Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ece Uslu, atv’de yayınlanan “Kızım Nerede?” adlı dizide aylardır kızını arayan bir anneyi canlandırıyordu.
Uslu’nun oynadığı “Suna”, 23 hafta aradı, ama bir türlü kavuşamadı kızına...
Sonunda “Suna”nın kaderi de kızı gibi oldu.
Çünkü yeni yayın döneminde ekrana gelecek dizinin yeni bölümlerinde “Suna” da kavuşacak “kayıp”lar arasına...
Neden mi?
Nedeni şu:
Ece Uslu, Medyavizyon’dan dokuz bölüm karşılığı olan alacağı, 200 bin lirayı bulunca avukatı Ersan Taştekin’i devreye soktu.
Avukat ihtarname gönderince Medyavizyon, 120 bin lira ödeme yaptı, 80 bin liraya ise “Böyle bir borcumuz yok” diyerek itiraz etti.
Bunun üzerine oyuncu,şirketle olan sözleşmesini tek taraflı feshedip diziden ayrıldı.

Haberin Devamı

“Paramı verin, oynayayım”
Medyavizyon’un sahipleri Uslu’ya, “23 bölüm çektik, diziyi 26’ya tamamlayıp, final yapalım” teklifinde bulundu.
Uslu’nun yapımcısına karşı teklifi de şu oldu:
“Size güvenim kalmadı. Alacaklarımı ve çekilecek üç bölümün parasını verirseniz, tamam.”
Yapımcıyla oyuncu ortak bir noktada buluşamayınca Uslu, 23. bölümde “sezon finali” yapan “Kızım Nerede?”den ayrıldı.
Uslu’nun avukatı, 80 bin lirayı tahsil etmek için de şirkete dava açtı.
atv, birçok yapım şirketi gibi kendilerine de zamanında ödeme yapmadığı için set ekibine ve oyunculara borçlandıklarını söyleyen Medyavizyon’un dizisinden ayrılma kararı alan diğer başrol oyuncusu da Hüseyin Avni Danyal.

Danyal, 26’da bırakacak
Yapım şirketine parasını tahsil etmek için ihtarname çekmek zorunda kalan Danyal, dizi yeni yayın döneminde devam etse de, 26. bölümde ayrılma kararı aldı.
Medyavizyon’un ortaklarından Ahmet Öncan’a, dizinin akıbetini sordum.
“Kızım Nerede?”nin yeni yayın döneminde devam edeceğini söyleyen Öncan, “24 ve 25’nci bölümün reytinglerine bakacağız. Reytingler beklediğimiz gibi olmazsa 26.bölümde final yapacağız” dedi.
Öncan’a, Ece Uslu’nun ayrılmasıyla canlandırdığı “Suna”nın da kızı gibi “kayıp”lar arasına karışıp karışmayacağını sordum, şunları söyledi:
“Doğrudur, Suna da kızı gibi kayıp olacak.”
Öncel, diziye yeni bir kadın başrol oyuncusu katmayı planladıklarını, ama bunun kesinlikle Ecu Uslu’nun oynadığı “Suna” olmayacağını, yepyeni bir karakteri diziye dahil edeceklerini açıkladı.
Öncan, “26. bölümde ister final yapmış olalım, ister devam kararı alalım. Seyirci, 26. bölümde merak edilen birçok konunun çözüldüğünü görecek’ dedi.

Haberin Devamı


Görgü kurallarını format yaptılar
Güney Kore’de geçirdiğim beş gece fırsat buldukça, televizyon programlarına göz atmaya çalıştım.
Güney Kore’nin Unesco tarafından korumaya alınan tarihi şehri Gyeonguju’da konakladığımız Hilton’da izlediğim bir program dikkatimi çekti.
İzlediğim program Korece olduğu için ne dediklerini anlamadım ve ekranda yazılanları okuyamadım, ama meramlarını anladım.
Çünkü seyrettiğim bölümde insanlara yemek adabı öğretiliyordu. İzlediğim bölümde konu, evde, misafirlikte, bir davette ya da restoranda yemek yerken nelere dikkat edilmesi gerektiğiydi.
Ertesi gün rehberimizden söz konusu programla ilgili bilgi aldım.
Bu programda, ciddi sağlık sorunları yaşayanları ziyarete gidildiğinde neler konuşulması gerektiğinden, ölen insanların yakınlarının acılarını paylaşırken neler söylenmesi gerektiğine kadar hayatın her alanından bilgiler aktarıldığını söyledi.
Böyle bir programı bizde yapmak mümkün mü?
Yapılsa izlenir mi?

Haberin Devamı

aHBR bizi gündüz uykuda sanıyor!
Çiçeği burnunda haber kanalı aHBR’de “A1 Bu Sabah” adlı bir program var.
Perşembe sabahı bu programı izlerken sunucu, “Şimdi sırada siz uyurken neler oldu var” dedi.
Peşpeşe ekrana gelen haberlerin başlıkları şunlardı:
Tunceli’de çatışma.
Hakkari’de otomobil tarandı.
Adana’da 4.4 büyüklüğünde deprem.
Rize’de heyelan yolu kapattı.
“Siz Uyurken” başlığı altında yayınlanan dört haberden üçü, gündüz olan bitenleri izleyicisine duyurduğuna göre bu programı hazırlayanlar ya milletçe toptan uyutulduğumuzu düşünüyor ya da herkesi kendileri gibi gece nöbet tutup gündüz uyuyan insanlar sanıyor.

Başka ne bekliyordu?
Aynı programdan bir ayrıntı daha.
Sunucu, gazetelerin birinci sayfalarını okuyor.
Elinde Sabah gazetesi var.
Sabah’ın birinci sayfasındaki bir haberi okuduktan sonra şöyle dedi:
“Aslında dünün haberiydi bu. Biz de okumuştuk bunu.”
Pardon da programın sunucusu, gazetenin dün olan biteni değil de, satışa sunuldukları günün haberlerini vermesini mi bekliyordu?
Programın “Yol durumu” bölümünde de şöyle bir haber vardı:
Akçaabat - Trabzon yolunun 45. ve 48. kilometreleri arasında dolgu çalışmaları var.
Akçaabat - Trabzon arası 17 km.
Akçaabat’tan Trabzon istikametine 45 km gittiğinizde Araklı’da bulursunuz kendinizi.
“Trabzon - Rize yolu” desenize şuna...
Program boyunca adını ekranda göremediğim sunucu, bir ara aHBR’in Spor Müdürü Fatih Kuşçu’yu konuk etti. Kuşçu, Wimbledon’daki bir tenis maçı için şöyle dedi:
“Kim kazansa sevinecek, kim kaybetse üzülecekti. Öyle de oldu.” Ne yorum be!
Vay anasını sayın seyirciler...


Ece, hakkını aradı kızı gibi kayboldu

“Kurtlar” yolu açtı
TNT, popüler televizyonlar kulvarına girmeye çalışan genç bir kanal...
“Kurtlar Vadisi Pusu”, gittiği kanala seyircisini taşıyan bir dizi...
Gerçi son dönemde senaristlerinde doğal olarak bir metal yorgunluğu söz konusu. O nedenle kemikleşmiş izleyici sayısında az da olsa bir azalma oldu.
“Kurtlar Vadisi Pusu”yu yazanların, geçen sezonki gibi bir hırtlık yapacaklarını sanmıyorum.
Neydi o öyle?
Koskoca bir sezon “Polat”la “Ersoy” arasında “kedi fare oyunu”yla geçti.
Yıllarca Show TV’nin Genel Müdürü olarak ortada bir kuruş para yokken bile “Ali”nin külahını “Veli”ye giydirip avuttuğu yapımcılarla birlikte şapkasından birçok kez tavşan çıkaran Saner Ayar’ın, “Kurtlar Vadisi Pusu”nun eskisi gibi “ekşın” bir dizi olması için Pana Film ekibine “ayar” çekeceği kanaatindeyim.
TNT’nin “Kurtlar Vadisi Pusu”yu transfer etmesi birkaç açıdan önemli.
Birincisi TNT, bu hamlesiyle televizyon dünyasında ciddi bir oyuncu olduğunu gösterdi.
İkincisi, Kanal D, atv, Star, FOX ve TRT arasında sıkışıp kalan ya da onlarla iş yapmakta zorlanan yapımcılara yeni bir “kanal” açılmış oldu.
Üçüncüsü, “Kurtlar Vadisi Pusu” ekibine, daha özgürce hareket etme imkanı doğdu.