NTV’nin Genel Müdürü Cem Aydın’ı kutlamak istiyorum, “Haydi Gel Bizimle Ol” adlı sohbet programına böylesine isabetli bir “cast” yaptığı için.
Aysun Kayacı, Müjde Ar, Çiğdem Anad ve Pınar Kür’den oluşan “Haydi Gel Bizimle Ol” programı ilk haftalarda Müjde Ar’ın yıldızını yeniden parlattı. Türkiye günlerce Ar’ın “Gazozcu Bedri”sini konuştu.
Ar, daha sonra RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın, Petek Dinçöz’le Can Tanrıyar’ın “Beyaz Show”daki nikâhına tanıklık etmesini, “Bize de güne gelsin” diye diline doladı, o da günlerce konuşuldu.
Programda tahrip gücü en yüksek bombayı ise Aysun Kayacı patlattı. AKP için “Ayakçı takımının iktidara getirdiği parti” demesi tüm AKP’lileri bir hayli kızdırdı. Kayacı’nın, “Dağdaki çobanla benim oyum bir mi?” sözleri ise Çoban Sülü hariç tüm çobanları ayağa kaldırdı...
Tanrı’ya selam gönderdiAslında Kayacı, günün birinde böyle bir çam devireceğinin sinyallerini çok önceden verdi ama nedense bunu kimse fark edemedi.
Hatırlar mısınız bilmem?
Ata Demirer’in konuk olduğu programda dalış zevki üzerine açıklamalar yaparken “Denizin altında Tanrı’yı görebiliyorum” dediğinde Kayacı atılıp şöyle dedi:
“Benden de selam söyle.”
Kayacı, Kıvanç Tatlıtuğ’un konuk olduğu canlı yayında bilim adamlarının erkeğe gerek olmadan kadınların çocuk sahibi olabilmeleri adına yürüttüğü çalışmalar gündeme gelince Çiğdem Anad, genç oyuncuya “Babasız çocuk olmasına ne dersiniz?” diye sorunca “gaf kraliçesi” atılıp “Piç derim” demişti.
O programda sadece Kayacı ve Ar mı var?
Hayır... “Haberin kraliçesi” Çiğdem Anad ve ünlü yazar Pınar Kür de var “Haydi Gel Bizimle Ol”da. Siz hiç Türkiye’nin onların ağzından çıkan bir sözü tartıştığına tanık oldunuz mu?
Ben duymadım...
Şimdi eğri oturup doğruyu söylemek gerekirse bırakın dağdaki çobanı, Pınar Kür’le Çiğdem Anad’ın, Aysun Kayacı’yla eşit oy hakkına sahip olması Allah’a reva mı? Hadi diyelim ki, insanların eğitimlerine ve ekonomik durumlarına göre oy hakkına sahip olduğu bir ülke dünyada yokken bunun Türkiye’de hayata geçmesi dünyada olmayacak bir şey...
Aptallığın rengi olmazAma NTV, pekala şunu yapabilir ve Kayacı’nın hakkını teslim edebilir. Duyduğum kadarıyla NTV, “Haydi Gel Bizimle Ol”da en az parayı Aysun Kayacı’ya veriyor.
NTV bir an önce Kayacı’nın parasını Çiğdem Anad ve Pınar Kür’ün de üstüne çıkarmalı!
TV kanalları dizi yapımcılarıyla ne kadar reyting, o kadar para anlaşması yapmıyor mu? Yapıyor...
NTV yöneticileri de, “Haydi Gel Bizimle Ol”un kimin sayesinde medyada yer aldığına bakmalı ve ortaya çıkan tabloyu o insanların ücretleri dengelemeli...
Kadro oluşturulurken belli ki, “Sarışın güzel” ya da “Aptal sarışın” kontenjanından o ekibe dahil edilen Kayacı, bugüne kadar yaptığı çıkışlarla “aptal sarışınlar”dan olmadığını gösterdi!
NTV, Kayacı’nın kişisel çıkışlarıyla programa yaptığı katkıyı hesaplayıp, onu okkalı bir primle ödüllendirmeli ki!
NTV’den alacağı prim Kayacı’nın “fakir” ve “cahiller”e oranla oy hakkını artırmaz ama hiç değilse AKP’lilerden yediği dayağın acısını hafifletir. Alacağı prim Kayacı’ya moral motivasyon ve devireceği yeni çamlar için güç sağlar...
Benden söylemesi...
Recep Dede, eş turunda...
Şimdilerde televizyonlarda iki tür program modası var.
Prime Time kuşağında yarışma furyası yaşanırken gündüz kuşağını ise çöpçatan programları teslim almak üzere. Flash TV’de “Desti İzdivaç”la başlayan bu moda, o programın sunucusu Esra Erol’un Star TV’ye geçip “Esra Erol’la İzdivaç”ı yapmaya başlamasıyla yeni bir hal aldı.
FOX’ta Songül Karlı ile Uğur Arslan’ın sunduğu “Su Gibi” de, çöpçatanlığa başladı.
Bu programların hepsi toplum bilimciler, sosyologlar için halka açık laboratuvarlar gibi...
Türk insanının evlilik uğruna neleri göze alabileceğini saptamak için Türkiye’yi köy köy, kasaba kasaba, il il dolaşmaya gerek yok.
Her yöreden, her yaştan yurdum insanı var bu programlarda...
Bir yanda, “Özel hayatımdan size ne?” diye medya mensuplarına söylemedik laf bırakmayan Türk şöhretler...
Öte yanda, türbanlısından sakallısına, gencinden yaşlısına kameralar karşısında ideal eş bulmak için her şeyi uluorta konuşan, hatta “test sürüşü”nü çıkan toplumumuzun her katmanından insanlar...
İzleyin görün.
Artık bunun adı “medeni cesaret” mi, başka bir şey mi bilemem ama kendilerine eş bulmak için ekrana çıkanlar açık açık her şeyi konuşuyor.
Çöpçatan yarışmaları ya da “Güzel ve Dahi” gibi programları için “Olmaz böyle rezillik” diye ortalığı ayağa kaldıranlar galiba bu programlara göz ucuyla bile bakmıyorlar. Baksalar, Türkiye’de neler olup bittiğinin, Türk halkının bazı şeyleri çoktan aştığını farkına varacaklar.
Geçen hafta “Esra Erol’la İzdivaç”a eş bulmak için katılan Recep Dede’nin sunucuya nasıl tacizde bulunduğunu yazmıştım.
Yazının çıktığı gün baktım aynı adam bu kez Flash TV’deki “Desti İzdivaç”ta...
Sunucu Semiha Yankı, Esra Erol’un başına geleni bildiğinden olsa gerek hiç sokulmadı Recep Bey’in yanına...
Kısmetlerin biri gidiyor, diğeri geliyordu ama hâlâ aradığını bulamadı Recep Amca...
Hiç şaşırmam onu “Su Gibi”de de görürsem yakında...