Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hande, bir an önce o ‘kasap’ları açıkla



Bu işler başka ülkelerde nasıl oluyor bilmiyorum, ama bizde öyle...
Bizde ülkeyi yönetenler en hassas konulardaki en iddialı demeçlerini uçakta verir...
Artık o anda “bizden uzak, Allah’a yakın” oldukları için mi, yoksa bulutların üstünde olmanın getirdiği psikolojiden midir bilinmez, gökyüzündeyken “uçan demokrat” kesilirler...
Dikkat edin bakın, cumhurbaşkanlarımız, başbakanlarımız uçakla yurtdışına gidiş-dönüşlerinde, o seyahati takip eden basın mensuplarını etraflarında toplar ve “bomba açıklamalar” yaparlar.
Şarkıcılarımız da en “bomba açıklamalar”ını albümleri çıktığında verir.
İşte size son örnek; Hande Yener...
Yener önce, “Etlerim sarkana kadar seksi poz vermeye devam edeceğim” dedi, ardından da şöyle bir demeç verdi:
“Aklımı bu işle bozmuşum. Bu anlamda ufak bir deliyim. Can damarıma basıldığında havlayabiliyorum, ama ısırmıyorum.”
Yener, son olarak da şu “bomba”yı patlattı:
“Bunca zaman bu ülkenin müziğine üç kasap karar verdi. Aranjörleri tembihlediler. Başka bir şey istiyorum deseniz de yapamazdınız.  Çünkü patronlar böyle istiyordu.  Şimdi o patronlar krizde yok oldu. Krizin iyi yanı da bu oldu.”
Şimdi o “kasap”lardan biri de çıkıp Hande Yener’e, “Haklısın biz kasaptık, ama sen de tezgâhtardın” dese, ne cevap verecek?
Yener, “Hayır, ben dünyanın en iyi müzik okulunda okudum mu?” diyecek.
Demek ki, dağına göre kar veriyor Allah...



Oğuz’un artık korsan DVD alamaması beni çok üzdü!
ATV’de ekrana gelen “Adanalı” dizisinin oyuncularından Umut Oğuz, pazartesi günü Kanaltürk’te ekrana gelen “Orada Neler Oluyor?”un canlı yayın konuğuydu. “Adanalı” dizisinde korsan DVD satan, tarihi eser kaçakçılığı yapan “Fiko”yu canlandıran Oğuz, dizideki rolünün kendisine pahalıya patladığını açıkladı. Oğuz, bunun nedenini de şöyle anlattı:
“Rolüm bana biraz pahalıya patladı. Çünkü artık hiçbir şeyin korsanını, sahtesini alamıyorum. Ne yalan söyleyeyim, eskiden korsan DVD alırdım. Dizideki rolümden dolayı şimdi korsan DVD almam mümkün değil. Yüzük yok. Bir yakalanırsam yanarım...”
Vah zavallım, vahÖ Nasıl üzüldüm, nasıl üzüldüm, anlatamam...
Sevgili Umut Oğuz, ben de senin gibiyim, yalan söyleyemem...
Durumun çok üzdü beni!
Emeğe en çok saygı duyması gerekenlerin “korsan”a tenezzül etmesinden çok, “Adanalı”nın yapımcıları Mehmet Yiğit Alp ile Ali Gündoğdu’nun “Fiko” rolü için sana her hafta birkaç bin TL verme karşılığında, o korsan DVD’lerde oynayanların haklarını gasp etme hakkını elinden almaları üzdü beni, inan...



TRT, bu taciz işinin peşini bırakmamalı!

TRT için çekilen “Zoraki Başkan” dizisinin oyuncusu Selen Görgüzel, Sinop’taki sette dizinin yapımcısı Nihat Özcan ve dizinin oyuncularından Ferdi Akarnur tarafından taciz edildiğini açıkladı.
İster inanın, ister inanmayın, ama Ferdi Akarnur, “Evet doğru, taciz ettim. İstedim, ama vermedi” dedi. Dizinin yapımcısı Nihat Özcan ise kendini şöyle savundu:
“Selen Hanım diziye son gün eklendi. Daha birinci bölümde önce rolüyle ilgili sorunlar ve daha sonra setteki olan gayriahlaki davranışları dikkat çeker hale geldi.
... Bunun üzerine tarafımdan işine son verilmiştir. Ne Ferdi Abi’nin, ne benim veya ekibimden birinin tacizi söz konusu bile olamaz. Selen Hanım eğer bir tacize uğradıysa hemen devletin mahkemelerine gidebilirdi. Ama amacı gündeme gelmek, diziye, ekibe ve bizlere zarar vermek olduğundan iftira yolunu seçmiştir.”
İki kişi arasında geçen bir olay hakkında üçüncü şahısların sağlam veriler elde etmeden objektif bir karar vermeleri zordur...
Çünkü taraflar olayı, keser gibi hep kendine yontarak anlatır. Buna rağmen tarafların anlattıkları sizde iyi ya da kötü bir kanaat oluşturur. Bende de bir kanaat oluştu ve Soygüder’in suçladıkları bana hiç de “masum” gelmedi. Ahlaki değerlere bu denli bağlı biri, dizisinde oynatmaya değer bulduğu bir oyuncu varsayalım ki kendisine iftira attı onun hakkında “sette ahlaksız davranışlar sergiliyordu” der mi?
Boyutunu bilemem, ama ortada bir sorunun olduğu belli. TRT yönetimi vakit geçirmeden bu konuyu araştırmalı. Şayet gerçekten de bir taciz söz konusuysa ilgililer gerekeni yapmalı...
Soygüder’in söyledikleri “kuru bir iftira”ysa da TRT bunu kamuoyuna duyurmalı...
TRT yöneticilerinin gerçeği öğrenmek için uzun bir araştırma yapmasına da gerek yok.
Başta Emel Müftüoğlu olmak üzere diziden birkaç kişiye, “Elini vicdanına koy ve gerçeği söyle” deseler, yeter!