Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları


GÜNEY KORE GÜNLÜĞÜ -1


Kore Hava Yolları ve Kore Turizm Bakanlığı’nın davetlisi olarak Kore’ye giden ekipteki tek gazeteciyim. Diğer davetliler Türk tur operatörleri...
Kore Hava Yolları İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Erdal Yazıcı’nın ev sahipliğindeki geziye Setur’dan Murat Altunay, Viking Turizm’den Salih Ünal, Lonca Tur’dan Cenk Yanboludan, Trek Turizm’den Tarık Özod ve Bay Golden Tour’dan Cem Şahin’in iştirak ettiği bu gezinin sebebi belli.
Kore’den Türkiye’ye yılda 150 bin civarında Koreli geliyor, buna karşılık Türkiye’den Kore’ye gidenlerin sayısı bu rakamın yüzde 10’u bile değil.
Nüfusu 50 milyon olan Güney Kore’nin yılda ortalama 10 milyon turist ağırladığı gerçeğini göz önüne alınca, Türklerin bu ülkeye olan ilgisizliği açık ve net bir şekilde çıkıyor ortaya...

Gidiş 9.5, dönüş 11 saat
2012’yi ‘Turizm Yılı’ ilan eden Güney Kore Turizm Bakanlığı yetkilileri istiyor ki, Türkiye’den ülkelerini ziyaret edenlerin sayısı artsın.
Korean Air, Kore devletine ait bir şirket değil. Bir aile şirketi olan Korean Air’in patronu da istiyor ki, Türk tur operatörleri Uzakdoğu turlarına Güney Kore’yi de eklesin...
Çünkü Kore Savaşı’na dayanan çok eski dostluğu var iki ülkenin.
Güney Kore’nin turizm operatörlerince pazarlanabilecek yerlerini tanıtmak amacıyla düzenlenen gezi için salı günü 22.00’de kalktık İstanbul’dan...
İstanbul ile Seul arasındaki mesafe yaklaşık 9 bin kilometre.
9.5 saat sonra Seul’e vardık.
Türkiye’yle Güney Kore arasında altı saat fark var.
Seul’e indiğimizde saatler 13.30’u gösteriyordu, İstanbul’da ise sabah saat 07.30’du...
Kore’deki rehberimiz Eun-Hee Choi, otelimize giriş yapamadan, üstelik yağmura rağmen çıkardı bizi Seul’de kültür turuna...
Bu arada şunu da belirteyim; 22-27 Haziran arasında güneş görmedik Güney Kore’de. Yedi gün boyunca hava ya kapalıydı ya da yağmurlu.

Haberin Devamı

Dağlarla yarışan gökdelenler
11 milyon insanın yaşadığı Seul’ün her yeri gökdelen.
Çünkü iklimi gibi topografyası tıpkı bizim Doğu Karadeniz gibi...
Düz yer çok az, dağ tepe gırla...
Koreliler de, dağlarla, tepelerle yarışırcasına her tarafı gökdelenlerle doldurdu.
O yüzden olsa gerek, şehrin ortasındaki 600 yıllık saray (Gyeong Bok Gung Palace), gökdelen şehri Seul’de çölde bir vaha gibi. Şehri dolaşıp, Kore tarihi hakkında bilgi alınca çarpıcı bir tablo çıkıyor karşınıza.
Tarihinde 400’den fazla savaş görmüş, 1950’li yıllara kadar sabah erken kalkan devletin istilasına uğramış bir Güney Kore’nin bugün dünya pazarında söz sahibi olmuş Hyundai, Samsung, LG, Kia gibi birçok markası var.
Buna karşın 1950 yılında Kuzey Kore’nin işgalini önlemek için 5 bin 90 askerini Güney Kore’ye gönderip 721’ini şehit veren Türkiye’nin hâlâ dünya çapında bir markası yok.

Dünyanın en büyük AVM’si
Güney Kore’de petrol yok, ama petrolden para kazanıyor.
Nasıl mı? Suudi Arabistan’dan aldığı ham petrolü işleyip, yine onlara satıyor. Güney Kore, denizcilik sektöründe de ciddi söz sahibi bir ülke. Dünyanın birçok ülkesi büyük gemilerini ve tankerlerini Busan’da yaptırıyor.
Dünyanın en büyük alışveriş ve eğlence kompleksi de Güney Kore’de...
İçinde kapalı golf sahası bile olan 293 bin 904 metrekarelik 680 mağazanın yer aldığı Güney Kore’nin Seul’den sonra ikinci büyük şehri Busan’daki Centumcity, bu özellikleri nedeniyle Guines Rekorlar Kitabı’na bile girdi.

Haberin Devamı

Şort ya da mini şart!
Güney Kore’de üç şehir dolaştık. Bu süre içinde ne göbekli bir erkek gördüm, ne de kilolu bir kadın. Çünkü tuz, şeker, yağ yok hayatlarında.
Varsa yoksa sebze, balık, bolca sos, soya ve sarımsak... Vücut bakımına ve kozmetiğe acayip önem veren Koreli genç kızların vazgeçilmez tutkusu şort ya da mini.
Her Koreli’nin sokağa çıkarken yanında eksik etmeyeceği tek bir şey var; o da şemsiye.
Ne zaman yağacağı belli değil çünkü.
Daum pyen e gye sok dehm ni da!
İngiliz alfabesiyle yazılmış Korece bu sözün Türkçesi şu:
Devamı yarın...