Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İşte ekranların hali
1 - O saatte saksafon muhabbeti
FOX ekranında hafta içi her akşam canlı yayınlanan“Çarkıfelek”in sunucusu Mehmet Ali Erbil, tobleron hostesi Asena’nın yeni halini fena halde diline doladı.
Çünkü Asena dişlerini yaptırdı, o da ünlü dansöze yeni bir hava kattı.
Canlı yayında insanların yeni halini çok beğendiğini, teklif yağmuruna tutulduğunu hatta iç çamaşırı defilesi için bile arandığını anlatan Asena’ya Mehmet Ali Erbil de, bir kısmet buldu.
İşte ekranların hali

“Çarkıfelek”te yarışmak için Hatay’dan gelen Kansu adlı yarışmacının aynı zamanda müzisyen olan deniz astsubayı kardeşi Kaan.
Erbil, “Asena çok şanslısın. Kaan saksafon çalıyormuş. Deniz Seki bir zurnacı buldu. Sen de yıllardır bir saksafoncu arıyordun, sonunda buldun” diye laf atınca ünlü oryantal şu yanıtı verdi:
“Ama saksafonu yanlış kişi çalıyor.”
Çocukların ekran karşısında olduğu bir saatte yapılacak bir muhabbet mi bu?

2 - Ferit Şahenk’e NTV’den yeni görev!
Televizyon kanallarını dikkatli izleyince bazı konularda ciddi ölçüde işinin ehli eleman eksikliği olduğunu anlıyorsunuz.
Bu sorun en küçük kanallarda da var, en büyüklerinde de.
Bazı müzik kanallarının, izleyicilerden gelen SMS’leri aynen yayınlamasıyla ortaya çıkan Türkçe katliamına alıştık.
Ancak ulusal yayın yapan en ciddi kanallarda da aynı özensizlik söz konusu.
Ekranlara yansıyan alt yazılarda ciddi hatalar var.
Bazı televizyonlarda, o kurumda o işi yapmak için para alan profesyonellerin yaptıkları hatalar, müzik kanallarında “doğallığı bozulmasın” diye düzeltilmeden yayınlanan alt yazılardan farksız.
Doğuş Grubu’nun patronu Ferit Şahenk, Türk Alman İş Konseyi’nin yeni başkanı oldu.
NTV, doğal olarak bunu haber yaptı.
Spiker, patronlarının üstlendiği yeni görevin haberini okurken ekranda şöyle bir yazı vardı:
“Ferit Şahenk, Türk - Alman İş Konyesinin Başkanı oldu.”
Böylesi hatalar patronların haberlerinde bile olduğuna göre, gerisini varın siz düşünün!
Diyeceksiniz ki, “Ne kadar para o kadar köfte”...
Haklısınız.
Ucuz eleman politikasının doğal sonucu...

Haberin Devamı

3 - İlahiyatçı konuşuyor müzisyenler uyuyor

İşte ekranların hali

Kanal 7’de program yapan Nur Ertürk, “Nur Ertürk’le Her Sabah”a konuk ettiği ilahiyatçıyla sohbet ediyor.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Karataş, sadece Ertürk’ün merak ettiklerini değil, seyircilerin canlı yayında yönelttiği soruları da cevaplayıp izleyicileri aydınlatıyor.
Nur Ertürk’ün programında bir de saz heyeti mevcut.
Ertürk’ün sazlarının iki görevi var.
Onlar yeri geldiğinde enstrümanlarını çalarak programa konuk olan şarkıcılara eşlik ediyorlar, sonrasında ise stüdyo izleyicisi pozisyonuna geçiyorlar.
Doç. Dr. Karataş önemli dini konularda fetva verir gibi konuşurken ekrana stüdyonun genel planı yansıyor.
Bir yanda Doç. Dr. Karataş konuşuyor, öte yanda Nur Ertürk büyük bir ciddiyetle dinliyor, ama arkasındaki sazlardan bir kısmı kafayı vurmuş, kestiriyor.

Haberin Devamı

İbo yine kızacak
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in, “Reytinglerle oynanıyor” açıklamasından sonra atv’de program yapan adaşı İbrahim Tatlıses’in de topa girip AGB’yi topa tuttuğunu yazmıştım.
Düşük çıkmaya başlayan reytinglerinin gerçek sebebini, yine birilerinin reytinglerle oynamasına bağlayan Tatlıses, önce AGB’yi arayıp, hakkını aradı. Bu yöntemle bir sonuç alamayan Tatlıses, ardından AGB’ye açık bir mektup yazdı.
Aradan geçen sürede Tatlıses lehine bir şey olmayınca sanatçı bu kez canlı yayında AGB’ye yüklendi.
Pazar akşamı canlı yayında AGB yöneticilerine seslenen Tatlıses, “Bu halk İbo Show’u 19. yapmaz” dedi. Ertesi gün reytinglere baktım “İbo Show” Tatlıses’in umduğu gibi yukarılarda değil, yine alt sıralarda çıktı. Program “Tüm Seyirciler” kategorisinde 2.90 reytingle 22. sırada yer aldı.
Reytingleri yüksek olunca seslerini çıkarmayanların reytingleri düşünce “Hile var” diye yaygara koparmalarının kendilerince haklı gerekçeleri olabilir. Ancak burada önemli olan şey, sisteme olan güvenin sarsılıp sarsılmadığı. Ortaya atılan her iddianın AGB ve reytinglere olan güveni sarstığı apaçık ortadayken hâlâ üç maymunu oynamalarını anlamak gerçekten de zor.

Haberin Devamı

Uğur Dündar’ın en büyük rüyası
Uğur Dündar’la Salı günü yaptığım “Cafe Sohbeti”, Perşembe günü yayınlandı. Dündar’la konuştuklarımız Cafe Milliyet’te çıkanlarla sınırlı değildi. Dahası da vardı ama yer sınırlı olunca ancak o kadarı sığdı. Sohbet sırasında Uğur Dündar’a, genç kuşak televizyoncular arasında geleceğini parlak gördüğünüz isimler kimler diye sordum. Dündar’ın yanıtı şu oldu:
“Genç kuşak demeyelim, bana göre en pırıltılı televizyon yöneticilerinden biri Yılmaz Özdil. Ekran yüzü olarak gördüğüm soruşturmacı, araştırmacı gazeteci Nedim Şener var. En büyük rüyam Nedim’in önünü biraz daha açarak, benden sonra böyle soruşturmacı gazetecinin yetişmesinde katkıda bulundum deme mutluluğunu yaşayabilmektir.”
Dündar gibi usta bir televizyoncunun Milliyet’ten mesai arkadaşım Nedim Şener’i -ki kendisini bu yayın döneminde Arena’da partner yaptı - yeni ekran yüzü olarak görmesi beni acayip mutlu etti.