TRT Belgesel’de yeni bir program başladı... “Beyaz Sayfa” adında bir canlı sohbet programı bu...
Sunucusu da televizyon izleyicilerinin TRT 1’in sabah programından tanıyacakları Sabiha Akdemir...
Bir gitarla bir neyin canlı müzik icra ettikleri programda TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin hakkında bilmediğim birçok şeyi öğrendim.
“Beyaz Sayfa” ekibi programına konuk ettikleri TRT Genel Müdürü için “mini biyografi” mahiyetinde bir film hazırladı.
O filmde İbrahim Şahin’in golf tutkunu olduğu, hatta Golf Federasyonu Başkanlığı yaptığı belirtiliyordu.
Gerçi Şahin, “Başkan Vekilliği yaptım, başkanlık değil” diyerek küçük bir düzeltme yaptı, ama olsun.
Şahin’in golf tutkusunun nereden kaynaklandığını ve nasıl bir oyuncu olduğunu öğrenemedim.
Kaymakamlık günlerinden Ulaştırma Bakanlığı Müşavirliği’ne, oradan TRT Genel Müdürlüğü’ne uzanan meslek serüvenini TRT Belgesel’de anlatan Şahin, bir ara ağlamaklı oldu.
Çünkü stüdyoda icra edilen parça, Şahin’in bir dönem aynı masayı paylaştığı, şu anda hayatta olmayan “kaderine boğun eğmiş bir adam” dediği mesai arkadaşı “Seyfi Baba”nın bilgisayarının fon müziğiydi...
Sabiha Akdemir, özel televizyonlarda görev yapan sunuculardan olsa İbrahim Şahin’in üstüne üstüne gider, TRT Genel Müdürü’nü canlı yayında ağlatır bu da her yerde haber olurdu.
Akdemir, Genel Müdürü’nün ağlaması için bir çaba sarf etmeyince İbrahim Şahin’in bilinmeyenlerini gün ışığına çıkaran o sohbet de, “aramızda” kaldı!
‘Aylarca Nejat Alp’i dinledim’
Stüdyodaki müzisyenler bir ara “Haydar Haydar”ı çalınca İbrahim Şahin, bu eserle ilgili anısını şöyle anlattı:
“Dil kursu için İngiltere’ye göndermişti bizi devlet... Her birimiz bir ailenin yanına yerleştik. Yanımda götürdüğüm valizden bir kaset çıkmıştı. Nejat Alp’in kaseti... Başka bir şey olmadığı için aylarca onu dinlemiştim. O kasetteki son şarkı da ‘Haydar Haydar’dı. Böyle bir anısı var bende bu şarkının.”
İş yoğunluğu yüzünden kitap okumaya vakit ayıramamaktan dert yanan TRT Genel Müdürü, bir hafta sonu eve kapanıp; Alexandre Cavelius’un Bosnalı bir kızın yürek burkan, tüyler ürperten gerçek yaşam öyküsünü yazdığı “Leyla” adlı kitabından çok etkilendiğini ve bunun dizisini yaptırmak istediğini anlattı.
Devlette görev yaptığı hiçbir dönemde makama sunulan ev ve cep telefonu, lojman gibi imkanlardan yararlanmadığını, aynı özeni TRT Genel Müdürlüğü’nde de gösterdiğini anlatan Şahin, makamlarla bağının “Her an ceketini alıp gidecekmiş gibi” olduğunu
söyledi.
23 Kasım’da TRT Genel Müdürlüğü koltuğunda üçüncü yılını dolduracak olan Şahin, “Bu süre içinde galiba bu ikinci bir programa konuk oluşum. Ali Ağaoğlu’nun reklamındaki gibi yüzüm eskimesin diye çıkmıyorum” dedi.
Tesadüfün bu kadarı!
atv’nin yayından kaldırdığı “Şen Yuva” dizisi artık FOX’ta...
Dizi hangi günler yayında?
Cuma...
“Şen Yuva”nın başrol oyuncusu kim?
Altan Erkekli.
Yeri gelmişken Altan Erkekli’nin “Şen Yuva”daki tiplemesinin müthiş olduğunu da belirtmeliyim.
Helal olsun vallahi, süper bir tip yaratmış Erkekli...
Peki Altan Erkekli’nin başka bir dizisi yok mu?
Var...
TRT 1’de ekrana gelen “Yerden Yüksek”...
Onun yayın günü ne?
Cuma...
FOX’un onca gün varken Altan Erkekli’nin başrolünü paylaştığı bir diziyi, yine Altan Erkekli’nin oynadığı bir dizinin gününe koyması “tamamen tesadüf” olabilir mi?
Altan Erkekli, Altan Erkekli’ye karşı...
Altan Erkekli’nin başrolünü oynadığı “Yerden Yüksek”in bir başka talihsizliği de şu:
“Yerden Yüksek” dizisini “Geniş Aile”nin senaristleri Kamuran Süner ve Cüneyt İnay yazıyor...
Bu haftaya kadar iki dizinin yayın günleri aynı olmadığı için bir sorun olmuyordu.
Ancak Star TV, “Geniş Aile”yi getirdi aynı senaristlerin yazdığı TRT 1’deki “Yerden Yüksek”in karşısına koydu.
Nilüfer Akbal’a TRT Şeş boykotu
Nereden bakarsanız bakın ilginç bir durumdur Kürtlerin, Kürt şarkıcılara yaptığı...
Kürtçe yayın yapan bir televizyon yıllardır Kürtlerin beklediği bir hizmet değil miydi?
Özel sektör bu anlamda ciddi bir yatırım yapmayınca devreye devlet girdi ve TRT Şeş adında 24 saat Kürtçe yayın yapan bir kanal açıldı. Böyle bir kanalda kimler program yapar?
Kürtçe bilenler...
TRT’nin, TRT Şeş’te program yaptırdığı Rojin, uğradığı “mahalle baskısı” yüzünden o işi çoktan bıraktı, ama Doğu ve Güney Doğu Anadolu’nun birçok yerinde hâlâ ambargolu...
Sebep ne mi?
Devletin kurduğu bir Kürt kanalında program yapmış olması.
Rojin’den sonra Kürtlerin aforozuna uğrayan bir sanatçı da Nilüfer Akbal oldu...
Sabah’tan Mahmut Övür, TRT Şeş’te program yaptığı için Nilüfer Akbal’ın, Rojin gibi Kürtlerin boykotuna uğradığını yazdı.
TRT 6’da program yapanları, “Devletle işbirliği yapıp halkına ihanet etti” diye damgalayıp “kara liste”ye alanlar bu denli etkin olduğu sürece, demek ki, “Halklar arasında kardeşlik” hikâye...
‘Sakarya Fırat’ın neresi sakıncalı?
BDP’nin, “İnsanlar bunları izledikten sonra sokakta karşılarına çıkan ilk Kürt’ün boğazına sarılırlar” diyerek RTÜK’e şikayet ettiği dizilerden “Sakarya Fırat”ın yaratıcısı Osman Sınav’la konuşuyoruz.
Sınav, BDP’lilerin “Sakarya Fırat”a haksızlık ettiği görüşünde...
Neden mi?
Nedenleri şöyle:
İzleyenler bilir; 15 yıldır Osman Sınav’ın çektiği her dizide bir “bilge - akil adam” vardır.
BDP’nin RTÜK’e şikayet ettiği “Sakarya Fırat”taki “akil adam” ise Kürt bir dede...
Osman Sınav’ın, “Ben Kürdüm, ben misafirperverim, dağa asker babası kaldırmak da ne oluyor?” diyen bu Kürt dedeye yüklediği misyon belli...
Dizinin bir diğer başkahramanı “Osman Kanat” ise bir Kürt kızına aşık...
Bu Kürt kızı, başarılı bir avukat “Nihan Tekindaş”...
Avukatın ablası dağda “Osman Kanat”ı vurmuş, yani araya kan girmiş...
“Osman Kanat”, “Nihan”dan vazgeçmiyor ve “Asıl barış, biz ilişkimize inanırsak sağlanacak. Terör bittiğinde araya kan girecek, ama biz aşkımıza sahip çıkarsak, gerçekten terör o gün bitecek” diyor.
Osman Sınav, böyle bir konunun işlendiği yani, temelinde; bölücülük ve teröre, aşkı kullanarak, kişiler arasındaki dengeleri koruyarak karşı çıkan “Sakarya Fırat”ın niye şikayet edildiğine anlam veremiyor.
Sınav, “Şimdi bu diziyi takip eden biri hangi gerekçeyle yolda Kürt görse boğmaya kalksın? Tam tersi olması gerekmez mi? Bu yorumlar izlemeden yapıldıysa durum çok aciz, şayet izlenip yapılıyorsa da oldukça cahilce” demekte haklı mı, haksız mı?