‘EVLENİYORUZ’

Hadise için büyük stres yaşadığı Eurovision macerası artık geride kaldı. Genç şarkıcı çok yakında yepyeni Türkçe bir albümle sevenlerinin karşısında olacak.
Hadise’nin yeni albümündeki yeni şarkılar, bir bakıma genç yıldızın Eurovision sürecinde gönül dünyasında yaşadıklarını da yansıtacak.
Altını çizerek vurgulamak isterim ki, Hadise’nin yeni albümüne damga vuran iki şey var. Bunlardan biri Eurovision’da yarıştığı “Düm Tek Tek”in bestecisi Sinan Akçil, diğeri de aşk...
Aslında Sinan Akçil ve aşkı, ayrı ayrı algılamamak da gerek.
Çünkü Hadise’ye bu aşkı yaşatan Sinan Akçil’den başkası değil.
Hadise ile Sinan Akçil arasında Eurovision şarkısı “Düm Tek Tek”le başlayan aşk, doğal olarak genç şarkıcının konsantrasyonunu bile bir hayli etkiledi.
“Aşk sarhoşu” Hadise’yi Eurovision sürecinde asıl yoran konuya gelince:
“Hadise ile menajerinin yolları niye ayrıldı?” yazımdan sonra Belçika’dan arayan müzisyen bir dostumun dikkat çektiği konu çok önemli.
Menajerinin yarış atı gibi koşturup yorduğu söylenen Hadise, meğer Eurovision sürecine iki de albüm sığdırmış. Hadise’nin estirdiği Eurovision rüzgârını tiraja dönüştürmek isteyen Belçika EMI, ona bu sırada İngilizce bir albüm hazırlattı ve yarışma biter bitmez de piyasaya sürdü.
Üstelik Belçika EMI, albüm repertuvarını oluştururken “Düm Tek Tek”i beğenmeyip, “Hit olacak bir şarkı değil bu” diyerek Hadise’den “daha iyi şarkılar” bulmasını bile istedi. Ne zaman ki “Düm Tek Tek” patladı, EMI o zaman “Tamam” deyip, Hadise’den başka hitler istemekten vazgeçip “Düm Tek Tek”in tüm versiyonlarını albüme koydu. Hadise, temmuzda çıkacak Türkçe albümünü de işte bu süreçte tamamladı.
Pasaj Müzik’ten çıkacak Hadise’nin Türkçe albümüne katkı sağlayan bir müzisyenden aldığım bilgiye göre sevgilisi Sinan Akçil’in dört parçasına yer veren Hadise, çıkış şarkısı olarak da yine sevgilisinin eseri “Evleniyoruz”u seçti. Şarkının adı bana çok manidar geldi.
Sizce de öyle değil mi?
Bu “Hadise”yi de bir soruyla noktalamak istiyorum.
Acaba diyorum, bu iki konu, Eurovision sürecinde Hadise’yi ne denli etkiledi?
Hadise’yi promosyon konserleri mi, yoksa bunlar mı yordu?


Funda Arar’ın ‘magazin’ açmazı
Pazar günü Anadolu Üniversitesi İletişim Kulübü’nün düzenlediği “CMYK Gazete Günleri”ndeki söyleşi için Eskişehir’deydim.
Yıllar oldu trenle şehirlerarası yolculuk yapmayalı... O nedenle Eskişehir’e trenle gidip gelmeye karar verdim.
Haydarpaşa Garı’ndaki restoranda yemek yerken masada TCDD’nin aylık dergisi Raillife’ı gördüm.Trende okumak için dergiyi yanıma aldım. Dergideki Funda Arar röportajı dikkatimi çekti.
Şov dünyasının yıldızlarında şöyle ortak bir özellik var.
Nedense magazin medyasının dışındaki bir yayına demeç verdiklerinde illa ki magazin aleyhinde açıklamalar yaparlar.
Funda Arar da bu geleneği bozmadı.
Ancak Arar’ın bu konuda yaptığı açıklamalar nasıl bir açmazın içinde olduğunu da gözler önüne serdi.
Arar, “Zamanın Eli” albümünü çıkarmadan hayranları arasında yaptırdığı araştırmanın içeriğinin ne olduğunu soran Dilek Güray’a şu yanıtı verdi:
“Bir algı araştırmasıydı. Bildiğimiz şeyleri insanların ağzından duymuş olduk. Araştırmadan şöyle bir sonuç çıktı:
Funda Arar değişmesin, bu çizgisinde devam etsin, biz onu böyle seviyoruz. Onun magazinel bir kişi olmaması bizim için çok önemli.” Görüldüğü gibi talep çok açık ve net. Arar’ın bu talebi karşılaması için de “magazin”den uzak durması gerek. Ama gel gör ki, Arar’dan “magazin”den uzak durmasını isteyenlerin bazı beklentileri de bu istekle çelişiyor.
Ve o beklentiler de insana, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” ya da “Bu ne yaman çelişki?” dedirtiyor...
Neler mi onlar? Onları da yine Arar, açıklıyor:
“Bir de ‘Onun hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Sadece şarkılarını biliyoruz. Onun biraz göz önünde olmasını istiyoruz’ diye sitemler var. Özellikle   eşimle aile hayatımızı   çok merak ediyorlar.”
Arar’ın yaptırdığı araştırmadan insanların bir kez daha ortaya koyduğu gerçek şu:
“İstemem, ama sen yine de yan cebime koy!”