Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şu sıralar “Türkiye’nin Başbakanları” adlı bir kitap okuyorum... Süleyman Yeşilyurt’un yazdığı kitap, Rauf Orbay’dan Recep Tayyip Erdoğan’a Türkiye’nin 26 Başbakanına dair ilginç bilgiler var...
Ankara Estetisyenler Derneği, Akdeniz Güzellik Uzmanları Derneği, İzmir Güzellik Uzmanları Derneği’nin yanı sıra Özel Kurslar Derneği’nin sözcülüğünü yapan Rıfat Kıyıcı’nın sektörlerine dair anlattığı sorunlar, o kitapta yer alan eski Başbakanlardan Hasan Saka’nın bir sözünü hatırlattı.
İlk kabinesini 1947’de kuran Hasan Saka’nın meşhur sözü şu:
“Elini nereye atsan, baştan aşağı bozuk.”
Aradan 63 yıl geçti, ama Türkiye, sistemindeki bazı bozuklukları bir türlü düzelmedi.
Türkiye’yi yönetenler, eğitim sistemi gibi birçok şeyi, daha iyisini yapayım derken adeta yaz-boz tahtasına dönüştürdü çünkü...
1979’dan bu yana kozmetik cihaz, güzellik ve bakım sektörüyle uğraşan Kıyıcı’nın anlattıkları aslında bu alandaki binlerce insanın da ortak sorunu:
“Şu anda Türkiye’nin dört bir yanında IPL foto epilasyon cihazı alıp, güzellik salonu açan 2 bin 500 yatırımcı mağdur... Bu insanlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkardığı yönetmelik ve genelgelere göre fiyatları 20 ile 40 bin euro arasında cihaz alıp, bir o kadar da yatırım yapıp, güzellik salonu açtı. Devlet, 2003 yılında çıkardığı bir kanunla bizi Sağlık Bakanlığı’na bağladı.

Haberin Devamı

Doktorlar, doktorlara karşı

Liposakşın, mezoterapi gibi tıbbi uygulamaların yanında cilt ve vücut bakımı ile ağdanın yapımı bile doktorlara verildi. ‘Medikal estetik uzmanı’ doktorlar kurslar ve güzellik merkezleri açmaya başlayınca güzellik salonları çıkmaza girdi. Ancak çok geçmeden dermatologlar ve estetik cerrahlar, ‘Böyle şey olmaz’ deyip meslektaşlarına karşı dava açtı.
Mahkeme, ‘medikal estetik uzmanları’na güzellik merkezi açma yetkisi veren kanunu iptal etti. Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı 31 Aralık 2008 tarihinde çıkardığı genelge ile tıbbi amaçlı IPL ile sadece epilasyon için üretilen IPL cihazlarını birbirinden ayırdı. Bakanlık, tıbbi değil, sadece epilasyon amacıyla üretilen IPL cihazlarının kullanım yetkisini, bu konuda eğitim almış insanlara verdi ve sektör yeniden canlanmaya başladı.

Haberin Devamı

Danıştay yürütmeyi durdurdu

Türk Dermatoloji Derneği ile Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği, bu yönetmenlik için de Danıştay’a dava açtı. Sağlık Bakanlığı çıkardığı yönetmenlik için savunma yapmadı. Danıştay da, 7.10.2009 tarihinde aldığı ara kararla ve de Sağlık Bakanlığı’nın 10 ay önce yürürlükten kaldırdığı yönetmeliğine atıf yaparak yürütmeyi durdurdu. Şimdi her şey arapsaçına döndü. Sağlık Bakanlığı’nın 2008’de çıkardığı yönetmelik uyarınca güzellik salonlarındaki foto epilasyon cihazlarına ruhsat vermesi gereken belediyeler, şimdi Danıştay’ın aldığı kararı gerekçe gösterip güzellik salonlarını kapatmaya başladı. 2 bin 500 güzellik salonu, dermatologlar ve estetik cerrahlar arasındaki savaşın mağduru oldu. Görüştüğümüz yetkililer, haklılığımızı kabul ediyor, ama bunun bir faydası yok ki! 2 bin 500 güzellik salonu teker teker kapanmadan Danıştay, bu konudaki nihai kararını bir an önce vermeli.”
Herkesle, her platformda bu konuyu tartışmaya hazır olduklarını söyleyen Kıyıcı, konuya iyice nüfuz edebilmem için bana hukuki mücadelelerini anlatan bir klasör evrak verdi. Üç günde inceleyebildiğim evraklardan anladığım şu:
Rantı çok yüksek bir pazar bu...
Türkiye ile ilgili sağlıklı bir veri yok... Ancak Amerika ve Avrupa’da bu pazarın yıllık ciroları sanırım biraz ipucu verir.
ABD’de yıllık 5 milyar dolarlık bu pazarın Avrupa’daki yıllık cirosu ise 20 milyar euro civarında...
Şimdi anladınız mı bu savaşın sebebini?

Haberin Devamı

Tecimer’den mesaj var

Amerika dönüşü Ceylan Tecimer’den bir e-posta aldım... Amerika’da yaşayan Tecimer, bu ülkeyi ziyaret ettiğimi haberdar almış olacak ki attı bana bu mesajı...
Tecimer, gönderdiği e-postada, bir süre önce hakkındaki yazımla ilgili küçük düzeltme yaptı.
Tecimer’in, Ati ile ilişkilerinin, şarkıcının gönül verdiği bir başka kadın yüzünden ayrıldığını yazmıştım.
Tecimer, bunun doğru olmadığını, Ati ile üçüncü bir şahıs yüzünden değil, anlaşamadıkları için medeni bir şekilde ayrıldıklarını yazdı. Tecimer yazısını, “Ati ile ilişkimiz, başladığı gibi saygı ve sevgi çerçevesinde bitti” diyerek noktaladı.