Bir haftadır dükkan kapalıydı, çünkü tatildeydim. 4 Eylül’de gittiğim İtalya’dan 11 Eylül’de döndüm. Bu süre içinde bir uçtan bir uca dolaştım ‘Çizme’yi.
Seyahatten dönene, “Yediğin içtiğin senin olsun, gördüklerini anlat” derler.
Geride bıraktığımız hafta Alice olmayınca “Niye yazmadın?” diye email atan okurlarımızı ve telefon açan dostları bilgilendirmek için ‘seyahat rehberi’ niyetine notlar aldım.
Hatta turun 6’ncı gününde Floransa’dan ayrılırken rehberimiz Nehrun İncili, “Cüzdanınızı, pasaportunuzu, önemli eşyalarınızı aldınız mı diye bir kez daha kontrol edin” diye anons yapınca baktım bloknot yok.
Allah’tan otele yakın bir yerdeydik, otobüsle geri dönüp, not defterimi aldım.
‘Klasik İtalya Turu’na güneydeki Napoli’den başladık, sonra Roma, Floransa, Venedik ve Verona’yı köşe bucak dolaştık.
Aslında bu tatil için ilk planımız şöyleydi:
Uçakla ‘Çizme’nin kuzeyine ya da güneyine gidip, oradan kiralayacağımız otomobille 15 günde İtalya’yı bir uçtan bir uca gezecektik.
Böylece hem özgün, hem özgür, hem de ucuz bir İtalya turu yapacaktık.
Çünkü otellerde kişi başı ortalama 30 euro’ya konaklayacak, uygun fiyata bir otomobil kiralayıp özgürce turlayacaktık.
Sağ olsun Baracuda Tour’un sahibi Cem Polatoğlu bize nefis bir 15 günlük yol planı da yaptı.
Ancak ‘kara’daki plan, ‘hava’da gümledi.
Bir de baktık ki uçak biletleri patladı gitti.
Kişi başı 700-800 euro’dan aşağı tarifeli seferle gidip gelmek mümkün değildi.
YURT DIŞI TURLARININ TADI EKSTRA PAKETLERDE SAKLITüm planları çöpe atıp turla gidip gelmeye karar verdik ve 4-11 Eylül tarihlerini kapsayan ‘Klasik İtalya Turu’ satın aldık.
Eşim ve oğlumla çıktığımız İtalya turu için Baracuda’ya kişi başı 1.500 TL ödedik.
Üçümüzün bir haftalık İtalya turunun maliyeti bizim bireysel olarak yapacağımız turun sadece uçak paralarına eşit olduğu için çok da cazipti, ama gidince anladık ki kazın ayağı hiç de öyle değil.
Meğerse satın aldığınız tur paketi, gittiğiniz şehirlerin en güzel yerlerini görüp, keyfini yaşamanıza yetmiyor.
Bu keyfi yaşamak için bütün ‘ekstra turlar’ı da satın almanız gerekiyor ki, bu da neredeyse tur paketi kadar masraflı bir iş.
‘Ekstra tur’ deyip geçmeyin, çok önemli.
‘Klasik tur’, bir filmi renksiz ve sessiz izlemek, ‘ekstra tur’sa aynı filmi HD formatında dublajlı seyretmek gibi.
Biz de bu acı gerçeği THY’nin özel seferiyle Napoli’ye indiğimiz gün anladık.
Biz ‘Klasik İtalya Turu’nu Baracuda’dan satın aldık, ama İtalya’ya Kappa Tour’la gidip geldik.
Üç otobüs dolusu yolcuyu hava-alanında karşılayan rehberler Napoli’de hepimize mini bir şehir turu attırdıktan sonra ‘ekstra tur’ satın almayanları öğlen limanda bırakıp, diğer yolcuları alıp Pompei’ye gitti.
Rehberimiz Napoli’ye giderken de bize, “18.15’te bıraktığımız yerde olanları alıp otele gideceğiz. Oteller hazır, dileyenler 15.00’ten itibaren taksiyle geçebilir” dedi.
ÇÖP ŞEHRİ NAPOLİBavullarımız otobüslerle gittiği için biz gariban bir şekilde başladık Napoli’de turlamaya.
Günlerden pazar.
Napoli’de her taraf kapalı.
Sadece kiliselerin etrafındaki kafeler açık.
Şehir merkezine kadar gitmek istiyoruz, ama içimizde bir korku.
Çünkü rehberimiz havaalanından şehre gelinceye kadar öyle şeyler söyledi ki.
“Cüzdanlarınıza, pasaportunuza, çantalarınıza dikkat edin. Buralar hiç güvenli değil.”
Ayrıca her taraf çöp yığını.
‘Kör olası çöpçüler’ grevde çünkü.
Kiliselerin önleri piknik yapanlarla dolu. Her taraf cam şişe parçaları.
Bizim piknikçileri eleştirenler AB üyesi İtalya’nın Napoli’sine gitsin de piknikçi görsün. Bütün kiliselerin etrafı piknikçi.
İtalya’ya ayak basar basmaz çarpılma ve ayağınızı cam parçalarının parçalama riski varken, “o sokak senin, bu cadde benim” deyip, dolaşmak mümkün mü?
Kafelerde oturarak altı saat geçer mi?
Atladık taksiye doğru Amerikan Oteli’ne.
Otelimiz eski, ama temiz, şirin bir yerdi.
Sabah erkenden kalktık ve düştük yollara.
Turla seyahat ekonomik, ama acayip yorucu.
Çünkü ‘tur’ eşittir haldır haldır koştur dur!
Hedefimiz her yolun çıktığı Roma.
YARIN: Seyahat notlarına devam.