‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ grubu ilk ciddi eylemini bu akşam Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin önünde yapacak. Yönetmenler, senaryo yazarları ve oyuncuların katılacağı eylemi Memet?Ali Alabora sunacak
Aylardır sanal alemde “90 dakikalık dizi istemiyoruz” zinciri oluşturanlar, Sinema Yazarları Derneği (SENDER) sayesinde sonunda güzel bir slogan buldu. SENDER’in ‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ sloganıyla Facebook’ta açtığı sayfaya kısa sürede iki bin civarında insan üye oldu.
‘Yerli Dizi Yersiz Uzun’ grubu ilk ciddi eylemini bu akşam Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) önünde yapacak. Grubun, Facebook’taki sayfasında eylem için yaptığı duyuru şu:
“Saat 18.00’de senaryo yazarları kalem bırakacak, yönetmenler stop diyecek, setler duracak ve şalterler inecek. Tüm sektör çalışanları servislere binip bu defa Taksim Meydanı’na AKM’nin önüne gelecek.
Saat 19.00’da Sinema Emekçileri Sendikası SİNESEN’in de katılımıyla dizi sürelerine dur demek için toplanacaklar. Yerli Dizi Yersiz Uzun!’ sloganıyla yola çıkan Senaryo Yazarları Derneği SENDER, ikinci eyleminde tüm sektör çalışanlarıyla birlikte ilgililere çağrı yapacak ve insanlık dışı çalışma koşullarını yaratan, dünya standartlarını hiçe sayarak kaliteyi düşüren dizi sürelerini 45 dakikaya indirme taleplerini tekrarlayacaklar.
Setlerde ölenler anılacak
24 Aralık 2008’de gecenin geç saatlerine kadar süren bir setin ardından evlerine giderken trafik kazası geçirip hayatlarını kaybeden meslektaşları Zehra Sezgin ve Tülay Ergildi’yi de anarak, setlerde hastalıklara, kazalara, ölümlere varan insanlık dışı çalışma koşullarını protesto edecekler.
Yayında olan birçok dizinin yönetmeni, senaryo yazarı, oyuncuları, müzisyenleri ve ekiplerinin katılacağı eylemi Memet Ali Alabora sunacak, dizi müziklerinden oluşan bir konser yapılacak. Eylemi gerçekleştiren sektör çalışanları seyircilerini de destek vermeye çağırıyor.
Eylemi Gold Film, Avşar Film, Mint Prodüksiyon, Asis Yapım, Tim’s Production, TMC, Most Production, BKM Film’in desteklediği, seti olan yapımcıların çalışanlarını servisleriyle AKM’ye gönderecekleri, diğer yapımcılarla görüşmelerin sürdüğü bilgisi de verildi.”
Önceki gün internette ‘Yerden Yüksek’ dizisinin yapım şirketi Ntc Medya’nın da bu eyleme destek verdiği yönünde haberler vardı.
Yapımcıların durumu şaka gibi!
“90 dakikalık dizi istemiyoruz” deyip, ilk eylemlerini geçen ay Galatasaray’daki basın açıklamasıyla yapanların bu konudaki samimiyetine inancım tam.
Ancak bir yandan 90, hatta 120 dakikalık dizi çekmeye devam eden yapımcıların, ‘Yerli Diziler Yersiz Uzun. Diziler 45 Dakikayı Geçmesin” eylemine verdikleri desteğin ne olduğunu anlayamadım?
Söz konusu yapım şirketlerinin, bu eyleme desteği, setten eylem için Taksim’e gideceklere minibüs tahsis etmesi mi, yoksa bizzat eylemin kendisi mi? Bu yapımcılar, eylem için Taksim’e gideceklere servis tahsis ediyorlarsa, bunun adı ulaşım sponsorluğu.
Bir yandan dizi çekip, diğer yandan protesto ettikleri kanallardan alıyorlar zaten o minibüslere verdikleri paraları.
Şayet bu akşam AKM’nin önündeki toplantıya bizzat katılacaklarsa o başka! O zaman da, “Hocam siz ne işsiniz? Buraya gelip, boş yere, ‘90 dakikalık dizi istemiyoruz’ diye slogan atacağınıza, çekmeyin o dizileri” derler adama.
Ayrıca ‘eyleme destek vermek’ demek, o işin bizzat içinde olmayı gerektiren bir durumdur.
O eylemin içinde değilsen, işin hâlâ ‘söylem’ tarafındasın demektir.
Eylemcilik, söylem değil, yürek ister. Saat 18.00 sularında ben de Taksim’de olacağım.
Ama eylem değil, gözlem için.
ATAiZi’NiN BEBEĞi VE ‘YALANCI HAMiLE’LER!
Hande Ataizi, aslında hamile olmadığı, sevgilisi Benjamin Harvey’i evliliğe ikna etmek için böyle söylediği iddiaları karşısında kızıp, doktorunun adını vermiş ve şöyle demiş:
“Bu kadar acı çekerken bir de bu iddialarla uğraşıyorum.”
Ataizi’ne geçmiş olsun dileklerimi iletiyor ve bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Şov dünyasında bu hamilelik ve bebek düşürme haberleri öyle bir noktaya geldi ki, iş Nasrettin Hoca’nın ev yangınına döndü.
Hani ‘Hoca’ iki defa, “Evim yanıyor” deyip ortalığı ayağa kaldırmış, ama yangını söndürmeye gelenler eli boş dönmüş. ‘Hoca’nın evinde gerçekten yangın çıkınca da bu kez insanlar “İhbar asılsızdır” deyip, gitmemişti ya. Bazılarının bu tür olaylara kuşkuyla yaklaşmasının sebebi de bu. Her hamile ve düşük haberine, bu denli kuşkulu yaklaşmasının sebebi de, şov dünyasının geçmişindeki ‘yalancı hamile’ler!
MEZARA KADAR GiDECEK SIR!
Cem Özer’in, Nurgül Yeşilçay’la altı yıl süren evliliklerinin neden bittiğini soran gazetecilere verdiği yanıt şu:
“Boşanıyoruz, ama nedeni mezara kadar sır kalacak. Bu konuda Nurgül de bir şey söylemez, ben de.”
Acaba niye?
Birileri ‘meraktan ölsün’ diye her halde!