Son günlerde şov dünyasından magazin basınına yansıyan haberler beni bile senarist yaptı! İşte size jeneriğinde “Evlendik, mutluyuz”, sonunda “Boşanıyoruz, çünkü mutluluk yüzü görmedik” yazan trajikomik bir evlilik hikayesi:
1. Perde
Basın mensupları karşılarındaki yıldıza sorar:
“’X’le birlikte olduğunuz söyleniyor?”
- Yok öyle bir şey, çekemeyenlerin çıkardıkları dedikodular bunlar. Ciddiye almayın.
2. Perde
İlk günlerde ilişkinizi inkâr ettiğiniz ‘X’le evleneceğiniz doğru mu?
- Evet, ruh ikizimi buldum çünkü. Başta nazar değmesin diye gizlemiştik ilişkimizi. Allah’ın sevdiğim kulmuşum ki
‘X’ gibi birini karşıma çıkardı.
3. Perde
Hamileymiş-siniz?
- Evet, dünyanın en mutlu insanıyım. Beni çok seven bir eşim var. Yakında bu mutlu evliliğin
bir de meyvesi olacak.
4. Perde
Magazin yıldızı bu kez kucağında çocukla adliyededir:
- Hakim Bey, boşanmak istiyorum. Çünkü gün yüzü görmedim bu evlilikte. İlk günden bu yana işkence çektiriyor bana kocam.
Nasıl buldunuz Abidin Dino’nun bile çizemeyeceği “Mutluluğun resmi”ni?
Fotoğraf albümü diye bir şey vardı
Nevşah Fidan Karamehmet’in “Nefesle Yeniden Doğuş” adlı yeni bir kitabı çıktı. Yazarının, “Nefes mucizesiyle iyileşme öyküleri” diye adlandırdığı kitapta, ezici çoğunluğu kadın olan 80’den fazla insanın anlattıkları yer alıyor. Onlardan Bilgen Aslan’ın yazdığı şu cümleye bakar mısınız?
“...Sonra Facebook’ta eski albümlere bakıyorum...”
Zaman nasıl da değiştirip, dönüştürdü cümlemizi!
Bir zamanlar fotoğraf albümü diye bir şey vardı hayatımızda. Sayfalarını karıştırdıkça en güzel anılarımızı ölümsüzleştiren kareler çıkardı karşımıza.
Artık fotoğraf albümlerimiz Facebook’ta, Instagram’da…
Dijital bir hayat yaşıyoruz.
Elektrik gittiği zaman sadece ışığımız sönmüyor, hayatımız da kararıyor adeta.
İçine girdiğimiz dijital hayat da duruyor bir anda.
Fotoğraflarımızı içine özenle yerleştirdiğimiz albümler gibi birçok hobimiz, alışkanlığımız tarih oldu.
Çünkü digital hayat sayesinde insanoğlunun bir kısmı Facebook’a daldı, kimi Instagram’a, kimi Twitter’a...
Eskiden çoğunu ezbere bildiğimiz kişisel telefon rehberlerimiz vardı.
Onların yerini, haber sitelerinin, daha ucuz tatil veya alışveriş yapabileceğimiz internet sitelerinin adresleri aldı.
Şimdi derin bir nefes alın ve arkanıza yaslanın, çünkü epeydir duymayı unuttuğunuz soruyu soracağım:
Issız bir adaya düşseniz yanına alacağınız üç şey ne olurdu?
“Birincisi akıllı bir cep telefonu olurdu” dediğinizi duyar gibiyim.
Allah kimseyi gördüğünden alı koymasın!
GÜNÜN SÖZÜ
Edebin ne kadar önemli olduğunu bilseydiniz Allah’tan rızık yerine edep isterdiniz. (Hz. Ali)
