Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün son yolculuğuna uğurladığımız Tanju Gürsu’nun bende ayrı bir yeri vardı. Her şeyden önce yılları farklı da olsa çocukluğumuz aynı semtte geçti. Tanju Gürsu, Trabzon’un şimdi merkez ilçe olan Ortahisar’ın yetiştirdiği önemli bir değerdi.
Tanju Abi, her buluştuğumuzda saatlerce sohbet etmekten keyif aldığım bir hemşehrimdi.
Beyoğlu’nda, Antalya Altın Portakal’da, Çengelköy’deki Trabzon Kültür Derneği’nde özellikle de son yıllarda katıldığımız sinemadan bir ünlünün cenaze töreninden sonra Teşvikiye’den Beyoğlu’na kadar yaptığımız yürüyüşlerde...
İki üç sene önceydi.
Tanju Abi, telefonla aradı ve “Anılarımı kitaplaştırmak istiyorum. Ben anlatsam,
sen yazar mısın? Bugün buluşup,
konuşalım mı bu konuyu?” dedi.
Birkaç saat sonra Beyoğlu’nda buluştuk.
Oyuncu, yapımcı, yönetmen ve SODER Başkanı olarak uzun yıllar Türk sinemasına hizmet eden Tanju Gürsu’nun Yeşilçam’a dair anlattıkları ilginçti. Çünkü Yeşilçam’ın da “altın çağı”, Gürsu’nun da zirvede olduğu dönemle aynıydı.
Tanju Abi’ye kitap için yol haritamızı çizdim: Önce senin, anılarını destekleyecek dokümanları toparlaman lazım. Sonra bizim defalarca bir araya gelmemiz, senin anlatman, benim de bunları kayda almam lazım. Ben işin yazma kısmını tamamlayınca birlikte bir daha göz atarız kitaba.
Bunun üzerine Tanju Abi, “Tamam o zaman. Ben Utku’yla (Trabzon’dan arkadaşı olan işadamı Utku Bozoğlu)konuşayım. Yakında Girne Cratos Otel’e gideceğim. Sen de gel, orada yapalım bu işi” dedi.
O toplantının üstünden
iki hafta geçti geçmedi.
Tanju Abi telefon açtı ve şunları söyledi:
“Alicim, vazgeçtim anılarımı kitap yapmaktan. Çünkü her şeyi olduğu gibi anlatınca bozulan çok olur. Onlar abuk sabuk konuşmaya başlayınca yok yere
keyfim kaçar.”
Sen bilirsin dedim. Sonuçta anılar onun... Dün Tanju Abi’yi birçok kez cenaze namazında birlikte saf tuttuğumuz Teşvikiye Camii’nden uğurladık son yolculuğuna... Şenol Güneş, Giray Bulak, Akif Hamza Çebi, Yılmaz Ulusoy, Tamer Yiğit, Serdar Gökhan, Menderes Samancılar, Süleyman Turan ve Bülent
Bilgiç gibi dostlarını gördüm safta...
Güle güle “Koca adam”, mekânın
cennet olsun...

Haberin Devamı

BOL ÖDÜLLÜ FİLM VİZYONDA

İrlanda “Underground Film Festivali”nde “En iyi film”, Amerika Alaska “Anchorage Film Festivali”nde “En iyi ikinci film”, Mexico International Film Festivali’nde “Gümüş Ödül” kazanan, Mete Sözer’in ilk uzun metrajlı filmi “Ve Panayır Köyden Gider” görücüye çıktı.
Mete Sözer’in yazıp yönettiği Engin Altan Düzyatan, Cem Davran, Açelya Devrim Yılhan, İlyas Salman ve Meral Çetinkaya’nın oynadığı film, karanlık geçmişe sahip bir köye geçmişini sorgulayan bir yabancının gelmesiyle başlayan olaylar zincirini metaforik bir tarzda beyazperdeye aktarıyor.

Konya’nın Gökbudak köyünde çekilen filmin montajını İstanbul’un yanı sıra yaşadığı Los Angeles’ta tamamlayan Sözer, müzikleri ise 1970 ve 1980’li yılların kült rock grubu
The Police’in gitaristi Andy Summers’a yaptırdı. Andy Summers, “Ve Panayır Köyden Gider” için bağlama bile çaldı.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ

Bütün kadınlar melektir aslında. Sadece kanatları kırıldığında süpürgelerine binerler; hepsi bu! (Paul Coelho)