GÜLBEN ERGEN’E TUVALET TUZAĞI

Okan Bayülgen’in son ‘Medya Kralı’nda Metin Uca, çaktırmadan Gülben Ergen’e müthiş bir tuvalet tuzağı hazırladı.

Metin Uca, zeki ve esprili biri. Ama Gülben Ergen de cin gibi. ‘Leb’ demeden, ‘Leblebi’yi anlıyor.
İzlememiş olanlar için kısaca anlatayım, olay şöyle gelişti.
Gülben Ergen, ‘Çocuklar Gülsün Diye’ adlı sosyal sorumluluk projesi üstlendi. Ergen, Güneydoğulu çocuklar için başlattığı bu projeyi anlatmak, bu arada da yeni klibini ilk kez yayınlatmak için ‘Medya Kralı’na çıktı. Projeyi ballandıra anlatırken, Metin Uca devreye girdi.
“Eşiniz Mustafa Erdoğan ile kayınbiraderiniz Yılmaz Erdoğan’ın memleketi Hakkari’de hala 60 okulun tuvaleti yok. Erdoğan ailesi olarak o okulların tuvalet ihtiyaçlarını karşılayın” dedi. İlk bakışta bu yerinde bir öneri. Ancak önerinin sahibi popüler kültürün aktörleriyle dalga geçtiği kitabını klozet kapağı şeklinde yayınlayan biri olunca değişiyor işin rengi. Metin Uca’nın gizli amacı belli:
Hakkari’deki 60 okulu tuvalete kavuşturmaktan çok, o tuvaletlere Gülben Ergen’in adını yazdırtmak.
Gülben gibi uyanık biri yer mi bunu?
Tabii ki yemedi!



KARAKOÇ BELGESELİNDE ERDOĞAN NEDEN YOK?
,Sezai Karakoç için hazırlanan ‘Gün Doğmadan’ belgeselindeki tek eksiğin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu yazmıştım. O yazıdan sonra telefon açan belgeselin yapımcısı Orhan Seyfi Güner, “Sezai Karakoç hayranı olduğunu bildiğimiz için başbakandan da görüş almak istedik. Basın Danışmanı Kemal Öztürk’ü arayıp, durumu anlattık. Ancak o, ‘Başbakan bu konuda ne diyecek ki?” deyip, konuyu Sayın Erdoğan’a iletmedi” dedi.
Belgesel, Cemal Reşit Rey’de tanıtıldı ama henüz televizyonda gösterilmedi. Başbakan’ın, Karakoç için söyleyecekleri bu süreçte belgesele eklenebilir. Böylece şiir için hapis bile yatan Erdoğan’ın Sezai Karakoç için ne söyleyebileceğini Basın Danışmanı Kemal Öztürk’le birlikte kamuoyu da öğrenir.


‘DİŞİ’ CEM YILMAZ
Hürriyet’ten Faruk Bildirici’nin ‘Puzzle Portreler’inin son konuğu Asuman Krause idi. Krause’nin, Bildirici’ye söyledikleri arasında iddialı bir cümle de vardı. Krause, “Türkiye’nin dişi Cem Yılmaz’ı olacaktım” dedi. Nur içinde yatsın, Nasrettin Hoca da böyleydi.
“Ya tutarsa” diye göle bile maya çalardı rahmetli. Hadi Bülent Ersoy’un dünya çapında bir star olmasını neyin engellediğini Mustafa Topaloğlu sayesinde öğrenmiştik. Malum ‘uzaylı türkücü’ Topaloğlu, “Bülent Ersoy, dünya çapında bir star olacaktı, ama kestiler önünü” demişti.
Peki ‘Wipe out Asuman’ın önünü kim kesti? Meğer kendisi kesmiş! Nasıl mı?
Şöyle: “Kandemir (Konduk) Abi, ‘Türkiye’nin dişi Cem Yılmaz’ı’ dedi bana. Bir projesi vardı. ‘Biraz daha piş sahnede, sonra sana böyle tek kişilik bir şov yaptırayım’ diyordu. Çok üstüne gitmedik, öyle kaldı o proje”
İyi ki o proje lafta kaldı. Aksi halde “Dişi Cem Yılmaz olayım” derken heba olacaktı. Eğri oturup, doğruyu konuşmak gerekirse Asuman Krause’de yetenek ve şov yıldızı kapasitesi var. ‘Wipe Out’ Krause’nin boyu uzun ama ‘Dişi Cem Yılmaz’lık onun da boyunu aşar.
Cem Yılmaz, birilerine özenip Cem Yılmaz olmadı! Kendi yolunda yürüdü ve zirveye çıktı. Kaza bakıp, boş yere yırtınmanın ne alemi var?
Sen de başka bir kuş ol, uç uçabildiğin kadar...

AĞCA’NIN TAHLİYESİ VE UTANÇ SAHNELERİ
Pazartesi sabahı ekranlarda habercilik adına yapılan kovalamacalar, utanç sahneleri gibiydi. Sanırsınız medyanın bu denli ilgi gösterip, peşinden koştuğu kişi eli kanlı bir ‘katil’ değil de ‘milli kahraman’!
Milliyet’in Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi’yi öldürmüş, Papa 2’inci Jean Paul’e kurşun sıkmış birinin cezaevinden çıkması elbette ki haberdir.
Ama Ağca’nın cezaevinden çıkıp GATA’ya gidişini otomobillerle takip edip, naklen yayınlarla ekrana getirmek, konakladığı beş yıldızlı otelin önünden canlı yayın yapmak habercilik değil, sahnelenen şovun bir parçası olmaktır. Çünkü sizin bu denli önem atfettiğiniz kişi, milli bir kahraman değil, eli kanlı bir katil ve GATA’nın koyduğu teşhisle de ‘ileri derecede antisosyal kişilik bozukluğu’ olan biri.
İşin bir diğer acı yanı da şu: İtalya’da Papa’yı yaralamaktan 19 yıl hapis yatan Ağca, Türkiye’de Abdi İpekçi’yi öldürmesine ve üç gasp yapmasına rağmen aflardan yararlanıp, 10 yılda yırttı.