Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


GÜLBEN’iN ‘LÜFER BEY’i


Hafta sonu Girne’deki Malpas Otel&Casino’da sahneye çıkan Gülben Ergen için gece çok güzel başladı.
Konser verdiği salon tıklım tıklımdı.
Kendisini dinlemeye gelenlerin ezici bir çoğunluğunu kadınlar oluşturuyordu.
O da insanların bu sıcak ilgisini görünce üçüncü şarkıdan sonra, “Bundan sonra sıra sizlerden gelecek istek şarkılarda” dedi.
Gülben Ergen, dördüncü şarkısınıysa sahnede değil, insanların arasında dolaşarak söyledi.
Şarkıcıyla, fotoğraf çektirme faslı burada da devam etti.
Gülben, masalar arasında şarkılarını söylerken gazinonun fuayesine çıktım.
Malpas Casino’nun Eğlence Koordinatörü Hürriyet Kayadan’la sohbet ediyorduk. Kıbrıs’lı bir kadın yanımıza geldi ve Hürriyet’e şöyle dedi:
“Gülben Ergen’in korumasısınız değil mi? Çocuklarım Gülben Hanım’la fotoğraf çektirmek istedi, ama çektiremedi.”

Tavşan dağa küsmüş!
Hürriyet, “Çocuklarınız nerede? Gelsinler hazır Gülben sahneden inip, masaların arasında dolaşırken yardımcı olayım size” deyince kadının yanıtı şu oldu:
“Birlikte fotoğraf çektiremedikleri için kızdılar, ‘Dinlemeyeceğiz onu’ deyip gittiler. Şu anda otelin lobisindeler.”
Böyle bir durumda siz olsanız ne dersiniz karşınızdaki insana?
Ben olsam, ne istiyorsun benden şimdi. Gülben Ergen’i sahneden indirip yanlarına mı götüreyim derdim.
Ama Hürriyet benim gibi patavatsız değil, “Çocukları getirirsen yardımcı oluruz” dedi.
Konser çıkışı aynı kadını görünce sordum, ne oldu fotoğraf işi diye?
Çocuklar kızdıkları için gelmediler dedi.
Tam ‘tavşan dağa küsmüş, ama dağın haberi yok’ durumu.
Dönelim yine konsere ve gecenin en renkli sahnesine.

Haberin Devamı

Pembe’nin eşi Lüfer
Gülben Ergen, Taşkın Sabah’a, “Okumadığımız istek şarkısı kalmadı” der demez yönetmeni içinde istek parçası yazan sarı bir peçete uzattı ona.
Gülben Ergen, peçetedeki yazıyı göz attıktan sonra şöyle dedi:
“Pembe Hanım’la Lüfer Bey’in 22’nci evlilik yıldönümleriymiş. Evlilik yıldönümü şerefine ‘Abayı Yaktım’ şarkısını istemişler.”
Masadan hemen itiraz geldi.
“Lüfer değil Cüfer.”
Hemen peçeteyi sahnenin önündeki müşterilerden birine uzatan Gülben Ergen, “Allah aşkına okur musunuz şunu? Ne yazıyor” dedi.
Müşteri de yazıyı ‘Lüfer’ diye okudu. 22’nici evlilik yıldönümünü kutlayan çift ısrarla “Cüfer” deyince Gülben ismin anlamını sordu. Masadan gelen yanıt şuydu:
“Pembe’nin aşkı.”
Konserden sonra peçeteyi alıp, baktım Lüfer’den çok Cüfer’e benziyor.
Gülben Ergen de benim gibi ‘Cüfer’ diye bir isimle ilk kez karşılaştığı için “Her halde Lüfer’dir. Adamın lakabı olabilir” diye düşünüp, Cüfer’i Lüfer diye anons etti.

SEVGİLİSİNİ ÖLDÜRDÜ, “EŞİMİ GETİRİN” DEDİ, POLİS DE GETİRDİ

Olayın kendi kadar ayrıntıları da faciaydı, ama nedense kimse üstünde durmadı.
Çünkü ülkenin gündemi öylesine yoğun ki.
O yüzden bu tür ‘tali konular’ sıcak gündemin arasında kaynayıp gidiyor.
Olay şu:
Mersin’de emekli bir polis, otel önünde tartıştığı barmaid sevgilisini vurup öldürüyor ve elinde silah cesedin başında bekliyor.
Vatandaşlar ihbar edince olay mahalline polis ekipleri geliyor.
Polisin, “Silahını bırak teslim ol” çağrısını alkollü adam kabul etmiyor.
“Bana karımı getirin, öyle” diyor.
Polis, silahını teslim etmesi halinde bu isteğinin gerçekleşeceğini söylüyor, ama nafile.
Sevgilisini, “Hani sen eşinden ayrılacaktın, benimle evlenecektin” deyip, ardından da eşine küfür ettiği için öldürdüğünü söyleyen katil, çelik yelek giymiş polisleri görünce, “Daha yaklaşırsanız, intihar ederim” diyor.
Dakikalar ilerliyor ve polisler, adamın eşini yanına getiriyor.
Karı-koca sarılıp, ağlaşıyorlar.
Ve sonunda adam polise teslim oluyor.
Bir saat önce, “Karıma küfretti” diyerek sevgilisini öldüren bir adamın, bir saat sonra karısını öldürmeyeceğinin garantisi var mı?
Evli bir adamın sevgilisi varsa, ne demektir bu?
Eşini aldatıyor.
Bir erkeğin eşine yapabileceği en büyük kötülüklerden biri bu.
Aynı adam, aldattığı eşine küfür etti diye sevgilisini öldürdüğüne göre belli ki akli melekesi yerinde değil.
Demek ki adamda kafa bi dünya.
Kafası dumanlı, eli silahlı bir katile polis, hangi akıl ve mantıkla getirip eşini teslim etti?
Kadın gördüğü manzara karşısında şoka girip, kocasını kızdıracak bir şeyler söylese, o adam kurşuna dizmez miydi onu?
Sevgilisini öldüren adam, kendine ve başkalarına zarar vermeden teslim oldu diye bu konuyu kapatalım mı?
Ayrıca o adam emekli polis değil de, başka meslekten olsaydı, polis ona da aynı hoşgörüyü gösterir miydi?