İsrail’in, Hamas militanlarına karşı başlattığı operasyonda çocuk, kadın, yaşlı, masum sivil demeden Gazze’de yaptığı katliam hepimizi derinden etkiledi.
İsrail’in Filistin’de giriştiği bu katliam, Müslümanların çoğunlukta olduğu birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de infial uyandırdı.
İsrail’in bu katliama bir an önce son vermesi için şimdiye kadar birçok gösteri yapıldı. Ancak bölgede henüz ateşkeş sağlanmadı.
İsrail, Gazze’de ölüm kusmaya devam ettiği sürece, bu ülkeye karşı gösteriler de sürecek. Düzce’deki sivil toplum örgütleri de pazar günü İsrail’i protesto için yürüyüş yapma kararı aldı.
Önceki gün “İpsiz Recep”in Samandıra’daki setindeydim.
“İpsiz Recep” İstanbul’un yanı sıra Düzce’de de çekilen bir dizi.
O nedenle “İpsiz Recep”in ekibinde Düzceli birçok oyuncu da var. O gün çekim için Düzce’den gelenler, dizinin başrol oyuncusu Kadir İnanır’a, “Pazar günü yapılacak gösteriye ekip olarak katılmak istiyoruz. Siz de aramızda olur musunuz?” dediler.
Bu, İnanır’ın hiç beklemediği bir teklifti, ama “Evet” dedi.
Cumartesi - pazar “İpsiz Recep”in çekimleri zaten Düzce’deki platoda... “İpsiz Recep” dizisinin ekibi, pazar günü Düzce’de sivil toplum örgütlerinin düzenlediği İsrail’i kınama yürüyüşüne ekip halinde katılmaya karar verdi.
Son anda bir iptal söz konusu olmazsa pazar günü Düzce’den ilginç görüntüler yansıyacak objektiflere...
Önde “İpsiz Recep”, arkasında yurdu düşmandan kurtarmak için cephede birlikte savaş verdiği silahlı askerleri bu kez, Ortadoğu’da barış için yürüyecekler Düzce’de...
‘İbrahim Şahin’den bunu beklemezdim’
Çarşamba günkü “TRT’nin Sibel Can’ı sildi” başlıklı yazım nedeniyle önce menajeri Orhan Alkan, ardından da Sibel Can aradı...
Orhan Alkan, TRT yönetiminin olayları farklı değerlendirip, kendilerine haksız yere fatura kestiklerini söyledi.
Sibel Can ise “Bu telefonumdan bana 24 saat ulaşabilirsin” dediği cep telefonunun aradığım dönemde niye kapalı olduğunu anlattı.
Can, yıllarca hep çocuklarıyla birlikte ziyaret ettiği annesinin mezarına bu kez onlardan önce tek başına gittiğini, annesinin mezarı başında rahatsızlanıp hastaneye kaldırıldığı için telefonunun kapalı olduğunu söyledi.
Can, ardından da konuya girdi. Can, yılbaşı gecesi TRT’ye çıkmamasının sebebini anlatırken şunları söyledi:
“Şov dünyasının şöyle bir gerçeği var. Her şarkıcı bayram, yılbaşı gibi özel günlerde daha yüksek ücret alır. Geride bıraktığımız bayramda bana, ‘Programın bayrama denk geliyor, ama bizden ekstra bir ücret talep etme’ dediler, kabul ettim. Ama ben tek başıma değilim ki! 22 kişilik saz ekibim var. Türkiye’nin en iyi plak müzisyenleri onlar. Her biri tek başına aranjör. Kuaförüm, makjözüm var... Menajerim onların parasını istedi, TRT yöneticileri, ‘Genel Müdürümüzün talimatı var hiç kimseye, hiçbir şekilde para ödenmeyecek’ dedi. Müzisyenler para almadan çıkmayınca ben ne yapacaktım?”
TRT’nin sözleşmesi bitince kendisine yeni bir program yaptırmama kararına saygı duyduğunu, ama İbrahim Şahin’in, “Bu koltukta oturduğum sürece Sibel Can TRT ile iş yapamaz” şeklindeki talimatının kendisini üzdüğünü vurgulayan Can, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle bir yasak beni üzer”
“Bu çok katı bir açıklama. Bunu hak ettiğimi düşünmüyorum. Şimdi ben sanatçı olarak TRT ekranına çıkamayacak mıyım? Şarkılarımı TRT’de söyleyemeyecek miyim? TRT programımı bitirebilir ama Sibel Can’a yorumcu olarak da ambargo koymak niye? TRT, eskiden olduğu gibi yeniden ‘yasaklı sanatçılar listesi’nin olduğu yıllara mı dönüyor? Türkiye’nin takdir ettiği bir yorumcu olarak bundan böyle TRT’de şarkılarımı söyleyemeyecek olmak sadece beni değil, TRT seyircilerini de üzer... Göreve geldikten sonra Kürtçe kanal açan, Aleviler için açılım yapan yeni Genel Müdür İbrahim Şahin’in böyle haksız bir uygulama yapacağına ve yaptıracağına inanmıyorum.”
Sibel Can’ın söyledikleri böyleydi...
Artık top TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’de...