Başrolünü oynadığı ilk filmi ‘Recep İvedik’le 2008’in, ikinci filmi ‘Recep İvedik 2’yle de 2009’un gişe rekortmeni olan Şahan Gökbakar, 2010’da kendisini zirveye taşıyacak üçüncü filmin çekimlerine başladı.
Yakında Turkcell’in ‘Tosun’u olarak maceradan maceraya koşacak olan Gökbakar’ın üçüncü filminin kadrosu da diğerleri gibi sır. Kardeşi Togan Gökbakar’ın yönettiği filmde, Şahan Gökbakar’ın bu kez içine giren cini çıkarmaya çalışmasının dışında ‘Recep İvedik 3’e dair pek bir şey bilinmiyor.
Alice’yi takip edenler bilirler.
‘Devlet sırrı’ gibi saklanan ‘Recep İvedik 2’nin konusunu yazmıştım. Bu kez Şahan Gökbakar’ın filmde başrolü kiminle paylaştığını yazmakla yetineceğim.
‘Recep İvedik 2’de Starbucks macerası vardı.
Hani bir dizi içecek sipariş etmek istiyor, ama ‘kasiyer kız’ ha bire, “O bizde yok efendim” diyordu.
İşte o ‘kasiyer kız’, ‘Recep İvedik 3’te Şahan Gökbakar’la başrolü paylaşıyor.
Gökbakar’ın ilk filmi; ‘Recep İvedik’in sevgilisi rolündeki Fatma Toptaş’ın yıldızını parlatmıştı.
‘Recep İvedik’ sayesinde yıldızını parlatma sırası bu kez genç tiyatrocu Zeynep Çamcı’da.
23 yaşındaki Çamcı, İstanbul Üniversitesi’nde Radyo TV ve sinema mezunu. Aynı üniversitede yüksek lisans yapan, ‘Derin Uyku’, ‘Küresel Isınma’ ve ‘Pamuk’ gibi kısa filmler yöneten Çamcı, bakalım ‘Recep İvedik 3’le ayağına gelen bu şansı iyi kullanabilecek mi?
Satışı artırmanın yolu yerli dizilerden geçiyorFirmalar çok izlenen TV?dizilerinde yayınlattıkları sanal reklamlarla hedefi tam 12’den vuruyorDizinin başrol oyuncusu, parkta oturmuş. Bir yandan çekirdek yiyor, diğer yandan da torununa nasihat veriyor.
Tam da bu sırada ekranın alt kısmına ‘sanal reklam’ giriyor.
Reklam, çekirdek satan bir firmaya ait. Hedefi tam da 12’den vuran bir reklam. Başarının altın kuralları arasında ne var? “Doğru zamanda, doğru yerde olmak...”
Son yıllarda televizyonların en çok izlenen yapımları diziler olunca, firmalar satışta başarıyı yakalamak için şöyle bir yöntem geliştirdi.
Şirketler, önce hangi diziye reklam vereceğini kararlaştırıyor.
Sonra da, reklam verecekleri kanallarla anlaşıp, kendi markaları olmasa bile, sattıkları ürünün kullanıldığı sahneler yazdırıyorlar senaristlere. O sahne ekrana geldiğinde de, kendi sanal reklamlarını yayınlatıyorlar.
Peki hedeflerine ulaşıyorlar mı?
Motif Kuyumculuk’un ortaklarından Mustafa Kamar’ın şu açıklamasına dikkatinizi çekmek isterim:
“İtalyan Roberto Bravo markasını alıp, iki yıl önce İstanbul City’s ve Ankara Panora’da satışlara başladık. Birçok reklam çalışması yaptık, ama istediğimiz satış performansını yakalayamadık. İlk başta markamızın imajını olumsuz etkiler diye dizilere mesafeli durduk. Ancak ne kadar yanlış yaptığımızı dizilere sponsor olmaya başladıktan sonra anladık. En iyi reyting alan beş dizinin gerek senaryolarına, gerekse reklam aralarına girdik. Hem marka bilinirliğimiz hem de satışlarımız ciddi anlamda arttı.”
Başka söze gerek var mı?
Yeter artık, teşhir edin şu ‘utanmaz’ yapımcıları!Sizi bilemem, ama bana fenalık geldi şov dünyasının ünlü kadınlarının, yapımcılardan ‘ahlaksız teklif’ aldıklarına ya da tacize uğradıklarına dair yaptıkları açıklamalardan.
“Yapımcının biri bana tecavüz etti?”
Ne zaman?
“20 yıl önce.”
Kimdi o yapımcı?
“İsmini söyleyemem...”
İyi de 20 yıl sonra mı aklın başına geldi?
Zamanında niye yargıya başvurup, o ‘tecavüzcü’ye yaptığının cezasını çektirtmedin?
Niye o insanın aynı şeyi başkalarına yapmasının önüne geçmedin?
Bu iddialarla gündeme gelenlerin bu tür sorulara ‘makul ve mantıklı yanıtlar’ verdiğini duydunuz mu?
Ben duymadım.
Son olarak sunuculuk defterini kapatıp, şarkıcılığa soyunan Elif Güvendik katıldı ‘ahlaksız teklif’ aldığını söyleyen ünlü kadınlar kervanına.
Güvendik, albüm yapmak için görüştüğü bazı yapımcıların kendisine ‘ahlaksız teklif’te bulunduğunu iddia etti.
Peki kim bu ‘ahlaksız teklif’çiler?
“İsim veremem...”
O insanlar her iş görüşmesine gelene çekinmeden ‘ahlaksız teklif’ yapabiliyor da, sen niye çekiniyorsun isimlerini vermeye?
O ‘tecavüz’cüler, ‘taciz’ciler çeyrek asırdır bu ülkede cirit atıyorsa bilin ki bu da sizin sayenizde!