Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Çankaya’daki dört yılının fotoğraflarla gözler önüne serildiği bir kitap çıktı. Alfa Yayınları’ndan çıkan ve 30 TL’den satılan kitabı inceledim, hiçbir yerinde, gelirinin bir hayır kurumuna kalacağına dair bir not göremedim
Her mesleğin kendine özgü kuralları, avantajları ve dezavantajları var... Ama söz konusu yer ‘864 rakımlı tepe’ olunca işler değişir, sonuç daha bir katmerlenir...
Çünkü Cumhurbaşkanı sıfatıyla Çankaya Köşkü’nde oturmak ince eleyip sık dokumayı, kılı kırk yarmayı gerektirir.
Herkese eşit mesafede durmak, her olayı en ince ayrıntısına kadar analiz etmeyi gerektirir.
O nedenle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Çankaya’nın dengelerinin bir insan olarak üzerinde yarattığı baskıyı anlatırken söyledikleri ilgimi çekti.
Cumhurbaşkanı, “Tüm siyasi akımlara eşit mesafede olma sorumluluğu insanı zorluyor. Buna çok çaba sarfediyorum” dedi.
Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün bu hassasiyetinden cesaret alarak hayli zamandır yanıtını merak ettiğim bir konuyu gündeme taşımak istiyorum.
Çankaya’daki dört yıl
‘Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Fotoğraflarla Çankaya’ adlı, Gül’ün Çankaya’daki dört yılının fotoğraflarla gözler önüne serildiği bir kitap çıktı.
Alfa Yayınları’ndan çıkan ve 30 TL’den satılan kitabı inceledim, hiçbir yerinde, gelirinin bir hayır kurumuna kalacağına dair not göremedim.
Kitabın sayfaları arasında böyle bir not aramamın sebebi şu:
Abdullah Gül, Çankaya Köşkü’nde kiracı değil.
Orada 74 milyonu temsilen oturuyor.
Temaslarını da Türkiye adına yapıyor. O nedenledir ki cumhurbaşkanlarına verilen ve belli maddi değere sahip hediyeler Çankaya’nın demirbaşları arasına kaydediliyor.
“Bağış olsa, kitapta yazardı”
Gül’ün Çankaya’da geçirdiği dört yılın ‘fotoğraflı özeti’ olan bu kitaptan ‘eser sahibi’nin elde edeceği paranın akıbetini öğrenmek için, önce Alfa’nın Kurumsal İletişim Müdürü Belga Alınak’ı arayıp sordum bunu.
Alınak, “Net bir bilgim yok, ama kitapta yazmıyorsa demek ki telif geliri bir yere bağışlanmayacak” dedi. Bununla yetinmeyip Alfa Yayınları’nın sahiplerinden Vedat Bayrak’ı aradım.
Gizlilik sözleşmesi gereği A4 boyutunda kuşe kağıda basılan 212 sayfalık kitabı kaç adet bastıklarını, böyle bir kitaptan ‘eser sahibi’ne ne kadar ‘telif’ kalacağı konusunda bilgi veremeyeceğini söyledi.
‘Telif Yasası’ ne diyor?
Kitaptan elde edilecek telif gelirinin Çankaya’nın kasasına mı, Abdullah Gül’ün hesabına mı yatırılacağını sormak için Cumhurbaşkanı’nın Basın Danışmanı Ahmet Sever’i arayıp, not bıraktım, ama o günden bu yana dönüş alamadım. Alsaydım Sever’e, bildiğim kadarıyla ‘Telif Yasası’ gereği, Cumhurbaşkanı’nın kitapta yan yana fotoğraflarını kullandığı devlet adamlarından bu amaçla izin alıp almadıklarını soracaktım.
Sizin anlayacağınız iki sorunun yanıtı da havada kaldı.
Hazır Abdullah Gül, Çankaya’nın insan olarak üzerinde kurduğu baskıyı anlatırken bunları da eklesin o hesaba istedim.
Fena mı ettim?