Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

‘Bakkal müziği’nin mucidi Yener’in, AVM’nin yiyecek katında verdiği konserin, 2011’e girerken “O fast food şarkıcısı, ben alakartın gözdesiyim” şeklinde ‘nur topu’ gibi bir polemik konusu doğurup doğurmayacağını merak ediyorum

Hande Yener’in, Serdar Ortaç’a gönderme yaparak sarf ettiği “Ben bakkal müziği yapmıyorum” sözü müzik dünyasında bir hayli gürültü koparmıştı.
Demet Akalın, Serdar Ortaç ve Bengü’nün de dahil olduğu ‘Bakkal müziği, süpermarket müziği’ tartışması, kabak tadı verinceye kadar uzayıp gitmişti.
Muazzez Abacı’nın menajerliğinin yanı sıra konser organizasyonları da yapan Taner Budak ve kardeşi Caner Budak, 25 Aralık’ta Ankara Armada’da Hande Yener’le yeni yıl partisi düzenlediklerini söyleyince, epeydir yolum düşmüyordu Başkent’e, ben de bir gideyim dedim.
Cumartesi öğlen saatlerinde otomobille çıktık yola.
Geze toza, gırgır şamata yapa yapa beş saatte gittik Ankara’ya.
Armada’dan içeri girinceye kadar konserin AVM’nin neresinde olacağını bilmiyordum.
Taner Budak, “Fast food restoranların ve sinemanın olduğu katta olacak yeni yıl partisi. O kattaki masalar, sandalyeler kalkacak. Restoranlar, perdeyle kapanıp, şahane bir konser alanı olacak” dedi.
Daha önce bu alanda canlı konser düzenleyip düzenlemediklerini sorunca Taner Budak, şunları söyledi:
“Fast food katında ilk konseri Funda Arar verdi ve çok güzel oldu.”
Taner Budak’ın söylediği gibi, Hande Yener konserine yarım saat kala, tüm masa ve sandalyeler gitti.
Tüm restoranların önü, beyaz renkli stor perdelerle kapandı ve ortaya gerçekten de nefis bir konser alanı çıktı.

Haberin Devamı

Yeni albüm de Sinan Akçıl ile
Armada’daki mağazalardan belli miktarda alışveriş yapanlara ‘bonus’ niyetine verilen davetiyelerde, konserin başlangıç saati 22.00 olarak yazıyordu.
Saatler 22.00’yi gösterdiğinde Hande Yener, konakladığı otelden henüz çıkış yapmadığı için haliyle Armada’daki parti, 40 dakika rötarla başladı.
Bin 500 civarında hayranının izlediği konsere ‘Yasak Aşk’ şarkısıyla başlayan Yener, finali ‘Bodrum’la yaptı. Son günlerin olay adamı Sinan Akçıl’ın da müzisyen olarak eşlik ettiği konser bir buçuk saat sürdü.
Şarkıcı, Ankara’daki konserinde, ‘Hande’ye Neler Oluyor?’dan sonra yeni albümünde de Sinan Akçıl’la çalışacağını söyledi.
‘Bakkal müziği’ tartışmasının mucidi Yener’in, AVM’nin yiyecek katında verdiği bu konserin, 2011’e girerken “O fast food şarkıcısı, ben alakartın gözdesiyim” şeklinde ‘nur topu’ gibi bir polemik konusu doğurup doğurmayacağını merak ediyorum. Özellikle de, eski eşi ve son sevgilisi Önder Bekensir’den ayrılışının ardından twitter’a, “Çok mutluyum. Bu konuda söyleyecek başka sözüm yok” diye yazan Demet Akalın’ın, bu konseri nasıl yorumlayacağını.

Haberin Devamı

KATY PERRY’NİN KOSTÜMÜNÜ GİYMEDİ
Konseri organize edenler, Amerikalı şarkıcı Katy Perry’nin bir süre önce verdiği konserde giydiği kıyafeti çok beğendikleri için, aynısını Hande Yener’e yaptırmak istedi.
Yener, “Olur” verince Katy Perry’nin giydiği kıyafetin aynısı Ankaralı modacı Ezgi Uzunöz’e sipariş edildi.
Modacının hazırladığı kıyafet Armada’da Hande Yener’e tahsis edilen kulise getirildi.
Ancak Yener, son anda o kıyafeti giymekten vazgeçti.

SUSARAK ÇOK ŞEY ANLATMAK!
Önce, “Şimdiye kadar çocuğum için sustum. Şimdiden sonra da susmaya devam edeceğim” deyip, ağır bir duruş sergileyeceksin.
Ardından, “Zaten herkes, neyin ne olduğunu biliyor” diyeceksin.
Bu ne yaman çelişkidir?
Altı yıllık evliliklerini, geride bıraktığımız hafta anlaşarak tek celsede noktalayan Nurgül Yeşilçay ile Cem Özer, evlilikleri süresince ‘tamamen duygusal’ sebeplerle kavga ettiklerini, boşanmak üzere olduklarına dair çıkan tüm haberleri yalanlamıştı oysa.
Ancak Nurgül Yeşilçay’ın evli girip, boşanmış çıktığı Beyoğlu Adliyesi’nin kapısında yaptığı açıklama, şimdiye kadar evlilikleri hakkında yazılanların, yapılan yalanlamaların aksine yalan olmadığını koydu ortaya. Yeşilçay, bu saatten sonra sussa ne olacak, konuşsa ne fark edecek.
Anlayan anlayacağını anladı nasılsa.

BUNUN ADI ‘İKİ’ DEĞİL, ‘TEK’ DİL!
‘İki dil’ sonunda manav tezgahına da yansımış!
Şırnak’taki manavlarda portakal ‘pirteQual’, nar ‘hınar’, elma ‘sev’, üzüm ‘tiri’ olmuş.
Tezgahtaki meyvelerin Türkçe isimlerinin atılıp, yerlerine Kürtçe isimler konmasının neresi ‘iki dil’in etiketlere yansıması anlamadım.
Kürtçe bilmiyor olabiliriz, ama gördüğümüzü algılamayacak kadar da kör değiliz. Fiyat etiketlerinde yazılanlar tezgahı, bütün çıplaklığıyla ortaya koyuyor zaten.