Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bir profesörün bilgisizliğinden yola çıkıp bütün profesörleri töhmet altında bırakmayan toplum, iş üniversite öğrencilerine gelince öyle bir acımasız ki

Kenan Işık’ın sunduğu atv’deki ‘Kim Milyoner Olmak İster’den profesör elendiği zaman bir Allah’ın kulu çıkıp da genelleme yaptı mı profesörler hakkında?
Yapmadı çünkü binlerce profesörün olduğu bir ülkede hiçbir istatistiki değeri yok ‘1’in...
Üniversite öğrencisi sayısı nedir Türkiye’de?
Dört milyon civarında, yani profesör sayısının yüzlerce katı...
‘Kim Milyoner Olmak İster’de çuvallayan bir üniversite öğrencisi olunca ayağa kalkıyor Türkiye:
“Cahil bir gençlik yetişiyor.”
Bir profesörün bilgisizliğinden yola çıkıp bütün profesörleri töhmet altında bırakmayan toplum, iş üniversite öğrencilerine gelince öyle bir acımasız ki.
Yeditepe Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü öğrencisi Gözde Umay’ın, TBMM’nin diğer adının ‘Parlamento’ olduğunu bilememesinden “Günümüzün üniversite öğrencileri çok cahil” sonucunu çıkarmak üniversite gençliğine haksızlık...

Haberin Devamı

Madalyonun öbür yüzü!
Gözde Umay’dan sonra ÖSS Türkiye 4’üncüsü ve Koç Üniversitesi birinci sınıf öğrencisi Erol Kaya da sınıfta kaldı Kenan Işık’ın karşısında.
ÖSS 4’üncüsü olmuş bir öğrenci ‘Kim Milyoner Olmak İster’de barajı geçemedi.
Erol Kaya, barajı geçemedi diye bütün üniversite öğrencilerini barajın altında mı bırakacağız şimdi?
Ayıp olmaz mı?
Madalyonun bir de arka yüzü var.
Habertürk’ten Gülin Yıldırımkaya’nın “Türkiye’de gençler cahil mi yetişiyor?” sorusuna yanıt ararken görüşüne başvurduğu uzmanlardan biri de Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nükhet Sirmen’di.
TBMM’ye parlamento denildiğini bilmemesinin Gözde Umay’ın cahilliğinin değil, parlamentoyla ilgilenmemesinin göstergesi olabileceğine dikkat çeken Sirmen, devamındaysa şunları söyledi:
“Bunlar hep konuşuluyor, ‘gençlik gündemi, siyaseti takip etmiyor, cahil yetişiyor’... Siyaseti takip edenler gözaltında. Çocuklar gündemi takip ederlerse başlarına ne geleceği belli değil. Çocukları apolitik yetiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz, sonuç böyle olunca daha ne istiyoruz ki?”

Haberin Devamı

Bu sistem gençlerin eseri mi?
‘Toptancılık’ yapıp gençliği suçlamak, karalamak yerine toplum olarak biraz empati yapmamız gerekmiyor mu?
Öyle ya, şimdiye kadar ne verdik biz bu gençlere?
Bu sistemin merak eden, araştıran, sorgulayan ve sonuçta daha donanımlı bir gençlik yetiştirmesi mümkün mü?
Bugün iki üniversiteli ‘Kim Milyoner Olmak İster’de döküldü diye bütün üniversitelilerin boynuna ‘cahil’ yaftası asanlara sormak lazım:
Madem sizin zamanınızda üniversiteliler çok bilgili, çok zekiydi, niye insanlığın hizmetine bir icat sunamadı hiçbiriniz?

GENÇLERE HAKSIZLIK

REZİDANS YARIŞTIRMACA!

İşadamı Hamdi Akın, arkadaşımız Songül Hatısaru’ya, komşusu Cem Yılmaz için şöyle demiş?
“Loft’un sahibi sayılır Cem. En fazla mal onda var, benden bile fazla neredeyse.”
Medyaya yansıyan haberlere göre Cem Yılmaz’ın altı rezidans dairesi var.
“Zenginin malı, züğürdün çenesini yorar” derler, ama olsun.
Gelin hep birlikte kafa yoralım.
Bu durumda Cem Yılmaz’la daire yarışına giren Hamdi Akın’ın kaç rezidansı vardır Loft’ta?

Haberin Devamı

‘DEVLET BABA’DAN YEŞiLÇAM’A SELAM!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ortaklaşa bir çalışma başlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yardıma muhtaç sinema emektarlarını saptayacak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da onların gıda, giyecek, yakacak, barınma, ulaşım, evde bakım ve tıbbi araç gereç gibi ihtiyaçlarını karşılayacak, gerektiğinde maddi yardım da yapacak.
Devlet, ‘yardım eli’ni uzatacağı insanları neye göre belirleyecek?
Bu konuda belirlenen kriter şu:
“Sinema sektöründe uzun yıllar çalışmış, sinema sanatının muhtelif dallarında temayyüz etmiş, ancak yaşlılık, sağlık sorunları gibi nedenlerle işgücü kaybına uğrayan ve herhangi bir sosyal güvenlik kapsamında yer almadığı için halihazırda yaşamını idame ettirecek geliri olmayan sanatçılar.”
Tanım çok net gibi gözükse de hazırlanacak listeye, haklı ya da haksız birçok itiraz olacaktır.
Varsın olsun...
Türk Sineması’nın kanayan bir yarasıydı bu...
Defalarca gündeme geldi, ama nedense bir türlü çözülemedi...
Umarım bu kez çözüme kavuşur konu, ‘Bir Yeşilçam yıldızı daha, yokluk ve sefalet içinde öldü’ şeklinde başlık atmak zorunda kalmaz basın mensupları.