Henüz kendi kanatlarında uçmaya başlamadı... Ancak perşembenin gelişi, çarşambadan belli... Ersin Korkut’un gruptan ayrılıp, tek başına uçacağı günler çok uzak değil... Ha bugün, ha yarın... Belki yarından da yakın...
Kamuoyunun “Yılmaz Erdoğan’ın kuzeni” olarak tanıdığı Ersin Korkut’un Facebook’taki hayran sayısı, onun için açılan sayfalar ve oluşturulan gruplar bunu gösteriyor çünkü...
Ersin Korkut için facebook’ta 125 sayfa ve grup var. Ersin Korkut’un facebook’taki toplam üye sayısı ise 8.052.416...
Bu rakamların ne ifade ettiğini anlayabilmek için benzer bir şeylerle mukayese etmek gerekir değil mi?
Ersin Korkut’un da görev yaptığı “Çok Güzel Hareketler Bunlar”, Yılmaz Erdoğan, Cem Yılmaz, Tolga Çevik ve “Komedi Dükkanı”nın Facebook rakamları öyle sanıyorum ki mukayeseyi yapabilme adına çok önemli. İşte Ersin Korkut ile diğerlerinin rakamları ve aradaki farklar:
Ersin Korkut için 125 sayfa ve grup var... Korkut’un üye sayısı 8.052.416.
“Çok Güzel Hareketler Bunlar” için 74 grup ve sayfa var... ÇGHB’ın üye sayısı 5.069.501.
Cem Yılmaz için 41 sayfa ve grup var... Yılmaz’ın üye sayısı 2.914.317.
Yılmaz Erdoğan için 72 sayfa ve grup var... Erdoğan’ın üye sayısı 842.084.
Tolga Çevik için 15 grup ve sayfa var... Çevik’in üye sayısı 4.938.554.
“Komedi Dükkanı” için 14 sayfa ve grup var... “Komedi Dükkanı”nın üye sayısı 904.754.289.
Daha çok gençlerin kullandığı facebook’taki bu rakamlar elbette ki Ersin Korkut’un aslında Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Tolga Çevik’ten daha sevilen ve hayran kitlesi olan bir yıldız olduğunu göstermez.
Cem Yılmaz, Yılmaz Erdoğan ve Tolga Çevik starlığı tescillenmiş isimler...
Ama bu rakamların ortaya koyduğu şöyle bir gerçek var.
Ersin Korkut, facebook kullanıcısı gençler arasında popülerlikte açık ara lider...
Tahminim o ki, bir komedi filminde oynayacağı başrol Ersin Korkut’u şov dünyasının yeni starı yapmaya yeter...
Ama BKM’nin patronları Yılmaz Erdoğan ve Necati Akpınar’da o cesaret ne gezer?
Onlara sorsanız, “Ersin biraz daha pişmeli” der... Biraz daha pişsin derken, çocuğu yakmasınlar yeter...
Tasarımcının fendi medyayı nasıl yendi?
Muammer Ketenci adlı bir tasarımcının, hazırladığı kumaşsız kıyafetin önünde verdiği poz ve “Hadise, Moskova’da yapılacak 54’ncü Eurovision Şarkı Yarışması’nda bu kıyafeti giyecek” açıklaması tüm medyada haber oldu.
Ama çok geçmeden bu haber de “yalan oldu”...
Çünkü Hadise, söz konusu tasarımcı ile hiçbir temaslarının olmadığını, dolaysıyla da böyle bir kıyafet sipariş etmediğini açıkladı.
Hadise, “Onunla çalışmayacağım. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Herkese ‘kıyafetimi hazırlayacağını’ söylüyor ama bu doğru değil. Kıyafetim 1 Ocak’ta TRT’deki gösterimde giydiğime benzemeyecek, farklı bir şey olacak. Harekete uygun, hafif bir elbise olacak” dedi.
Oysa gazeteciliğin olmazsa olmazlarından, “Haberde adı geçenin de görüşüne başvurulması” kuralı es geçilmeseydi, bir tasarımcının tasarladığı plan, böylesine kusursuzca hayata geçebilir miydi?
Elbette ki, geçemezdi.
Oysa eline böyle bir bilgi gelen gazetecilerden biri, Hadise’nin menajeri Süheyl Atay’ı telefon açıp, “Ne diyorsunuz bu konuda?” diye sorsa, gerçeği öğrenecekti ve Ketenci’nin planı suya düşecekti.
Medya da bu konuda ofsayta düşmeyecekti.
Ama gördüğünüz gibi Ketenci’nin fendi, o habere balıklama atlayanların hepsini yendi.
TRT’den açıklama var
Geçen hafta yazdığım “TRT bu ‘savunma’ ile bu davayı zor kazanır” başlıklı yazım için TRT bir açıklama gönderdi. TRT’den gelen açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi:
“İdol Yapım’ın mahkemede aleyhimizde açtığı dava için TRT’nin Hukuk Müşavirleri çok iyi bir hazırlık yaptı. Avukatımız, mahkemeye çok güçlü bir savunma sundu. Davanın lehimize sonuçlanacağından eminiz.”
Bakalım öyle mi olacak?
Bekleyip göreceğiz...
Garanti’nin bu reklamı süper!
Garanti Bankası’nın son reklamını çok beğendim...
Amerika’yı derinden etkileyen ekonomik krizi kucağında bulan ABD’nin yeni başkanı Obama’ya gönderme yapan benzerinin Beyaz Saray’ın önünde dünya medyasına Garanti Bankası’nın bulduğu kriz çözümünü örnek göstermesi zekice bir buluş.
Aslında aklın ve zekanın taçlandırıldığı bir çalışma demek de mümkün buna...
Konjonktüre bu denli uygun, bu denli prestijli bir reklam hayli zamandır seyretmemiştim.
O nedenle bu reklamın yaratıcı ekibini kutluyorum.
Filmlerin çoğunda senkron tutmuyor!
Hakan Kaan adlı okurumuz uzun bir e-posta göndermiş, müşterisi olduğu D-Smart’tan yana sıkıntılarına dair... Kaan, şikayetlerini aktarmak için defalarca D-Smart Müşteri Hattı’nı aradığını, ama bir sonuç elde edemediğini yazdı. Movie Smart ve Movies 24 kanallarındaki filmlerin yüzde 90’ında senkronun tutmadığını yazan Kaan’ın dile getirdiği daha bir çok konu var. D-Smart yöneticilerinin müşteri memnuniyetini 0nemsediğini bildiğim için Hakan Kaan’ın dertlerine derman olacaklarını umuyorum.
Milica Daboviç’in sunuculuk macerası