Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye özel televizyonlarla tanışana kadar oyuncular, sinemadan kazandıklarıyla ayakta duruyordu... Yeşilçam’dan kazandığı parayla rahat bir geçim sağlayamayanlar ise sinemadan kazandığı şöhretin kaymağını sahnede yiyordu...
Özel televizyonlarla birlikte başlayan dizi furyasının çarkı, mevcut oyuncularla dönmeyince sektöre yüzlerce yeni oyuncu katıldı.
Kendi yıldızını yaratan diziler de oldu, kadrosuna kattığı yıldızların, yıldızını daha da parlatan diziler de...
Bugün geldiğimiz noktada ise durum şu:
Çekilen dizilerin sayısı bir hayli azaldı.
Ekrana veda eden her dizi ortalama 80 kişiyi işsiz bıraktı.
Yayınlanan dizilerde çalışanların da ekonomik kriz nedeniyle aldıkları paralar ortalama yüzde 30 civarında azaldı...

Haberin Devamı
Dizi sektörü yıldızlarını besleyemez hale geldi
Dizi sektöründe şöyle de çarpık bir tablo var.
Çekilen her dizide “aslan payı”nı birkaç başrol oyuncusu alıyor, o dizileri izlenir hale getiren diğer oyunculara da “pastanın kırıntıları” kalıyor.
O oyuncuların çoğu o “kırıntı”yı bile doğru dürüst alamıyor.
Çünkü o oyunculara, dizilerde oynadıkları bölüm başına para ödeniyor.
Kimi zaman senaryo gereği, bazen de yapımcıların senaristlere, “Kriz var, herkese rol yazmayın” talimatı o oyuncuların kazançlarını daha da azaltıyor.O paraları bile çoğu  yapımcı kriz gerekçesiyle geç ödüyor.
Bugün başrol oyuncularının dizilerden bölüm başına aldıkları para 20 bin liradan başlıyor 70 bin liraya kadar çıkıyor. Öyle diziler var ki, bir başrol oyuncusunun bölüm başına aldığı para, o dizideki diğer oyuncuların toplamından bile fazla oluyor...
Gelinen noktada bu oyuncuların, kendilerine layık görülen ücretlere itiraz etme şansları da yok.
Onlar “Hayır” dese, o paraya “Evet” diyecek o kadar çok oyuncu var ki!
Çünkü dizi sektörü, yıldızlarını parlattığı dizi oyuncularını besleyemez hale geldi.
Çalışırken kazandıkları parayla ancak geçimlerini sağlayabilenler, dizileri yayından kalktığı andan itibaren borç yapmaya başlıyor.
Bu işsizlik Yaman Tarcan’ınki gibi uzun soluklu olunca da karşımıza böylesi acı tablolar çıkıyor.
Bu sorunun kökten çözümü, oyuncuların sendikalaşmasından, kurulan oyuncu meslek birliğinin, müzik sektöründe olduğu gibi oyuncuların telif ücretlerini tahsil etmeye başlamasından geçiyor.
Bunu da başka Yaman Tarcan’lar intihar etmeden bir an önce yapmak gerekir.

Dizi sektörü yıldızlarını besleyemez hale geldi

‘Adanalı’nın psikolojisini Seda Bakan düzeltecekCuma günlerinin reyting rekortmeni “Adanalı” dizisi, kadrosuna sürpriz bir ismi kattı. Televizyon izleyicilerinin Number One TV ve MTV Türkiye’de sunucu, “Pars Narkoterör” ve “Sana Mecburum” dizileri ve “Umut” filminden oyuncu olarak tanıdığı Seda Bakan, artık “Adanalı”nın kadrosunda...
Osman Sınav’ın olay dizilerinden “Pars Narkoterör”ün “Zülfiye Demir”i Seda Bakan, Kuzey Prodüksiyon’un  çektiği “Adanalı” dizisinde psikiyatrist olarak kamera karşısına geçecek.
“Psikiyatrist Başak”, dizide kimi adam etmeye çalışacak dersiniz?
Senarist Tayfun Güneyer’in “Başak”a biçtiği rol, suçluların peşine düştüğünde, kanuni yollardan çok kendi yolundan gitmeyi seven Organize Suçlar Şubesi başkomiseri “Yavuz”u yani nam-ı diğer “Adanalı”yı adam etmek.
Oktay Kaynarca’nın canlandırdığı “Adanalı” ile “Başak” arasındaki ilişkinin nasıl gelişeceğini ise zaman gösterecek.

Nişantaşı’nda BMW’li seks işçileri
Pazartesi günü öğlen saatleri... Nişantaşı Valikonağı Caddesi’ndeyim...Arkamda ING Bank, karşımda Damat Tween mağazası... Karşıdan karşıya geçeceğim, trafiğin müsait olmasını bekliyorum.
Kapı camları açık eski model bir BMW yanımda durdu. Ön koltukta oturan kadın camdan elini uzattı. Baktım elinde bir kağıt parçası. Sandım ki adres soracak, ama öyle yapmadı. O küçük kağıt parçasını elime tutuşturup, “Saunaya gidiyoruz, sen de gel... Numaramı verdim, ara” dedi ve otomobil hareket etti.
İçinde sürücü de dahil, bol göğüs dekolteli kıyafetler giymiş dört kadın taşıyan otomobil, biraz ileride yine durdu. Bu kez arka koltukta oturan iki erkeğin eline içinde telefon numarası yazan kağıdı tutuşturdu.
Nişantaşı, İstanbul’un en gözde semtlerinden biri... Günümüzün “seks işçileri” de demek ki, semtine göre pazarlama yöntemi geliştirdi...