Başlamadan bir işte başarılı olmak mümkün mü?
Hayır…
Bir işte ‘ilk olmak’ da öyle…
İlk olmanın dezavantajları kadar avantajları da var çünkü…
Blogger’lığın pek bilinmediği, blog yazarlığının gözde olmadığı dönemde Buse Terim, bu alanda bir ilke imza attı.
Amerika’da moda okurken, kendine blog açtı ve kısa sürede Türkiye’nin en ünlü blogger’larından biri oldu.
“Fatih Terim’in kızı olmasaydı bu noktaya gelemezdi” diyenler var.
Doğrudur. O da zaten kabul ediyor Fatih Terim’in kızı olmanın kendine sağladığı şansı.
Buse Terim, genç yaşında DeFacto’ya koleksiyon hazırlayan bir modacı oldu. DeFacto gibi bir marka, sırf “Fatih Terim’in kızı” diye Buse Terim gibi genç birine koleksiyon hazırlatır mı?
Veya günümüzde kaç kadın, “Fatih Terim’in kızı hazırlamış” diyerek
DeFacto’ya gidip kıyafet veya takı alır?
DeFacto Pazarlamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Derya Sevgin Palamutçuoğulları, kadın müşterilerine dünya modasını yansıtan tasarımlar ve daha trend ürünlerle ulaşmayı, mağazalarına her geldiklerinde onları yepyeni ürünlerle şaşırtmayı hedeflediklerini ve bu amaçla Buse Terim’le bir araya geldiklerini anlattı. Palamutçuoğulları, Buse Terim’in hazırladığı koleksiyon ve oynadığı reklamdan sonra DeFacto mağazalarına müşteri girişinin yüzde 35, kadın bölümünde satışların ise yüzde 15 arttığını, sözleşmelerinin mayıs ayında biteceğini, ama devam etme niyetinde olduklarını söyledi.
Bunun sadece Terim soyadıyla olması mümkün mü?
Hayır. Demek ki Terim’in çizgileri ve yarattığı modeller, birçok insanın zevkiyle örtüştü. Bu da onun yeteneğinin kanıtı…
Hafta içinde Kanyon Escale’deki yemekte bir araya geldiğimiz Terim’i tebrik ederek başladık sohbete. Çünkü 2014 yılında Volkan Bahçekapılı’yla evlenen Terim, üç aylık hamile…
- Türkiye’de blogger’lığın b’si bilinmezken nereden aklınıza geldi bu işe girmek?
Aslında hikaye ben Amerika’da
okurken başladı. Tamamen amatör bir ruhla yola çıktım. Blogum’da tüketicisi ve takipçisi olduğum modaya dair şeyleri arkadaşlarımla paylaşmaktı amacım. Yaptığım paylaşımları arkadaşlarım dışında daha büyük bir kitle takip etmeye başladı. Üniversiteyi bitirip döndüğümde bu işi daha profesyonel yapmak istedim. Ama anneme, babama bile blog işini anlatırken zorluk yaşadım. Çünkü onlara gösterebileceğim bir örnek yoktu Türkiye’de.
- Kaç yıldır blog’dan para kazanıyorsun?
Beş yıldır.
- Moda yolculuğuna başlarken kafanda ne vardı, şu an neredesin?
Her zaman hayaliyle ilerleyen biriydim. Daha iyi yerlere gelmek, Türkiye’nin takip ettiği bir insan olmaktı hayalim. Yavaş yavaş da onu başardığıma inanıyorum. Tabii ki hayal etmediğim güzel şeyler de oldu bu yolculukta; DeFacto iş birliği gibi mesela...
'SOSYAL MEDYAMI KENDİM YÖNETİYORUM'
- Sosyal medyadaki paylaşımlarınızı ve yapılan yorumları inceledim. Olumlu yorumlar da var, sizi acımasızca eleştirenler de. Sosyal medyanızı siz mi yönetiyorsunuz? Yorumları okuyor musunuz?
Sosyal medya hesaplarımın hepsini ben yönetiyorum ve tüm yorumları okuyorum. Başlarda daha duygusaldım, ama sosyal medya kurallarından birinin de bu olduğunu gördüm. Güzel eleştiriler olduğu gibi kötü ve acımasız eleştirinin olacağını da anladım. O yüzden insanları anlamaya ve anlatmaya çalıştıklarının ne olduğunu görmeye çalışıyorum. Eleştiriler benim için çok önemli.
‘NEYiN SATACAĞINI ÇOK iYi BiLiRiM’
- Modacı olarak kendini nasıl yeniliyorsun?
En iyi beslendiğim yerler, katıldığım moda haftaları… Paris’ten, Milano’dan ve New York’tan sürekli davetler alıyor ve gidiyorum. Orada gördüklerim, katıldığım defilelerde soluduğum hava, hatta sokaklarda gezmek bile yetiyor bana. Görsel hafızam çok kuvvetli. Neyin satacağını çok iyi bilirim. DeFacto ile yaptığımız iş birliğinin
başarısı ortada. Bunun eğitimini aldım sonuçta.
- Türkiye’de modada kadınlara ne satar?
Buse Terim for DeFacto satar değil mi? (gülüyor) Türkiye’deki kadınların da, erkeklerin de giyime çok önem verdiğini düşünüyorum. Modayı yakından takip ettiklerine inanıyorum. Artık Türk kadını da modaya göre giyiniyor. Evet bazen zevklerimiz ve renklerimiz değişebiliyor, ama modayı çok iyi takip ederek, risk alarak, trendden kopmadan giyindiklerini görüyorum. Bence çok daha iyi yerlere geleceğiz.
‘MANEVİYAT PARADAN DAHA ÖNEMLi’
- Sizin DeFacto’ya katkınızı Derya Hanım anlattı. Peki bu iş birliği, maddi ve manevi olarak size ne kattı?
Açıkçası çok başarılı bir iş birliği oldu. Daha önce çok iş yaptım, ama ölçülebilir veriler yoktu. DeFacto, rakamları benimle paylaştı. Gerçekten çok geniş bir kitlesi var. Bana en büyük katkısı bu oldu. Daha fazla insana dokunabildim, daha fazla kadınla buluşabildim. Reklam filminin de bunda büyük etkisi oldu.