Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Duydum ki Demet Akalın’ın yarın akşam ilk kez Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konser için binin üzerinde davetiye dağıtılmış. Ne de olsa Demet sınıf atlamak istiyor

Esma Sultan Yalısı’ndaki bir davete katılacaktım. Davet saatinden erken gittim Ortaköy’e. Vakit geçirmek için kafelerden birine oturdum. Biraz sonra iki genç gelip oturdu bitişiğimdeki masaya... Biri nargile söyledi, diğeri çay.... Gençler siparişleri gelmeden masanın üstünde duran MNG Kargo’nun kolisini açtılar. Kolinin içinden çıkan binlerce Biletix biletini masanın üstüne koydular. Sonra da

Haberin Devamı
Demet Akalın  konserine 1-2...
biletleri 50’şer 50’şer ayırıp, zarfların içine koymaya başladılar. 20’li yaşlardaki iki gencin ne işi olur bu kadar biletle diye merak edip, sordum.
Ne biletleri onlar?
“Konser bileti.”
Kimin konser bileti?
“Demet Akalın’ın.”
Hangi konser peki?
“Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konserin sponsor biletleri.”
Kaç tane bilet var orada?
“Henüz tamamını saymadık, ama binden fazla.”
Gençler, Hitt Prodüksiyon’dan olduklarını söyleyince hemen şirketin sorumlusu ve Tarkan’ın menajeri Uygar Ataş’ı aradım telefonla... Çünkü “Sponsor davetiyesi” 300-500 olsa eyvallah da Harbiye Açıkhava Tiyatrosu gibi bir yere 1.500 davetiye biraz fazla... Ortaköy’de gördüğüm tabloyu anlattıktan sonra bir konser için ortalama kaç tane sponsor davetiyesi verdiklerini sordum Uygar’a... Tarkan’ın menajeri; önce, “Yuh artık... Biletleri tasnif etmek için koskoca İstanbul’da senin yanı başındaki masayı mı buldular bizim çocuklar?” diyerek şaşkınlığını dile getirdi, ardından da şunları söyledi: “Harbiye Açıkhava Tiyatrosu, 4 bin 400 biletli seyirci kapasiteli bir yer. Açıkhava Konserleri’nin sponsor davetiyeleri 200-500 arasında oluyor. Demet’in konseri için ayrılan sponsor bileti ise 700...”

Açıkhava’nın üçte biri sponsor
Uygar Ataş’ın Demet Akalın’ın sponsor biletlerinde yüzde 50 indirim yapmasını anlıyorum. Çünkü Demet Akalın, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda ilk kez sahne alacak. Akalın’ın Kral TV ile Hitt’in ortaklaşa düzenlediği konserdeki ilk sınavında boş sıralara söylememesi için şov dünyasının sıradan numaralarından birine başvurması kadar, Ataş’ın onu koruma adına “beyaz yalan”a başvurması da doğal. Demet Akalın, her albümüyle yaza damgasını vuran şarkıcılardan biri... Akalın, şarkıcılığa başladığı günden bu yana çıkardığı her albümde mutlaka, milyonların diline pelesenk olan şarkılar bulma başarısını gösteriyor. Bu sayede de her yıl konser üstüne konser veriyor. Ancak Harbiye Açıkhava Tiyatrosu ayrı bambaşka bir arena... Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nu doldurmak için “yıldız”lık yetmiyor, “star” olmak gerekiyor. O nedenle Salı akşamı Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konser Akalın için büyük önem taşıyor. Akalın, Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nu doldurursa sınıf atlayacak. Harbiye Açıkhava Tiyatrosu’nda full çekerse Akalın, “Bar şarkıcısı” olmaktan çıkıp, artık “konser sanatçısı” olacak. Akalın talebi üzerine Hitt’in rekor sayıda sponsor davetiyesi ayırması da bu yüzden... Hedef ve plan güzel... Bu planı uygulamaya koyarken, benim yanımda tezgah açmaları ise kötü kader!


İnsanlar, hangi sanatçıya güven duyuyor?
Türkiye’nin üç GSM operatöründen biri olan Vodafone’un son kampanyasını niye Orhan Gencebay’la yaptığını bilen var mı? Eminim herkesin bir tahmini vardır bu konuda... Tahmininizin isabetli mi yoksa karavana mı olduğunu merak ediyor musunuz? İşte size bunu test etme imkanı. Vodafone Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Öğüt, kampanya yıldızı olarak tercih etmelerinin sebebini şöyle açıkladı: “Yaptığımız araştırmada Türk halkının yüzde 97’si Orhan Gencebay’ı tanıyor ve yüzde 75’i de seviyor. Orhan Gencebay’ın markamıza önemli katkısı olduğunu düşünüyoruz.” Öğüt’ün yaptığı bu açıklamadan sonra şöyle bir soru takıldı aklıma... Türk halkıyla, Türkiye’de ‘sanatçı’ olarak tanınan herkesi kapsayan bir araştırma yapılsa acaba nasıl bir sonuç çıkar ortaya? Vodafone Türkiye, Gencebay’ı seçtiğine göre, demek ki “Orhan Baba”dan daha yüksek güvenoyu alan yok sanatçılar arasında. Vodafone’un elindeki “sanatçı güven endeksi”ni açıklayacağını sanmıyorum. Peki, Türkiye’nin hangi sanatçıyı ne ölçüde tanıdığını ve ne kadar sevdiğini öğrenmek hakkımız değil mi? Keşke bağımsız bir kuruluş çıkıp, her yıl böyle bir araştırma yapsa ve sonuçlarını kamuoyuna açıklasa. Böylece biz de, halkın “nefret ettikleri” yerine “sevdiklerini” haber yapıp, haklarını teslim etsek dahi iyi olmaz mı?