‘Demet’i elimden nasıl kaçırdım?’
Tirajı 100 bini aşan “Dans Et” albümüyle MÜYAP’tan “Altın Plak Ödülü” alan Demet Akalın, törende şöyle bir laf etmişti:
“Albüm yapmak istediğim zaman çok kapı dolaştım, ama manken olduğum için bana albüm yapmak istememişlerdi.”
Cine 5’te Şengül Balıksırtı ile hazırlayıp sunduğumuz “Her Şeyi Konuşalım”a Akalın’ı konuk edip, o yapımcıları sorduk. Önce söylemek istemedi, ama baktı ki kurtuluş yok, mecburen isimlerini verdi.
Erol Köse’nin kendisini sürekli oyaladığını, Ahmet Çelenk’in de kendisini yarım saat beklettiğini anlattı ve ardından da ekledi:
“Ona o kadar sinirlendim ki, sekreterine, ‘parmağımdaki tek taş ofisinizi satın alır’ dedim.”
Gelelim bu olayın Ahmet Çelenk cephesine... Çelenk’i arayıp, Demet Akalın hadisesini sordum, olayın içinden fıkra gibi bir öykü çıktı.
Çelenk, müzik şirketinde albüm yapmak isteyen Akalın ile sohbet ederken, dahili hattan ortağı İsmail Umaç arar.
Umaç ortağına, şirkete iki “vergi denetmeni” geldiğini, kendisinin de yanlarına gelmesini söyler.
Bunun üzerine Çelenk, Akalın’a “Birkaç dakikalığına aşağıya ineceğim, ama hemen geleceğim” deyip, izin ister.
Ortağı İsmail Umaç’ı “vergi denetmenleri”nin karşısında süklüm püklüm vaziyette gören Çelenk de krizden ve vergilerin yüksekliğinden dert yanmaya başlar.
Çelenk ve ortağı “Vergi denetmenleri”nin sorduğu her sorunun yanıtını ya da belgesini bulmaya çalışır.
Zaman su gibi akıp gider...
“Vergi denetmenleri” sohbetin ilerleyen dakikalarında masanın üstüne “Vergi Denetimi” adlı bir dergi koyup, onlardan ilan ve abone desteği isteyince Çelenk tufaya geldiklerini anlar.
“Vergi denetmenleri”ni kovup, yukarı çıkar.
Odasında Akalın’ın olmadığını görünce sekreterine sorar.
Sekreter, “Az önce çok kızdı ve kapıyı çarpıp gitti” deyince Çelenk hemen cep telefonuna sarılır. Akalın’ın telefonu kapalı çıkınca Çelenk, menajerini arayıp, durumu iletir.
Çelenk, Akalın’ın menajerine, Demet’e iletmesi için çiçek gönderir, üstüne özür dilediğine dair bir not da yazar, ama sonuç değişmez.
Altın Portakal yaklaştı, AKSAV’da işler karıştı
AKSAV, 1995’ten beri Altın Portakal Film Festivali’ni yapan, ama Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin maddi ve manevi desteğiyle ayakta duran bir vakıf. 22 Temmuz seçimlerinde AKP’de olan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın değişmesi AKSAV’ı da etkiledi. Seçimi kaybeden Menderes Türel, başkanı olduğu AKSAV’ın genel kuruluna bile gelmedi.
Genel kurul öncesinde, Antalya’nın CHP’li yeni belediye başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın, AKSAV’ı lağvedip, Altın Portakal’ın organizasyonunu belediyeye vereceği iddia ediliyordu. Akaydın’ın Belediye Meclisi’ne bu amaçla bir karar bile çıkarttığına karar veren AKSAV yöneticileri de, belediyeye karşı atağa geçti. AKSAV, Genel Kurul’dan bir gün önce, iki milyon TL alacağı için belediyeye haciz gönderdi.
Akaydın, genel kurulda yaptığı konuşmada “Kesinlikle böyle bir düşüncemiz yok” dedi. Türel döneminde AKSAV’ın paralarının hoyratça harcandığını söyleyip, bir dizi örnek verdi.
Genel kurulda yapılan konuşmalar da benzer içerikteydi. Denetim raporuna üyelerden Şafak Otuzaltı’nın, “Vakfın hesapları Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce incelensin” şeklinde itiraz şerhi düşmüş olması da üyeleri etkiledi.
AKSAV’ın tarihinde ilk kez, bir yönetim kurulunun faaliyet raporu ve hesapları ibra edilmedi, bu da Menderes Türel ve ekibine kısmet oldu! Akaydın, “Yönetim kurulu için hazırlanan hiçbir listenin arkasında değilim, ama kim seçilirse seçilsin, arkasında olurum. Benim demokrasi anlayışım da bu” demesinin ardından yapılan, vakfın yeni yöneticilerinin seçimine ise listeler değil, kaos damgasını vurdu.
Seçimin yöntemi ve sonuçlarına ilişkin başlayan tartışmalar sonunda, genel kurulda alınan kararların yok sayılarak, 5 Haziran’da aynı gündemde yeni bir genel kurul yapılması kararı çıktı. Altın Portakal’a 4-5 ay kala, bu büyük organizasyonu üstlenmesi gereken AKSAV’daki hazin tablo bu.