Herkes kutladı, amcası fırçaladı
Ne zaman ki şov dünyasından bir ünlü çıkıp ülkenin içinde bulunduğu sorunla ilgili bir açıklama yapsa , ona karşı yapılan eleştiriler bellidir.
Kimi, “Sen şarkılarını söyle, filmini çevir, bu işler senin neyine?” der, kimi, “Bu işler seni aşar, reklam kokan hareketler bunlar” deyip, olayı başka bir mecraya çeker... Kimileri işi daha ileri götürüp, “Haddini bil” der.
Örneğin “Kürt açılımı” konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a destek telefonu açtığı için Sezen Aksu da böyle bir eleştiri yağmuruna tutuldu. “Minik Serçe”ye destek verenler ise azınlıkta kaldı.
Gel gelelim Hülya Avşar’a...
Hülya Avşar’ın “Kürt açılımı” konusunda Devrim Sevimay’a yaptığı açıklamalar, geride bıraktığımız haftaya damgasını vurdu.
Türk bir anne ile Kürt bir babanın kızı olarak bugüne kadar yaşadıklarını anlatırken Avşar, suya sabuna dokunmamazlık etmedi.
Deyim yerindeyse Avşar “Nalına da vurdu, mıhına da”, ama Aksu gibi eleştiri yağmuruna tutulmadı.
Türklerden de Kürtlerden de destek yağdı Avşar’a...
“Minik Serçe”yi eleştirenler, “Avşar Kızı”ndan desteklerini esirgemediler.
Kürt internet sitelerinin Devrim Sevimay’a yaptığı açıklamaları manşet yaptığı Hülya Avşar’la konuştum dün...
Devrim Sevimay’a verdiği mülakattan sonra yakınlarından, siyasetçilerden ne gibi reaksiyonlar aldığını sordum, anlatmaya başladı Avşar:
“Üç partinin milletvekillerinden tebrik telefonu aldım. AKP’den de arayan oldu, CHP’den de , MHP’den de... Biliyorum, şimdi sen o milletvekillerinin ismini söylemem için beni zorlayacaksın, ama bunu yapma... O insanlardan izin almadan isimlerini açıklarsam ayıp olur. Ayrıca ‘Bu işin de reklamını yapıyor’ derler, bu da benim hoşuma gitmez. Ama o telefonlardan sonra şunu sordum kendi kendime... Biz barış, huzur içinde yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş! Keşke öyle olsa... O röportajda söylediklerim için beni takdir edenler siyaseten niye başka türlü davranırlar hala anlamış değilim. Demek ki içlerinden geleni yapsalar, bu işi çözecekler.”
Duvarlara “Kurdara azadi” yazan Hülya Avşar’a ne oldu?
Hülya Avşar’a, annesinin akrabalarının mı, yoksa babasının akrabalarının mı daha çok aradığını sordum, yanıtı “Vallahi Kürtler daha çok aradı” oldu.
Hatta etnik kökeni Kürt olan akrabalarından Hülya Avşar’a, genç kızlığında yaptığı eylemleri hatırlatıp, “Ortaokul, lise yıllarında duvarlara ‘Kurdara azadi’ (Kürtlere özgürlük) diye yazılar yazan, kağıtlar asan Hülya’ya ne oldu? Desene göğsünü gere gere ‘Ben Kürdüm’ diye... Sen böyle mi büyüdün” diye sitem edenler bile çıktı.
‘Sezen Aksu yüzünden amcamdan fırça yedim’
CHP eski milletvekili, şimdilerde ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün danışmanı olan arkadaşı Zeynep Damla Gürel’in kendisine telefon açıp açıklamaların Çankaya Köşkü’nde takdirle karşılandığını anlattığını söyleyen Avşar, “Sadece bir kişiden fırça yedim, o da doktor amcam Fevzi Avşar” dedi ve ekledi:
“Aslında ben Sezen Aksu’nun Başbakan’a telefon açıp ‘Kürt açılımı’ konusunda desteklemesini eleştirmedim. Sadece içinde ne olduğunu bilmeden erken davranmasını doğru karşılamadığımı söyledim. Ama amcam da çoğu insan gibi onu yanlış algıladı ve ‘Sezen’i niye desteklemeyip, eleştirdin’ diye fırçaladı. Amcamdan öyle bir fırça yedim ki, telefonla konuşurken suratımın şekli değişti. Yanımda arkadaşlarım vardı, onlar bile beni öyle görünce korktu.”
Mardan Palace’dan açıklama var
Cuma Antalya’da turizmle üst düzeyde ilgilenen herkesin konuştuğu bir konuyu yazmıştım.
“Mardan Palace’ı Rixos mu işletecek?” yazım üzerine Mardan Palace Hotel’in Baş Hukuk Müşaviri Av. Hüseyin Yarsuvat aradı. Antalya’daki bu yaygın söylentinin önüne geçmek için birkaç satırlık açıklamaları olduğunu söyledi ve şu metni gönderdi:
“Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren, 1200 kişiye iş sağlayan, AST şirketinin bu şekilde bir talebi ve düşüncesi mevcut değildir. Böyle bir düşünceye sahip olunsa bile tercihimiz daha profesyonel olan Hilton, Sheraton, Kempinsky gibi dünya markaları olabilir. Memleketimizde 5 yıldızlı tesisler gibi her şey dahil 50 … deyip yüzde yüz doluyuz diye turizm panayırında dolaşıp Almanya’nın, İngiltere’nin taksi şoförlerini ağırlar ve hükümetten yardım isteriz.”