‘Güneşi Gördüm’ dedi, 28 oyuncuyla yola çıktı

Mahsun Kırmızıgül, yazıp, yönettiği ve başrolünde oynadığı ilk sinema filmi “Beyaz Melek”in gişede elde ettiği başarının kendisine getirdiği özgüvenle ikinci sinema filmi projesine soyundu.
“Güneşi Gördüm” aldı filminin 22 Eylül’de Kars’ta başlayan çekimlerini şimdilerde Bulgaristan’da sürdüren Kırmızıgül, yaptığı planlamaya göre 1 Aralık 2008 tarihinde “stop” diyecek.
Kırmızıgül’ün filmi ne zaman vizyona girecek biliyor musunuz?
Önümüzdeki yılın sonunda..
Çekimleri aralıkta biten bir filmin montajını ve post prodüksiyonunu bir iki ay içinde tamamlayıp vizyona sokmak varken 11 ay gibi uzun bir süre beklemek de Kırmızıgül’e özgü bir planlama olsa gerek.
Kırmızıgül’ün ikinci filmi de ilki gibi iş yapar mı?
Bunu şimdiden kestirmek zor.
Ama “Beyaz Melek” gibi “Güneşi Gördüm”ün de vizyona girince bir hayli konuşulacağını söylemek mümkün.
Çünkü Kırmızıgül, “Güneşi Gördüm”de bıçak sırtı bir konuyu ele aldı.
Bir dönem yaptığı “Kardeşlik Türküsü”yle dikkatleri üzerine çeken Kırmızıgül, bir oğlu askerde, bir oğlu terör örgütü mensubu olarak dağda olan bir ailenin dramını da işleyecek “Güneşi Gördüm”de...

Yine tiyatrocular ağırlıkta
Kırmızıgül’ün ilk filminde olduğu gibi ikinci filminde de zengin bir oyuncu kadrosuyla işe başladı. En büyük cast ajanlarının bile kadrosunda bu denli zengin bir oyuncu kadrosu yok. Kırmızıgül, “Beyaz Melek”te olduğu gibi bu filmde de yine tiyatro kökenli oyunculara yer verdi. Şu kadroya bakar mısınız?
Ali Sürmeli, Ali Tutal, Alper Kul, Altan Erkekli, Buğra Gülsoy, Cemal Toktaş, Cezmi Baskın, Cem Aksakal, Cihat Tamer, Demet Evgar, Deniz Oral, Emre Kınay, Erol Demiröz, Erol Günaydın, Gülhan Tekin, Hande Subaşı, Itır Esen, Kamil Sönmez, Macit Sonkan, Mahsun Kırmızıgül, Menderes Samancılar, Murat Ünalmış, Nurseli İdiz, Sarp Apak, Şerif Sezer, Ümit Okur, Yıldız Kültür, Yiğit Özşener ve Zafer Ergin...
Alfabetik sırayla yazdığım bu oyuncuların dışında Aleyna Kala, Aslıhan Kapanşahin, Cansu Aktan ve Tuğse Gökhan adlı çocuklar da var “Güneşi Gördüm”ün kadrosunda.
Böylesine zengin bir oyuncu kadrosunu bir filmde buluşturmak kadar hepsine, onları tatmin edecek kadar rol yazmak da mesele.
Kırmızıgül ile kader arkadaşı ve yapımcısı Murat Tokat’a bu zorlu yolculukta başarılar diliyorum.
“Güneşi Gördüm” diyerek yola koyulan Kırmızıgül ve Tokat’ın, yolun sonunda güneşi görmelerini umut ediyorum.

İki genç kız, bir erkek için kavga etti
Tipik bir sonbahar günü... Hava güneşli, ama serin... Kadıköy’de bir cafenin sokağa attığı masalardan birine oturdum, bir yandan çayımı içiyor, bir yandan da gazete okuyorum.
Çok geçmeden içeriden çığlıklar, kavga sesleri yükselmeye başladı.
Derken mekânın garsonları müdahale edip, kavgacı grubu yaka - paça dışarı attı, ama kavga bitmedi.
Lise çağındaki iki kızın, saç saça - baş başa kavgası bir müddet de sokakta sürdü.
Kızların yanlarındaki gençlerin onları ayırıp, kavgayı bitirmesi birkaç dakika sürdü.
Kuşkusuz kavga, hoş bir şey değil. İki kızın kavgası ise hiç hoş bir görüntü değil...
Kavganın sebebini sordum.
Gruptaki gençlerden biri, “Bir çocuk yüzünden kavga ettiler. Arkadaşımız, sevgilisiyle oturuyordu. Eski kız arkadaşı geldi, cep telefonundaki mesajları gösterdi. Sonra da telefonu kızın yüzüne fırlattı, ardından da kavga başladı” dedi...
Taraflar, sokaklara dağılıp gittikten sonra garsonlar, taraflardan birinin kavga sırasında diğerinin başından koparıp sokağa attığı saçları toplayıp, çöpe attı.
Benim de o yaşlarda bir oğlum var, ondan mıdır bilemem... Birkaç dakikada olup biten o olay, kavgada dayağı yiyen, saçları koparılan benmişim gibi canımı acıttı...