Eurovision’a gitmek Tarkan’ın sonu olur
TRT yöneticilerinin, mayıs 2010’da Norveç’te yapılacak Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’ye
Çünkü Tarkan, oraları çoktan aşmış, “Megastar” unvanını kazanmış biri...
Tarkan, Eurovision’a katılıp, birinci olursa, bu elbette ki, ona ciddi yararlar sağlar...
Tarkan’ın yıldızı daha da parlar...
Eurovision birinciliği Tarkan için aralık duran dünyanın kapılarını ardına kadar açar...
Peki ya tersi olursa?
Tarkan, Eurovision’da kendisinden beklenen tek derece olan birinciliği elde edemezse?
İşte o zaman Tarkan’ın sonu olur...
“Dünyanın kapıları bana bu kez ardına kadar açılacak” derken, açılmış kapılar bile bir bir kapanır gider...
Gerçi Tarkan, TRT’den her yıl teklif aldığını, Eurovision’un daha çok genç şarkıcıların katılması gereken bir yarışma olduğunu düşünüp kabul etmediğini, bu yıl ise TRT’den teklif dahi almadığını açıkladı, ama olsun...
Ben yine de “şeytanın avukatlığı”na soyunup Tarkan’a, Eurovision’a katılmamakla kendisi için en doğru olan kararı verdiğini bir kez daha vurgulayayım.
Çünkü şov dünyası bu, hiç belli olmaz...
Bu dünyada sanatçılara gaz verip, onları dolduruşa getiren çoktur.
Hiç belli olmaz, bir bakarsınız birileri aklına girip, Tarkan’ı Eurovision’a katılmama kararından döndürebilir!
“Evlenmeliyiz”in klibi 10 numara
Hadise’nin yeni albümünün çıkış parçası “Evlenmeliyiz”e çektiği klibi çok beğendim.
Fikir de, uygulama ve çekimler harika...
O nedenle emeği geçenleri tebrik ederim.
Aldığım bilgiye göre klip, 2.5 haftalık bir ön hazırlıktan sonra tek planda çekildi.
Yönetmenliğini Emir Khalilzadeh, görüntü yönetmenliğini Veli Kuzlu’nun üstlendiği klip için 60 kişi çalıştı.
Klip için 7 farklı dekor oluşturuldu.
Şarkı hiç bölünmeden çekim esnasında kurulan dekorlar ortaya ilginç görüntülerin çıkmasına neden oldu.
Post prodüksiyonu ise bir haftada tamamlanan klip, şov dünyasının sihrini, başarıyla gözler önüne seren bir çalışma oldu.
Aşçılığı bırakıp müzisyen oldular
Kanal D, yeni yayın dönemi için ilginç tanıtım filmleri yapmaya devam ediyor.
İki yıl önce tüm ekran yüzlerini yeni yayın döneminin tanıtım filmi için mutfağa sokan Kanal D, bu kez bambaşka bir konsept yarattı.
Kanal D, bu defa ekran yüzlerinden “Türkiye’nin en renkli orkestrası”nı yarattı.
Kanal D’nin ekran yüzleriyle yaptığı bu tanıtım filmi, kanalın yeni yayın dönemine ne denli iddialı hazırlandığının da bir göstergesi.
Etrafımdaki insanlardan Kanal D’nin tanıtım filmini izleyen hiç kimse “Beğenmedim” demedi...
Herkes benim gibi Kanal D’nin yaptığı işi beğendi.
Seda Sayan kendine yeni bir sayfa açtı!
Seda Sayan, Kanal D’de 24 Ağustos Pazartesi saat 14.00’te başlayacak yeni programı “Susma” ile televizyonculukta kendine yeni bir sayfa açmış olacak.
Program önümüzdeki günlerde başlayacak, ama Seda Sayan için koşu çoktan başladı bile.
Sayan, günlerdir yeni programının söyleşileri için cezaevlerinde...
Cezaevlerinde yatan kadınların suça nasıl bulaştıklarını dramatize ederek ekrana taşıyacak “Susma”da Sayan, olayın kahramanlarının yanı sıra tanıklarla ve uzmanlarla da konuşacak.
Bant yayın olarak başlayacak “Susma”nın izleyiciden nasıl bir reaksiyon alacağını şimdiden kestirmek zor.
Ama Sayan’ın eşine, onun da bana anlattığına bakılırsa “Susma”, hayli ilgi gören bir program olacak.
“Kader mahkumları”nın dramını anlatırken Seda Sayan’ın, dinlerken de eşi Onur Şan’ı tüyleri diken diken olduğuna göre, dramatize edilmiş görüntüler ve müzik eşliğinde ortaya nasıl bir program çıkacağını kestirmek zor olmasa gerek...
Baykal diziyi niye bıraktı?
Kanal D’nin beğenilen dizilerinden “Akasya Durağı”nın yeni bölümlerinin çekimleri başladı.
Dizide, “Taksi şoförü” olarak kamera karşısına geçen Melek Baykal, “Akasya Durağı”nın yeni bölümlerinde olmayacak.
Çünkü Baykal, “Akasya Durağı”ndan ayrıldı.
Baykal, “Çok yoruldum, biraz dinlenmek istiyorum” diyerek “Akasya Durağı”nı bıraktı.
Ama kulislerde konuşulanlar farklı.
Melek Baykal’ın “Akasya Durağı”nda “Şoför Melahat”ı oynuyordu.
“Şoför Melahat”, Belgin Doruk’un oynadığı siyah beyaz Türk filmleriyle milyonlara sevdirdiği “Şoför Nebahat” tiplemesinden yola çıkılarak oluşturulan bir karakter.
Baykal’ın, “Akasya Durağı”nda canlandırdığı “Şoför Melahat”, Belgin Doruk’un “Şoför Nebahat”i gibi sükse yapmadı.
“Şoför Melahat”, “Şoför Nebahat”ın gölgesinde kalması da Baykal’da rahatsızlık yarattı ve diziyi bıraktı.
Yapımcı Türker İnanoğlu da, Melek Baykal’ın ayrıldığı dizinin kadrosuna Erol Günaydın, Ümit Yesin, Şeyda Halis ve Ayça İnci gibi oyuncular kattı.
Bülent Ersoy, Değirmenci’yi muma çevirdi!
Hafta içi her sabah FOX’ta ekrana gelen “Çalar Saat” adlı programın sunucusu İrfan Değirmenci, başarılı bir televizyoncu.
Akıllı, zeki ve muhalif duruşu olan biri...
Yani biraz sivri dilli...
Ama gel gör ki, söz konusu FOX’un yeni transferi Bülent Ersoy olunca, Değirmenci’nin o muhalif, sivri yanı gitti.
Yerine mum gibi, şeker gibi bir İrfan Değirmenci geldi.
Çarşamba sabahı “Çalar Saat”i izlerken sıra Bülent Ersoy’un tatil yaptığı Edremit’te gittiği bir mekanda mikrofonsuz şarkı söylemesi haberine geldi.
Değirmenci, sazları susturarak, mikrofonsuz şarkı söyleyen Ersoy’u öve öve bitiremedi.
Ne o sözler Değirmenci’ye yakıştı, ne de o amatör görüntüler FOX’a!
“Çalar Saat”i hazırlayanlar Ersoy, artık “Popstar Alaturka” ile FOX’ta diye yüzünün bile belli olmadığı karanlık görüntülerini ekrana getirerek ona jest yaptıklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Ersoy gibi üstüne başına, süsüne onca önem veren biri, kendisini hortlak gibi gösteren o görüntüleri beğenmez ki!
“Çalar Saat”in editörleri ve İrfan Değirmenci’nin, söz konusu FOX’un yeni starı Bülent Ersoy olunca, iğneli sözleri unutup, muma dönmesi de ilginçti.
FOX’cular, Ersoy’u küstürmek ve kızdırmaktan çok çekiniyorlar demek ki!