Agah Özgüç’le Mehtap Göral’ın yazdığı ‘Müjdat Gezen’ adlı kitapta sanatçının ‘Gırgıriye’ filmini çektikleri günlerden kalan ilginç bir anısı var
Antalya Kültür ve Sanat Vakfı (AKSAV) geçen yıl olduğu gibi bu yıl da ‘Altın Portakal’ nedeniyle bir dizi kitap, katalog çıkardı... ‘47’nci Altın Portakal Film Festivali Yayını’ kitapları masamın üstüne dizdim:
-Ali Can Sekmeç’in yazdığı ‘Belgesel Bir Hayat Behlül Dal’
- Yine Ali Can Sekmeç imzalı ‘Emeğin İzinde Bir Sinemacı Ertem Göreç’
- Gözde Onaran ve Senem Aytaç’ın kaleme aldığı ‘Yeşilçam’ın Tüm Harfleri Safa Önal’
- Övgü Gökçe ile Fırat Yücel’in yayına hazırladığı ‘Başka Türlü Bir Hikaye Nur Sürer’
- Zeynep Dadak ve Berke Göl imzalı ‘70’lerin Türk Sineması’
- Şakir Eroğlu’nun yazdığı ‘Gülşen Bubikoğlu’
- Gündüz Demir’in ‘Devekuşunun Kanatlarında Zeki & Metin’i
- Agah Özgüç’le Mehtap Göral’ın birlikte hazırladıkları ‘Başı Dik Onurlu Bir Sanatçı Müjdat Gezen’
Sekiz eser arasından okumak için seçtiğim ilk kitap; Agah Özgüç’le Mehtap Göral’ın yazdığı ‘Müjdat Gezen’ oldu.
Müjdat Gezen’i, aylar önce Cine5’te yaptığım ‘Senin Hikayen’e konuk ettiğim için hakkında çıkanların çoğunu okuduğumdan bir hayli bilgi sahibiyim.
“Ayıdan değil, insandan korktular!”
Ancak Agah Özgüç’le Mehtap Göral’ın da haklarını teslim etmem gerekir. Yazdıkları bu kitap sayesinde Müjdat Gezen hakkında bilmediğim birçok şey daha öğrendim ve onlardan bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim. Çünkü, Gezen’in anlattıklarının hepsi de keyifle okunacak türdendi...
‘Gırgıriye’nin Sultanahmet’teki çekimleri sırasında filmin başrol oyuncuları Gülşen Bubikoğlu ve Müjdat Gezen’e bir ayı eşlik edecekti. Hatta ayı filmin afişinde de yer alıyordu.?Ancak ayı çekimler sırasında huysuzluk çıkarınca filmin yapımcısı bir formül buldu. Bundan sonrasını Müjdat Gezen şöyle anlatıyor :
“Bunun yerine bir ayı kostümü yaptırılır ve Yavuz Şeker’e
giydirilir. Sultanahmet Meydanı’ndaki çekimleri turistler de ilgiyle izlemektedir. Gezen, ayıyı oynatıyor, insanlar da seyrediyor. Yönetmen Kartal Tibet, ‘Stop’ deyip, çekimlere ara verir.
Yavuz Şeker, ayı kostümünün içinden başını çıkarınca herkes kaçışmaya başlar. Gezen, ‘Ayıdan korkmadılar, ama içinden insan çıkınca korktular’ der.”
TUBA, SEN BİZİM HER ŞEYİMİZSİN!
Geride bıraktığımız haftanın ‘düşük yoğunluklu’ tartışma gündemlerinden biri Cansu Dere’nin ehliyetsiz otomobil kullanırken yakalanıp, cezaya çarptırılmasıydı.
Tartışmanın fitilini ateşleyen de, ‘Ezel’in yapım şirketi Ay Yapım’ın, “Cansu Dere otomobili dizi çekimi gereği kullanıyordu. Onu polise medya mensupları ihbar etti” açıklaması oldu. Kimi, “Gazetecilerin yaptığı hiç etik değil” dedi, kimi Cansu Dere’nin isimlerini sorduğu polislerden birinin, “Adımı facebook’una mı ekleyeceksin?” demesini eleştirdi.
Cansu Dere’ye bir destek de meslektaşı Tuba Ünsal’dan geldi!
Şov dünyasının ‘durumdan vazife çıkaran’ ünlülerinden olan Tuba Ünsal’ın, Cansu Dere’ye destek amacıyla twitter’a yazdığı mesaj da şu: “Cansu, ehliyetsiz araba kullandı diye gözaltına alınmış. ‘Kurtlar Vadisi’nde herkesin silah ruhsatı var mı?”
Tuba Ünsal’ın bu twit’i beni yıllar öncesine götürdü.
KDV’nin hayatımıza girdiği yıllarda, alışveriş sonunda insanları fiş almaya özendirmek için Zeki Alasya ile Metin Akpınar’ın oynadığı, ‘Bir alışveriş, bir fiş’ adlı tanıtım filmi vardı. Alışverişten sonra çocuk, fiş almayan babasını uyarınca şöyle diyordu kampanya yıldızları:
“Çocuk aklı... Çocuk haklı...”
Tuba Ünsal da haklı!
“Kurtlar Vadisi”ndekiler sadece ruhsatsız silah kullanmıyor, her bölümde bir yığın insan öldürüyor.
Ne dizide, ne de gerçek hayatta polis, ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ oyuncularından birini gözaltına alıp, işlem yapıyor. Olacak iş mi?
Sana yalvarıyorum Allah’ım, ne olur akıl sağlığımızı koru!