Görünce sakın şaşırmayın yakında billboardlardayım

Hafta içinde iki günüm fotoğraf çekimlerinde geçti... Objektif karşısına geçtiğim ilk çekim Şengül Balıksırtı ile Cine 5’te yaptığımız “Her Şeyi Konuşalım” içindi...
Cine 5’in Seyrantepe’deki yerine gittiğimizde sadece bizim çekimimiz yoktu. Cine 5’in “ekran yüzleri”ne belli aralıklarla çekim süresi ayrılmıştı.
Bizim hazırlık yaptığımız saatlerde Cine 5’te “Başka Yerde Yok”u birlikte sunacak Mehmet Altan’la İpek Tuzcuoğlu’nun ve “Fullekran”ı Cine 5’e taşıyan Cengiz Semercioğlu’nun da çekimleri vardı.
Baktım Altan gri takım elbiseyle, Semercioğlu ise kahverengi kadife bir ceketle gelmiş çekime...
Smokinli, papyonlu halimle penguen gibi kaldım aralarında.
Meğer bazıları, “Benim smokinim yok” deyince smokin mecburiyeti kalkmış, onun yerini koyu renkli takım elbise almış.
Aygün, bu değişikliği bana iletmeyince de iyot gibi açığa çıktım.
Allah’tan yakında İbrahim Tatlıses’in gömlek mağazası vardı.
“By Tatlıses”e gidip 89 lira bayıldım ve beyaz bir gömlek aldım.
Smokin gömleği ve papyonu çıkartıp, smokinin içine beyaz gömleği giyip, ortama ayak uydurdum.
Benim de aralarında olduğum Cine 5’in ekran yüzlerinin çektirdiği o pozlar pek yakında Türkiye’nin dört bir yanındaki 600 billboard’da olacak...
Beni de billboardlarda görürseniz şaşırmayın...
Katıldığım ikinci fotoğraf çekimi ise Milliyet Cafe’nin yerini alacak Milliyet Cadde içindi...
Astrologlar, “Akrep burçları için en hareketli ve tehlikeli aylar, ekim ve kasım’dır” der...
Son yıllarda yaşadıklarım bana şunu öğretti, astrologlar bu sözü boşuna söylemedi.

İşte Cine 5’in yeni programları
Televizyonların yeni yayın dönemleri normalde eylül veya ekim ayında başlar... Cine 5 bu yıl yeni yayın dönemini en geç açan televizyon kanalı olarak tarihe geçti. Genel Müdür Oğuz Koloğlu’nun söylediğine göre Cine 5’in yeni yayın dönemini bu kadar geç açmasının sebebi, billboard’larda yaşadıkları yer bulma meselesi...
Yeni yayın dönemini 9 Kasım’da açacak olan Cine 5, tanıtımını ise 19 Kasım’da yapacak... Cine 5’te başta bizim “Her Şeyi Konuşalım” olmak üzere önceki yayın döneminden birçok programın yayını sürecek. TMSF’nin bir yandan satış hazırlıkları yaptığı Cine 5’in yeni programları ise şunlar olacak:

Başka Yerde Yok
Cine5’in ekran klasiklerinden “Başka Yerde Yok”, yeni sunucularıyla seyirci karşısında olacak. Hafta içi her gün ekrana gelecek canlı yayınının sunuculuğunu gazeteci yazar Mehmet Altan ile oyuncu İpek Tuzcuoğlu yapacak.

Kırmızı Hat
Her Pazar ekrana gelecek “Kırmızı Koltuk” benzeri programda Selahattin Sadıkoğlu ile Canan Barlas, ünlü konukları ağırlayıp, gündemdeki konuları tartışacak.

Fullekran
Hürriyet Kelebek yazarı Cengiz Semercioğlu, her hafta şov dünyası ve medyanın önemli isimlerini ağırladığı “Fullekran” programını artık Cine5’te yapacak.

Yeni Gün
Pınar Canıyılmaz, geçen sezon tek başına yaptığı sabah programını bu sezon partneriyle sunacak. İki saatlik canlı yayında Canıyılmaz’ın partneri radyo dinleyicilerinin Best FM’den hatırlayacakları Murat Edin...

Neşeli Günler
Kameralar karşısında “Aptal sarışın”ı oynayıp iyi para kazanan uyanık Esra - Ceyda Ersoy kardeşler ile daha önce MTV’de sunuculuk yapan Alper Atiş, Cine 5’te birlikte yapacakları programla ekranların yeni “sabah şekerleri” olacak.

Nasıl Olacak Bu İş?
Tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz, hazırlayıp sunacağı programla sokağın nabzını tutacak. Küçükayvaz, gündemdeki konuları vatandaşın bakışıyla ekrana yansıtacak.

RTÜK’ten ilginç bir ceza daha

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu(RTÜK), FOX’ta ekrana gelen “Bizden Kaçmaz” programına uyarı cezası verdi. RTÜK Başkanı Davut Dursun ile Vahap Darendeli’nin red oyuna rağmen verilen uyarı cezasının sebebi şu:
“Bizden Kaçmaz”, Deniz Seki ile aynı cezaevinde yatan bir kadınla tahliye olunca söyleşi yapmış. Kadının söylediği, ama Deniz Seki’nin avukatının yalanladığı şu sözler, “Bizden Kaçmaz”ın ceza almasına yol açmış:
“Deniz Seki dine döndü. Kuran’a, namaza başladı. Durumu gayet iyi. Bizler gibi kötü yerde değil, memur koğuşunda kalıyor. Telefonunu rahatça ediyor. Bizlerin çektiği sıkıntıyı o çekmiyor. Ünlü olmanın avantajı her yerde geçiyor.”
Bu sözler, “Deniz Seki’nin kişilik haklarına ve özel hayatına saldırı” olarak görülüp bir programın uyarı cezası almasına sebep oluyorsa, televizyonların gündüz kuşaklarında saatlerce “kaçırma”, “kayıp”, “cinayet soruşturması” gibi konuları ele alan programlara ceza yağması lazım...
Üstelik RTÜK’ün Başkanı ile bir üyesinin, “Programda, Deniz Seki ile aynı cezaevinde kalan ve tahliye olan bir kişinin iddialarına yer verilmiştir. Bu iddialar Seki’nin cezaevindeki özel yaşamına ilişkin olsa da, programda kullanılan ifadelerin, Medeni Hukuk bağlamında kişilik haklarını zedeleyici bir niteliği yoktur” diye karşı oy kullanmasına rağmen RTÜK’ten böyle bir ceza çıkıyorsa o da ilginç.

Dizi yıldızı işsiz kalınca geçimini nasıl sağlar?
Hafta içinde alışveriş için gittiğim bir AVM’de ünlü bir dizi yıldızıyla karşılaştım...
Bir kafeye oturup uzun uzun sohbet ettik...
Mavi gözlü genç dizi yıldızı, iki yıla yakındır yoktu ekranlarda...
“Ne oldu, dizi oyunculuğunu bıraktın mı?” diye sordum, “Hayır, bırakmadım” dedi.
“O halde niye yoksun ekranlarda?” deyince de şunları söyledi:
“En son oynadığım diziden bölüm başına aldığım para 7 bin liraydı... Ekonomik krizi gerekçe gösteren yapımcılar fiyatları öylesine indirdi ki, iki yıl önce aldığım para hepsine çok geldi. O yüzden iş bulamadım. Başrolde oynamış biri olarak bu yaşta yardımcı kadını oynayacak halim de yok.”
“Hazıra dağ dayanmaz” derler, “İki yıla yakın işsizsin, nasıl geçiniyorsun?” diye sorduğumda da, yaşadıklarını şöyle özetledi:
“İki yıl süren diziden kazandığım parayla bir yazlık, bir de otomobil almıştım. Yazlığı sattım, oradan aldığım parayla bugüne kadar idare ettim. Gerçekten de hazıra dağ dayanmıyor. O para da bitmek üzere. Henüz parasızlık yaşamadım, ama uzun süre işsizlik psikolojimi bir hayli etkiledi.”
Dizi yıldızına, oyunculuğun dışında geçimini temin edebileceği ek bir iş yapmasını önerdim.
Otomobilini satıp oturduğu semtte küçük bir cafe açmayı planladığını söyledi.
Dizi yıldızları ekranlarda oldukları sürece iyi para kazanıyor.
Ama madalyonun şöyle de bir yüzü var:
Yarını, gelecek garantisi olmayan bir iş bu...
İyi para kazandıkları dönemde, bu saltanat hep böyle sürecek zannedip yatırım yapmak yerine “lüks yaşamı” tercih eden dizi yıldızlarını işsiz kaldıkları dönemde maddi ve manevi olarak gerçekten de kötü günler bekliyor.