iMAJ KATiLi TAKSiCiLER

Türkiye, 5-10 TL daha fazla para kazanmak için turistleri kazıklayan bu insanları cezalandırmadığı sürece, milyar dolarlar harcayıp, tanıtım yapsa ne fayda!

Yıllardır ‘Midnight Express’ (Geceyarısı Ekspresi) filminin dünyada Türkiye hakkında oluşturduğu kötü imajı yıkmak için uğraşıyoruz. Onca yıldır, onca emek ve onca para harcıyoruz, ama boşuna.
Çünkü, turist görünce onu ‘yolunacak kaz’ sanan bazı taksiciler, 10 TL daha fazla almak için her türlü hileye başvurup, milyonlarca dolar harcayarak düzeltmeye çalıştığımız imajımızı ‘10 paralık’ etmeye devam ediyor.
Dünya Basketbol Şampiyonası için İstanbul’a gelen yabancı basın mensuplarının ‘fanhouse’ adlı internet sitesinde, taksicilerin ‘sihirli bir düğme’ye basarak, kendilerini nasıl kazıkladıklarına dair ilginç bir haber vardı dün bizim gazetede.
BA yazarı Chris Tomasson ile Sırp gazeteci Slobodan Sarenac’ın yazdıklarını okuyunca bir Türk olarak benim yüzüm kızardı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İstanbul Valisi ve Emniyet Müdürü en kısa sürede ‘fanhouse’da yaşadıklarını kaleme alan bu yabancı basın mensuplarıyla temas kurmalı ve onları kazıklayarak Türkiye’nin imajını ‘10 paralık’ eden bu taksicileri bulmalı.
Türkiye, 5-10 TL daha fazla para kazanmak için turistleri kazıklayan bu insanları cezalandırmadığı sürece, milyar dolarlar harcayıp, tanıtım yapsa ne fayda!
Çünkü gözünü para hırsı bürümüş birileri çıkıyor, sizin onca emek ve parayla hazırladığınız güzelim yemeği mundar ediyor.


SEZEN AKSU EYLEMİ KOMEDİYE DÖNÜŞTÜ

Ve sonunda istedikleri oldu! Referandumda ‘Evet’ diyeceğini açıkladığı için İzmir’in Konak ilçesi Çankaya Mahallesi Sezen Aksu Sokağı’nda oturanların, İzmir Büyükşehir ve Konak Belediyeleri’ne vermek üzere başlattıkları, ‘Sezen Aksu’nun adını sokağımızda istemiyoruz’ adlı imza kampanyası amacına ulaştı.
Söz konusu sokakta yaşayan ‘demokratlar’ın dilekçesi ilgili belediyelere ulaşmadan faili meçhul bir el, Sezen Aksu Sokağı tabelasını söküp attı. İzmir’den gelen haberlere bakılırsa kimliği belirsiz kişilerin yaptığı bu eylem, ‘Sezen Aksu’nun adını sokağımızda istemiyoruz’ diye imza kampanyası başlatanları üzmüş!
Yalandan kim ölmüş?
Sezen Aksu karşıtları arasında başı çeken ve daha önce sanatçı hakkında zehir zemberek bir açıklama yapan avukat Uluğ İlve Yücesoy, tabelanın söküldüğünü gördükten sonra da şöyle demiş:
“Zaten adının bulunduğu tabelanın asılması resmi değilmiş. İzmirli ve doğup büyüdüğü sokak olduğundan buraya adı verilmiş. Her halde söylediklerine tepkili olan biri yaptı. Son günlerde tanımadığımız insanlar sokakta dolaşıyordu. Toplanan imzaları belediyeye vermeyeceğiz. Çünkü tabelanın resmiyeti yokmuş.”
Güler misin, ağlar mısın?
Keşke Türkiye’de bir ‘Demokrasi Müzesi’ olsa da, o imzaların bulunduğu dilekçeler o müzede teşhir edilse, bu avukat arkadaşın adının bulunduğu o listenin bir kopyası da mezun olduğu hukuk fakültesinin duvarına asılsa.
Nokta.



TÜRKiYE’DE BÖYLE TELEViZYONLAR VAR!
Anayasa’da yapılan değişikliğin halk oyuna sunulduğu 12 Eylül Pazar günü, 49.4 milyon kayıtlı seçmenden 38.3 milyonu sandık başına gitti.
İster inanın, ister inanmayın, 100 seçmenden 77.4’ünün sandık başına gittiği bir referandumda bir kameramanını bile sandık başına göndermeyen televizyon kanalları da oldu.
Nereden mi çıkarıyorum bunu?
Pazar akşamı izlediğim ana haber bültenlerinden.
Çünkü ha bire son yerel seçimde çekilmiş görüntüleri ‘“Referandum görüntüleri’ olarak ekrana getirdiler. Seçim için sandık başına gidip, kalın oy pusulalarını değişik renkteki zarflara sığdırıp, ardından da sandıkların daracık deliklerinden içeri atmaya çalışan insanların görüntülerini getirdiler ekrana.
Ayıptır, ayıp.



KUŞ SESi iNSANI RAHATSIZ EDER Mi?
İsviçreli Hapimag Resort Grubu’nun Türkiye ile Yunanistan Bölge Müdürü ve Bodrum’daki Sea Garden’ın Genel Müdürü Hassan Kadley, kuş sesinden rahatsız olan Türkler’in olduğuna dair bir açıklama yaptı Hürriyet’e. Kadley’in, Hürriyet muhabiri Mert Temizkan’a söylediği de şu:
“Türk turistlerden çok ilginç talepler gelebiliyor. Bir müşterimiz, ‘Kuş sesleri kafamı şişiriyor, rahat tatil yapamıyorum’ diye şikayette bulundu.”
Şimdi diyeceksiniz ki, “Kuş sesi insanı rahatsız eder mi?”
İnanıp, inanmamak size kalmış, ama ediyor.
Zamanında Bodrum Sea Garden’da tatil yapmış ve “Kuş sesleri kafamı şişirdi” diye yazı yazmış biri olarak Hassan Kadley, bana mı gönderme yapmış, yoksa benden başka biri böyle bir şikayette bulunduğu için mi böyle bir açıklama yapmış bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var ki, şayet ‘kuş sesleri arasında kafa dinlemek’ gibi planlarınız varsa, o seslerin zamanla dayanılmaz periyodik bir uğultuya dönüştüğünü de hesaba katmanız gerek.