diye? Başladık. Üç dört yıl oldu.”
Söyleşinin devamında ise Orakçıoğlu’nun şişmiş yelkenlerini aşkın nasıl suya indirdiğinin ayrıntıları var.

Evlenecek misiniz?
Valla o bir tek benim kararımla olmuyor. Teklif ettim. Biraz o aşamadayız.

Kabul etti mi?
Kabul etti canım. Kabul etmeme şansı var mı? Bizim ilişkimize çevremizdeki herkes onay verdi.

Aşk mı yani sizinkisi?
Aşk da var, daha fazlası da. Sevgi, saygı var. Heyecan var.

Yaptığınız en özel şey neydi?
İki yıl önce yılbaşında Ahu yayında. Bir yere gidemiyoruz. Geri sayım da canlı yayında olduğu için, yeni yıla ben kanalda Ahu’nun odasında tek başıma girdim.
Anlattıklarından 3-4 yıl önce tam bir ‘taş fırın erkeği’ kıvamındaki Orakçıoğlu’nu aşkın zamanla nasıl da ‘Light’ bir erkeğe dönüştürdüğünü gördünüz mü?

“%100 FUTBOL”, %100 İHMAL!
NTV’de ‘%100 Futbol’ adlı bir program var. Normal koşullarda Rıdvan Dilmen’le Güntekin Onay’ın yaptıkları bir program bu.
Malum Rıdvan Dilmen, beklenmedik bir şekilde kalp rahatsızlığı geçirdi.
O yüzden istirahatte.
NTV, onun yerine Metin Tekin’i aldı programa yorumcu olarak.
Programın ‘Tanıtıcı Reklam’ bölümünde, sponsor GSM şirketine SMS atanlardan şanslı olanlar, ‘% 100 Futbol’un canlı yayınına bağlanıp, sunucu ve yorumcuya yanıtını merak ettikleri soruyu yöneltebiliyor.
Ekranda Rıdvan Dilmen yok, onun yerine Metin Tekin var.
Ama Metin Tekin’in görüntüsünün altında hâlâ aynı yazı:
“SMS atın, sorunuzu Rıdvan Dilmen yanıtlasın.”
Rıdvan Dilmen’in yerine Metin Tekin yazan bir tanıtım hazırlamak maliyetli ya da zor bir şey mi?
Metin Tekin’in görüntüsünün altına, “Siz sorun Rıdvan Dilmen yanıtlasın” diye yazı bindirmek, hem ona, hem de SMS atacaklara ayıp değil mi?

Haberin Devamı

PAKETLENMİŞ SEBZE VE MEYVELERDEKİ ÇÜRÜKLER
Yıllardır mutfak alışverişimizi Migros’tan yaparız. O yüzden diğer süpermarketlerde durum nedir bilmiyorum.
Ancak son zamanlarda gerek Ataşehir’deki gerekse de bizim sitenin yanındaki Migros’ta karşılaştığım bir konuya dikkat çekmek istiyorum.
Migros’tan paketlenmiş taze fasulye alıp geliyorsun eve.
25-30 tane fasulye var bir paketin içinde. Üsttekilerde hiçbir sorun yok.
Paketi açınca bir bakıyorsun, biri çürümüş, 5-6 tanesine de geçmiş bu çürüme.
Bir paket cherry domates alıyorsun. Görünürde bir yamuk yok paketin içinde.
Paketi açınca görüyorsun çatlamış, patlamış ve çürümeye başlamış cherry domatesleri.
Son alışverişte aldığım bir koli soğanların her biri taş gibiydi.
Meğer yanıltıcıymış bu görüntü.
İki soğandan birinin içi göçmüş çıktı. Paketlerden çıkan çürük çarıkları alıp götürsen Migros’a, bunun için harcayacağın yakıt ve zamana değmeyecek.
Orada derdini anlatırken yaşayacağın sinir harbi de çabası.
Devir değişiyor, teknoloji gelişiyor, ama iyi malların vitrine, çürük çarığın alta yerleştirip insanları kazıklama zihniyeti nedense değişmiyor bu ülkede.
Hadi sebze ve meyve paketlerini yapanlar art niyetli.
Migros, vitrinine koyduğu malların kalite kontrolünü yapmakla yükümlü değil mi?
Bir yığın süpermarket varken Migros’u tercih etmemin nedeni, ismine ve kalitesine duyduğum güven.
Sattığınız ürünlerin kalite kontrollerini sıklaştırın ve güvenimi boşa çıkarmayın lütfen.