Devam Tarkan, doğru yoldasın!

Tarkan, Facebook’taki sayfasında Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nu kızdıracak ne yazdı? Megastar’ın yazdıkları şunlardı: “Doğa Derneği ile birlikte gittiğimiz gezilerimizin ilk durağı olan Allianoi’yi ilk gördüğümde çok heyecanlandım ve etkilendim. Hatta ‘Uyan’ adlı şarkımı yazmama ilham kaynağı olan yer Allianoi’dir. Ne yazık ki bugün Allianoi’nin kumla kaplanması ve baraj suları altında bırakılması için çalışmaların başlatıldığını öğrendim. Allianoi’nin korunması gerektiğine dair alınan hukuk kararının uygulanmıyor olmasına çok üzüldüm.”

Tarkan’ın yazdıklarına karşı Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu’nun söylediklerine bakar mısınız? “Arkadaş sanatıyla ilgilensin, herkesin bir ihtisası vardır. Herkes bilmediği bir konuya burnunu sokarsa çok yanlış olur. Ben şimdi kalkıp da onun sanatıyla alakalı bir şey söylesem ne derece yanlış olursa, onun da bir baraj ya da tarihi eserin korunmasıyla ilgili söyleyeceği şey fevkalade yanlıştır. Bunlar doğru değil. Dünyanın hiçbir yerinde de yoktur. Bilim adamları karar verir ne yapılacağına, ona göre yapılır.”
Eroğlu’nun, “Orası ‘Allianoi’ değil. ‘Allianoi’ diye bir yer, o kişinin uydurduğu bir kelimedir. Bunu ben ispat ettim” sözleri, uzmanların tartışacağı bir konu.
Zaten onlardan bir kısmı da, “Bakan saçma sapan demeçler vermesin”, “Bu açıklamanın neresinden tutulup, yanıt verilir” diyerek bakanı şimdiden topa tuttu. Ancak benim ilgilendiğim konu Eroğlu’nun sanatçıya bakışı.
Çevre ve Orman Bakanı’na göre, ‘Sanatçı, sanatıyla ilgilenmeli, başka işlere burnunu sokmamalı’.
Eroğlu’nun ‘sanatçı’lara bakışı bu kadar sığ demek ki!
Sayın Bakan, başını biraz kaldırıp dünyaya şöyle bir göz atsa ve dünya çapındaki birçok sanatçının insan hakları, doğa ve hayvan hakları gibi konulara burunlarını nasıl da soktuklarını görse, Tarkan için böyle der miydi acaba?
Üstelik Tarkan’ın tarih ve doğa konusundaki ilk çıkışı da değil bu.
Tarkan, “Hasankeyf sular altında kalmasın” derken Eroğlu neredeydi? Tarkan, “Allianoi” deyince mi uyandı Bakan yoksa!
Ayrıca şunu da çok merak ediyorum.
Tarkan, referandumda ‘Evet’ oyu kullanacağını açıklasa, yine, “Sen sanatınla ilgilen, her şeye burnunu sokma” der miydi ona?

Senaryosunu okurken o filmi izlemenin keyfi
Hayatınızda bir kez bile olsun, bir filmin senaryosunu okuduktan birkaç dakika sonra DVD’sini izlemişliğiniz oldu mu?
Kanal D Home Video sayesinde benim oldu.
Şunu açık yüreklilikle söylemem gerekir ki ilginç bir deneyimdi.
Kanal D Home Video, Yeşilçam’ın unutulmaz yönetmenlerinden Osman F. Seden filmlerini, özel kutuları eşliğinde satışa sundu.
Türk Sineması’nın babacan yönetmenlerinden Osman Seden’in ‘Düşman Yolları Kesti’, ‘Sokak Kızı’ ve ‘Namus Uğruna’ filmlerinin DVD’leri çıktı. Seden’in ‘İngiliz Kemal’, ‘Yirmi Yıl Sonra’ ve ‘Mazi Kalbimde Yaradır’ adlı üç filminin DVD’leri de baskı aşamasında.
Bir hafta içinde bu altı filmin DVD’si ile ‘Mazi Kalbimde Yaradır’ın orijinal senaryosu ‘Osman F. Seden Filmleri Özel Koleksiyonu’ olarak bir kutuda satılacak.
DVD’si piyasaya çıkmadan Seden’in filmi çekerken üstünde çalışıp, bir yığın not aldığı ‘Mazi Kalbimde Yaradır’ın önce senaryosunu okudum, ardından DVD’sini izledim.
Hayatımda ilk kez yaşadığım güzel bir deneyimdi, tavsiye ederim.
Yönetmeninin üzerine dünya kadar not düşüp, kısaltmalar, değişiklikler ve eklemeler yaptığı orijinal senaryoyla, filmi satışa sunmak kimin fikriyse onu tebrik etmek gerekir.
Ama öte yandan 1970 yılı yapımı ‘Mazi Kalbimde Yaradır’ filminin yönetmen senaryosunu 30 yıl özenle saklayanın da hakkını ayrıca teslim edip, kutlamak lazım.

Doğa Rutkay’ın katliamı!
Doğa Rutkay, Şahan Gökbakar’dan sonra katliam yapmış.
Nasıl mı? Harper’s Bazaar’daki açıklamalarına göre olay şöyle olmuş:
“Sadece Şahan Gökbakar’dan değil, bir sürü arkadaşımdan ayrıldım. Bu anlamda ciddi bir katliam yaptım! Birilerinin hayatımdan kopması gerekiyordu, ben de kopardım.”
Hep mi başkaları suçlu sevgili Doğa?
Bu hesaplaşmayı yaparken madem elini kana buladın, oldu olacak bari bir bıçak da hep yanlış arkadaş seçimi yapan yanına vursaydın!