TNT’de perşembe akşamları yayınlanan “Kurtlar Vadisi Pusu”dan başka dizi veya yapım yok mu?
Olmaz olur mu?
Onlarca programı var TNT’nin...
Peki o dizilerden veya programlardan hiçbiri reyting listesinde ilk 10’a girmiyor da, neden sadece “Kurtlar Vadisi Pusu” giriyor?
Çünkü ilk 100’e giren yapımları var ama “Kurtlar Vadisi Pusu”dan başka yüksek reyting elde edecek işi yok TNT’nin.
Yeni yayın dönemi başladı başlayalı gün birincisi olan hiçbir dizisi yoktu atv’nin...
Bir dönem yayınladığı dizilerin yakaladığı yüksek reyting nedeniyle Türkiye’ye “Dizi atv’de izlenir” sloganını ezberleten bir kanaldaki bu düşüşün ciddi bir sebebi olmalı.
Seyirci yeter ki istesin
Televizyon dünyasındaki pek çok insanın bu konudaki kanaati şuydu:
“atv’deki dizilerinin hepsi mi kötü? Hayır. ‘Yandaş medya’ olduğu için artık insanların çoğu, iktidarı protesto amacıyla izlemiyor atv’yi.”
Aynı atv, Mahsun Kırmızıgül’ün “Hayat Devam Ediyor” dizisini ekrana getirdi.
Dizi cuma günü reytingleri sildi süpürdü ve zirveye yerleşti.
Hani insanlar, Başbakan Erdoğan’a yakınlığı yüzünden atv’yi izlemiyordu?
Bir kanalın dizisinin az ya da çok reyting yapmasının iktidara yakınlığı ya da uzaklığıyla uzak yakın alakası yokmuş!
“Kurtlar Vadisi Pusu”nun TNT’deki, Mahsun Kırmızıgül’ün “Hayat Devam Ediyor” dizisinin atv’deki başarısı şunu bir kez daha gösterdi ki, insanlar ilgisini çekecek bir şey olunca, hangi kanalda olursa olsun, gidip izliyor onu.
“Kurtlar Vadisi Pusu”nun TNT’deki, “Hayat Devam Ediyor”un atv’deki başarısını “İstisna” olarak görenler olabilir ama ben aynı kanıda değilim...
Çünkü iki dizinin televizyon dünyasındaki ezberleri bozduğunu düşünüyorum.
Bodrum’a yerleştiler
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin Bursa şubesinin açılışına katılanlar arasında Fatma Girik de vardı.
Sanat dünyasından herkes İstanbul’dan gelmişti Bursa’ya, sadece Fatma Girik, Bodrum’dan.
Sebebini MSM’nin hocalarından arkadaşım Muzaffer Hiçdurmaz şöyle anlattı:
“Fatma Abla (Girik) Bodrum’dan geldi. Çünkü artık Bodrum’da yaşıyorlar Memduh Abi’yle (Ün) birlikte... Memduh Abi’nin yaşadığı sağlık sorunlarından sonra verdiler bu kararı... Memduh Abi’nin de sağlık durumunun eskiye oranla çok daha iyi olduğunu söyledi. Bodrum havası iyi gelmiş onlara. İş nedeniyle kardeşi Günay Girik’le açılışa geldi, ‘Hayırlı olsun’ deyip İstanbul’a doğru yoluna devam etti.”
‘Öykü Karayel’e haksızlık ettiler’
Milliyet Televizyon’un bu sayısında yer alacak yazımı tamamladım, ardından sıra yazının gazeteye gönderilmesine geldi.
Posta kutumu açtığımda Öykü Karayel hayranlarının gönderdikleri e-postalar çıktı karşıma...
Hepsini okuduktan sonra yazdıklarımı silbaştan yaptım...
Yazdıklarımın bir kısmını çıkarıp, okurlarımızın yazdıklarına yer verdim.
Çünkü yazdıkları Öykü Karayel’e duydukları hayranlıkdan öte şeylerdi...
Aysu Sevim: “Ali Bey yazılarınızı severek okuyorum ve size ilk kez mail atıyorum. Birkaç haftadır çıkan haberler, yapım şirketinin kızcağızın arkasında durmaması, bir de üstüne her şeyi doğrularcasına alternatif oyuncu getirmesi canıma tak etti desem yeridir. Öykü yeteneği ve güzelliğiyle bu eleştirileri hiç haketmiyor.
Gerçekten ortada büyük bir haksızlık var. Üç - beş hafta insanlar önyargıyla yorum yaptılar diye başrol oyuncusunun bu denli ötelendiği nerede görülmüş?
Madem oyuncu olmak için süs bebeği güzelliğinde olmak gerekiyor o zaman boş yere kimse konservatuvarda eğitim almasın ya da seçmelere bir de görüntü kıstası konulsun. Demek ki, boyun sülün gibi olmadıkça iyi bir oyuncu olmanın manası yok.
‘Ne kadar iyi ve başarılı olursan ol, muhteşem güzelliğe sahip olmakça bir hiçsin.’
Ay Yapım bize bunu dayatıyor resmen.”
“Konu yok, senaryo yok”
Hatice Sevgi Çelik: “Öykü Karayel’e haksızlık değil de nedir? Yok ‘çirkin’miş, yok ‘donuk’muş, yok ‘kısa’ymış. Evimize biblo mu alıyoruz? Bu kız olabilecek en iyi şekilde bu rolü canlandırıyor. Ne yapmasını bekliyor insanlar?
Nedir başarı ve güzellik kıstası?
3-5 sözlükçünün değerlendirmesi mi? Ki, onlar bile yorumlarını değiştirip Öykü’ye destek çıkarken nedir bu acele?
‘Kuzey Güney’ senaryosu ilk bölüm sonunda izleyiciye vaat ettiği şeyi veremedi.İki kardeşin hikayesini izleyeceğimize ‘Kuzey saz çalıyor’, ‘Kuzey kör dövüş yapıyor’, ‘Kuzey hastanede sevişiyor’u izliyoruz Ayşegül serisi gibi.
Ortada konu yok, senaryo yok, ilk bölüm yakaladıkları kitleyi ellerinde tutacak veri yok... Ama gel gör ki, bunun suçlusu Öykü Karayel ilan ediliyor. Olacak iş mi?”
“Başarısız ve çirkin değil”
Lal Derin: “Öykü Karayel başarısız veya çirkin değil. İlk bölümlerde insanlar yadırgadığı için olumsuz yorumlar vardı ama gerek twitter’da gerek sözlüklerde bu yorumlar tersine döndü, bazı köşe yazarları öyküye haksızlık yapıldığını yazdı.
Öykü’ye yapılanları zulüm olarak görüyoruz.Yapım şirketi oyuncusuna sahip çıkacağına onun oyunculuk gücüne denk olamayacak alternatif oyunculara yöneliyor. Lütfen sesimizi Öykü’ye ve yapımcıya duyurun ki hatadan dönsün. Öykü’nün bozulan psikolojisi yerine gelsin.”
Damla Erbaş: “Ali Bey lütfen Öykü Karayel’in uğradığı haksızlığı dile getirin. Biz ‘Kuzey Güney’in ‘Cemre’nin etrafındaki hikâyesini izleyeceğiz diye sevinirken gereksiz yeni oyuncu geldi, senaryo değişecek. ‘Kuzey Güney’, başarılı bir dizi, Kuzey gibi bir karakterin karizmasını ancak ‘Cemre’ taşıyabilir, ona hayat veren Öykü de rolünü harika yerine getiriyor. Lütfen sesimizi duyurun. ‘Ezel’ potansiyeli olan dizinin ‘Küçük Sırlar’, ‘Kavak Yelleri’ moduna bürünmesini istemiyoruz. ‘Cemre’ bu hikâyenin kalbindeki kadın ve öyle kalmalı.”