Ekranlarda güzel şeyler de oluyor
Bizim işin iyi yanlarından biri şu... Söz uçup gidiyor ama yazı kalıyor...
Google’da bir arama yaptığınız zaman, neler yazdığınız anında karşınıza çıkıyor.
Kanal D’nin sabah kuşağına sağlık programı koyduğu günlerde bir yazı yazmıştım konuyla ilgili...
“Doktorum” programının ilk günleriydi...
Program, çoğu zaman reyting listesine giremiyordu.
Kanal D’nin, izleyiciye fenalık geçirten kadın - magazin programlarından uzaklaşıp sağlık programına yatırım yapması ve düşük reyting alması yüzünden eleştirildiği günlerdi...
19 Eylül 2009’da ekranda böylesine yararlı bir yapım varken insanların hâlâ eleştirilen programları izlemesini eleştiren, “TV izleyicisinin durumu gerçekten doktorluk” başlıklı bir yazı yazmıştım...
Allah’tan zamanla izleyici doğru yolu buldu ve “Doktorum” ekranların vazgeçilmez programlarından biri oldu.
Kanal D’nin “Doktorum”u tutunca, ardından Show TV’nin “Herkes İçin Sağlık”ı geldi.
Show TV’nin “Herkes İçin Sağlık”ının “Doktorum”un taklidi ya da çakması olarak görenler var. Ancak bu projenin uzun zamandır Sinevizyon’un elinde olduğunu ama yapacak kanal bulamadığı için ekrana getiremediğini bildiğim için aynı görüşte değilim.
Buna rağmen Show TV’nin bu konuda Kanal D’yi taklit ettiğini varsayalım...
Keşke her taklit böyle “sağlıklı” olsa...
Neticede kazanan izleyici...
İnsanlar bu programları izlerken, kendi sağlıkları adına bir şey öğreniyor çünkü...
Keşke atv ve Star TV de aynı şeyi yapsa...
Hiç değilse insanlar, program izleyeyim derken ruh sağlıklarını kaybetmezler...
Yeri gelmişken Kanal D’nin yeni programı “Ne Yapmalı?”nın da, en az sağlık programları kadar izleyiciyi bilinçlendirdiğini vurgulamalıyım.
Ekranlarda, izleyeni bilinçlendiren bu tür programların olması ve sayılarının gün geçtikçe artması,ülke adına sevindirici.
Olgun Paşhan’a aferin...
9 Nisan’da vizyona giren “Rina” filminin, hafta içinde Maslak’taki TİM Show Center’daki galasına, başrol oyuncusu Merve Sevi katılmadı.
Sevi’nin oynadığı filmin galasına katılmamasının nedeni, “Rina”da başrolü paylaştığı Paşhan Yılmazel’in eski sevgilisi olması...
Malum; Merve Sevi şimdilerde Şahan Gökbakar’la birlikte...
Hal böyleyken Sevi, galaya katılsa, Paşhan Yılmazel’le biten ilişkisi yeniden gündeme gelecek, bu da filmin önüne geçecekti...
Bu haberler belki de Sevi’nin Gökbakar’la olan ilişkisini etkileyecekti.
Belli ki Merve Sevi, galaya gitmekten bu yüzden son anda vazgeçti.
Paşhan Yılmazel’in eski aşkı ve “Rina”daki başrol arkadaşı Sevi’nin galaya gelmemesini dert etmeyip ona laf söyletmemesi önemli.
Yılmazel’in yerinde başkası olsa, “Merve, bizi yalnız bıraktı ve çok ayıp etti” derdi ama o olgunluk gösterdi ve demedi.
0.96 promille izin kontrolü
“Adanalı” dizisinin setinde yaşanan son olay, Türkiye’de bazı şeylerin nasıl yürüdüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
“Adanalı”nın setinde olan neydi?
Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Erol Dolu, otomobiliyle evine giderken bir sokağın “Adanalı” dizisi ekibince kapatıldığını görüyor.
Dolu, ekibin çekim izni olup olmadığını soruyor.
Prodüksiyon ekibi, İstanbul Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nden izin aldıklarını söylüyor.
Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı, bölgelerinde çekim yapabilmeleri için ayrıca kendilerinden de izin alması gerektiğinde ısrar edince tartışma başlıyor.
Settekilerden biri dizinin başrol oyuncusu Oktay Kaynarca’yı arayıp durumu iletiyor.
O da evinden kalkıp olay mahalline geliyor.
“Adanalı” dizisinin başrol oyuncusu Oktay Kaynarca ile Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı arasındaki tartışma karakolda bitiyor.
İki taraf da birbirinden davacı oluyor.
Bu saatten sonra bu kavgada kimin haklı, kimin haksız olduğuna karar verecek merci, yargı...
Peki toplum olarak bizim “yargı”mızı kim çözecek peki?
Kaynarca’nın yaptığı açıklamaya bakılırsa, olaydan dört saat sonra yapılan kontrolde Erol Dolu’da 0.96 promil alkol çıktı.
Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Erol Dolu, sette izin kontrolüne giderken trafik çevirmesine yakalansa üç ay süreyle ehliyetini kaybederdi.Ataşehir Belediyesi’nin bu işlerle ilgilenen birimi yok mu ki, dizi ekibinin izni olup olmadığının kontrolü 0.96 promil alkollü Başkan Yardımcısı’na düştü?
İşin tuhaf olan bir diğer yanı da, set ekibinin prodüksiyon amiri, yapımcı dururken başrol oyuncusu Oktay Kaynarca’yı evinden oraya getirtmesi...
Oktay Kaynarca ile ilgili birçok insanda, “Kurtlar Vadisi” dizisi zamanından kalan “Kendini gerçek ‘Çakır’ sanıyor” gibi bir önyargı var zaten...Hal böyleyken Kaynarca’yı arayıp oraya davet etmek “Bile bile lades” değil de, ne? Bu ülkede niye herkes kendi işini yapmaz...
İletişim öğrencilerine ‘Numberone’ hizmet!
Numberone Meyda Grubu’ndan devlet üniversitelerinde iletişim eğitimi görenlere anlamlı hizmet...
Dünyanın önemli belgesel kanallarından Discovery ve History Channel’ın daha önce Türkiye yayın hakları Numberone Medya Grubu’ndaydı.
Zamanla grubun iki belgesel kanalıyla iş ilişkisi bitti.
Numberone Medya Grubu’nun yönetimi, Discovery Channel ile History Channel’ın ellerindeki yayın bantlarını arşivde tutmak yerine, doğru bir yere bağışlama kararı aldı.
Numberone Medya Grubu’nun Yayın Yönetmeni Barbaros Yüksel, tüm devlet üniversitelerinin iletişim fakülteleriyle temasa geçip isterlerse fakültelerine ellerindeki Discovery ve History Channel’ın yayın bantlarını bağışlayabileceklerini söyledi. 11 devlet üniversitesinin iletişim fakültesi dekanı da bu teklifi, memnuniyetle kabul etti. Yüksel de koliler dolusu yayın bantlarını 11 üniversiteye gönderdi.
Discovery ve History Channel’ın inşaatçılıktan çiçekçiliğe, fizikten uzaya tüm belgeselleri şimdi Akdeniz, Karadeniz Teknik, Anadolu, Ege, Kocaeli, Fırat, Mersin, Erzurum, Erzurum Atatürk, Konya Selçuk, Kayseri Erciyes ve Ankara Üniversitesi’nde iletişim okuyan öğrencilerin hizmetinde...