Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

‘Bir kısım magazin muhabiri’ ile sanatçılar arasındaki kavga gittikçe sevimsiz ve de seviyesiz bir hal almaya başladı. Ünlü, ünsüz 55 kişinin imza koyduğu, ‘Bir kısım magazin muhabiri’ni kınadıkları ilana ilişkin görüşlerimi “Bu ilanı çok iyi okumak lazım” başlıklı bir yazımda dile getirdim.
Hala aynı görüşteyim. Ama anlaşılan o ki magazinci arkadaşlar bu ilanı benim gibi okumadı.
Magazinciler, ‘eşek’ dururken ‘semere’ vurmaya başladı.
Star TV’ye geçen “Benim Annem Bir Melek” dizisinin setine giden magazinciler, “Bizi kınayanın fotoğrafını, görüntüsünü çekmeyiz” diyerek Dolunay Soysert’i toplu fotoğraf çekimine dahil etmedi.
Ardından bir başka imzacı Meltem Cumbul’un eylemi geldi.
Cumbul, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki söyleşisine magazincileri aldırmadı.
“İlanda imzası var” diye Soysert’i kareden çıkarıyorsanız, sizi protesto eden Meltem Cumbul’un söyleşisinde işiniz ne?
Hande Ataizi de telefonla katıldığı NTV’deki programda, imajını zedeleyen haberler yapan magazincilere “Hıyar” dedi.
Şimdi, ya bu “hıyar”ı yiyip, içinize sindireceksiniz, ya da dava açıp Hande’ye yedireceksiniz.
İşte size “altın fırsat”!


Çiçek Pasajı’nda sigara yasağını böyle aşacaklar
Hükümetin kamuya açık ama kapalı mekânlarda başlattığı sigara yasağı cafe, bar ve restoran işletmelerine ciddi bir ekonomik darbe vurdu.
Yeri müsait olup da müşterilerini açık havaya çıkaranlar ise bu işten henüz yeterince etkilenmedi.
Çünkü havalar hâlâ insanlara açık mekânlarda oturma imkânı sunuyor. Ama kış gelince oralarda da işler birdenbire düşecek.
Anlaşılan o ki hükümet sigara yasağını gevşetmemeye, işletmeler de bir şekilde yasağın kapsama alanının dışına çıkmaya kararlı... Birkaç gün önce öğle yemeği için bir arkadaşımla Çiçek Pasajı’na gittik. Her kapalı mekânda olduğu gibi burada da sigara yasağı var...
Ama yakında kalkacak?
Nasıl mı?
Çiçek Pasajı’nın ortak alanı meğerse “Sait Paşa Geçidi” adlı bir sokakmış... Zamanla restoranlar burayı masalarla kapatıp, 1.60 cm genişliğinde bir geçiş alanı bırakıp, yağmur etkilemesin diye tavanı da örtmüşler.
Şimdi esnaf bu alanda sigara içilebilmesi için sokağı özgür bırakma ve tavanı da açma kararı aldı. Çiçek Pasajı’ndaki restoranların önünde sigara içilebilmesi için sadece tavanın açık olması yetmiyor, ama esnafın dayanağı şu:
“Orta alan zaten sokak... Sokakta sigara içmek yasak mı? Değil...”


Deniz Seki’nin ilk icraatı!

Hande’ye o ‘hıyar’ı yedirmenin zamanı

Vatan gazetesinde yer alan bu habere hiçbir yorum katmayacağım. Bu kez yorumu size bırakacağım. İşte o haber:
Deniz Seki, “Geçmişimden kurtulmak istiyorum” diyerek 9 yıldır birlikte çalıştığı orkestrasının işine son verdi. Seki’nin işlerine son verdiği 7 kişilik orkestranın şefi Behçet Türkekul, Vatan’a konuştu:
“Keşke bu kararını bize cezaevine girmeden söyleseydi. Çünkü biz ’aman Deniz üzülmesin, yıkılmasın’ diye birçok iş teklifini reddetmiştik. Geçen hafta menajeri bizi arayıp ’Geçmişinden tamamen kurtulmak istiyor, bu yüzden sizinle artık çalışmayacak’ deyince şaka yapıyor sandık. Sonra Deniz ’Üzgünüm’ diye mesaj attı.
Yapılanı hiç etik bulmuyoruz. ’Biz 9 senedir birlikte çalışıyoruz ve artık sıkıldım. Değişikliğe ihtiyacım var’ dese anlardık. Bizim sözleşmemiz de yok. Normal bir iş olsa kimse kimseyi tazminat vermeden bu kadar kolay çıkaramaz.
8 ay onu bekledik. Cezaevinde sık sık ziyaretine de gitmiştik, çıktıktan sonra da gittik hemen başlayalım dedik. Meğer bizi kovma kararı almış. Kararı yüzümüze karşı söyleme cesaretini de bulamadı.
‘Geçmişimden kurtulmak istiyorum’ diyerek bizi kovunca sanki biz geçmişte onu uyuşturucuya alıştırmış pozisyonuna düştük. Biz mi ona ’uyuşturucu kullan’ dedik. Halbuki tam tersi. Deniz’i kurtarmaya çalışan bizdik, en çok biz uyardık. Bizim orkestrada hiç kimse hayatı boyunca uyuşturucu kullanmadı. Bizi çok zor durumda bıraktı.”
Ne dersiniz?
Yoruma gerek var mı?


“Güzel bacaklı spiker”, onunda balatayı sıyırdı!
Bir spikeri sırf “bacakları güzel” diye transfer ederseniz olacağı budur.
O da “balta”yı “balata” sanır ve sonunda “balatayı sıyırır”...
Bir söyleşisinde balta koleksiyonu olduğunu açıklayan Cemal Hünal’a canlı yayında doğum günü hediyesi olarak balta yerine balata hediye ederek ilginç bir gafa imza atan Habertürk’ün spikeri Özge Uzun için diyeceğim budur!