ÇÖPÇATANLIK CEBE SIÇRADI

Cep telefonuma şöyle bir mesaj geldi:
“Bayanların kendini tanıtmak için televizyona gönderdiği mesajlar cebine gelsin. Hem de telefon numaralarıyla. Hemen VIP yaz 4...’e gönder.”
Bu demektir ki, televizyonlardaki evlilik programları insanları kesmedi. Çöpçatanlık hizmeti cep telefonlarına sıçradı.
Cep telefonuna böyle bir mesaj gelecek de kayıtsız kalacak kaç erkek var bu memlekette?
Şimdiye kadar böyle bir hizmetle(!) tanışmamıştım.
Bu iş neyin nesi, kimin fesi diye peşine düştüm. Bunun için yapılması gereken ilk şey VIP yazıp, verilen numaraya yollamaktı.
VIP yazıp, o numaraya bir SMS yolladım, anında şöyle bir yanıt geldi:
“Bayanlardan mesaj almaya bir adım kaldı! Hemen EVET yazıp 4...’e gönderirsen günde iki bayan mesajını numaralarıyla birlikte alacaksın.”
Bak sen hele!

Kolay para kazanmanın yolu
Telefon numaralarını da bir kerede vermiyorlar.
Günde atacağın her SMS’e karşılık sadece iki mesaj gelecek cebine.
Atacağın her mesaj için cebinizden çıkacak para da 1.6 TL.
Bu bedelin içinde ÖTV, KDV gibi vergiler de yok ona göre.
‘Yurdum insanı’nı tavlayıp, parasını almanın bundan daha güzel bir yolu olabilir mi?
Taş atıp, kolunu yormuyorsun.
Para yatırıp, riske girmiyorsun.
Eş, sevgili ya da karşı cinsten sohbet edecek birilerini arayan kadınların mesaj ve telefon numaralarını aşka, sevgiye, sohbete muhtaç erkeklere servis edip, aradan komisyonunu alıyorsun.
Peki bunlar, insanların uydudan yayın yapan televizyon kanallarına gönderdikleri mesajları ve telefon numaralarını nereden temin ediyor?
Bunların kaynağı Genç TV’ye mesaj yollayanlar.
Ekranda yayınlansın diye gönderilen mesajların ve o mesajları gönderenlerin mesajlarını ve telefon numaralarını satıp, bundan para kazanmak yasal mı, değil mi bilmiyorum, ama ortada etik olmayan bir şeyler olduğu kesin.

MESAJLARI SANKi SENARiSTLER YAZDI
Cep telefonundan VIP çöpçatanlık hizmeti başlatanlar, taahhüt ettikleri gibi telefonuma iki mesaj yönlendirdi. İkisinin de metni senarist elinden çıkmış gibiydi: “Sevgiler herkese. Ankara’dayım. 27 yaşında bakımlı, hoş, seksi bir bayanım. Derdime derman, yüreğime bir soluk arıyorum. Yeni bir ses, yeni bir yüz.”
“İyi ki varsın diyebileceğim birini istiyorum hayatıma. Kadere inanırım. Cüzdanıyla değil, yüreğiyle bana sahip olacak biri olmalı. Yaş 28, İstanbul.”

ENGELLİLER İÇİN ENGELSİZ HAYAT

Türkiye’nin en kapsamlı, en donanımlı ‘Engelli Rehabilitasyon Merkezi’ni Antalya Büyükşehir Belediyesi yaptı.
‘Engellinin, engelsiz olarak hayata katılması’ sloganıyla 26 dönüm arazi üzerine inşa edilen 14.5 dönümlük kapalı alanı olan Engelliler Rehabilitasyon Merkezi, önümüzdeki ay Antalya’da yapılacak gecede kamuoyuna tanıtılacak.
Aydın Boysan, Bülent Ortaçgil, Cahit Berkay, Gökhan Kırdar, Kenan Işık, Vedat Sakman ve Tamer Levent gibi ünlülerin de katılacağı gece, 3 Şubat’ta Antalya’daki Ramada Otel’de yapılacak.
Gecede yapılacak açık artırmada, merkez için yapılan bağışlar satışa sunulacak. O gece açık artırma ile neler mi satılacak?
Modacı Erol Albayrak’tan üç özel kıyafet...
Fahri Özdemir’den Atatürk’ün kendi imzasını taşıyan orijinal bir fotoğrafı.
Tufan Dağıstanlı’nın özel koleksiyonundan el yapımı seramik kuş.
Aslı Selçuk’tan Turhan Selçuk’un özel bir karikatürü.
Ressam Muzaffer Akyol’dan bir tablo.
Aydın Boysan’dan imzalı bir takım kitap.
Ara Güler’den büyük boy, imzalı bir fotoğraf.

“THE MARMARA’NIN YANINDAKi OTOPARK” MI?
‘Doktorlar’ dizisinin başrol oyuncusu Melike Güner’in dünkü Cadde’de arkadaşımız Senem Aydın’a yaptığı çarpıcı bir açıklama vardı. Güner, Aydın’ın “İstanbul’da görmekten sıkıldığınız neler var?” sorusuna verdiği yanıt şu:
“The Marmara’nın yanındaki otoparkı patlatma hayalleri kuruyorum.”
Melike Güner’in ‘otopark’ dediği yer neresi biliyor musunuz?
Nurettin Sözen’in İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunda kentin silüetini bozduğu için yapımını durdurduğu Park Otel.
Yıllardır Taksim’in bağrına saplanmış bir hançer gibi duran o ‘ucube’ bina, otel yapılamadığı için otopark olarak kullanılıyor.
Güner, 1979 doğumlu. Park Otel’in inşaatını durduran Sözen’in İstanbul’a Belediye Başkanı olduğu yıl ise 1989.
Güner’in Park Otel’i tarif ederken “The Marmara’nın yanındaki otopark” demesi bu yüzden, yani tevellütten!