KARADAĞLI’NIN NEŞESİ YERİNDE

“Okyanusu aşıp, derede boğulmak” denir ya, Tamer Karadağlı’nın başına gelen de o...
Sen kalk Amerika’ya git, 750 bin motorcunun katıldığı 74’üncü “Sturgis Black Hills Rally”de yarış. Bazen ceviz büyüklüğünde dolunun yağdığı havada 10 gün boyunca motorla kazasız belasız 3.250 km yol yap. Türkiye’ye gelir gelmez Sturgis’den arkadaşlarının da katıldığı İznik turuna çık,

güneşli bir havada ve dümdüz bir yolda motorunla uç, iki bileğini kır...
Olacak iş mi? Olur, çünkü bu ülkenin rutini budur.
Kurban’da kesilmek üzere 5 katlı apartmanın çatısına bırakılan keçinin korkulukları aşarak atladığı sokakta 13 yaşındaki bir çocuğun ölümüne sebep olduğu bir ülkede asfalta zeytinyağı normal!
Allah’tan Karadağlı’nın üstünde full güvenlik donanımlı motorcu kıyafeti vardı da iki kırıkla atlattı bu kazayı...
İlk kez hasta yatağından kalkıp yanımızdaki kanepeye oturan Karadağlı’nın sağlığı ve keyfi yerindeydi.
Karadağlı, kazayı söylemek için kızını aradığında Zeyno’nun, “Biliyorum baba. Az önce televizyonda ‘Tamer Karadağlı ölümden döndü’ diye altyazı geçti” dediğini anlatırken bir kadın girdi içeri... Girer girmez de şöyle dedi:
“Karın gelince keyfin nasıl da yerine geldi.”
Karadağlı, “Tanıştırayım, annem” deyince, sormadan edemedim:
Kazayı duyar duymaz İspanya gezisini kesip gelen Arzu Balkan’ı mı kastediyorsunuz? Siz “karın” dediniz, ama biz “eski eşi” diye biliyoruz onu... Anne Karadağlı’nın yanıtı, “Eski meski anlamam ben” oldu.
Kazada oluşan kırıklar nedeniyle sağ el bileğine ameliyatla plaka, sol bileğine ise vida takılan Karadağlı, üç hafta sonra yapılan alçılardan kurtulacak. Sanatçı, sağlığına kavuşur kavuşmaz yine kendini motorunun üstüne atacak.

‘İNŞAAT 2 ŞAHANE OLDU’

“Eşkıya”, “Gönül Yarası”, “Her Şey Çok Güzel Olacak” ve “Kabadayı” gibi Türk sinemasının yüz akı birçok filme senarist, yönetmen ya da yapımcı olarak imza atan Ömer Vargı, “İnşaat”tan 10 yıl sonra devamını çekti. Kasımda vizyona girecek “İnşaat 2”nin yönetmeni Ömer Vargı, başrol oyuncuları Şevket Çoruh ve Emre Kınay’la Bebek Balıkçısı’ndaydık önceki akşam.
Ekiple, “Süper bir film oldu” dedikleri “İnşaat 2”yi konuşmadık yemekte... Münevver Karabulut’un katili Cem Garipoğlu’nun intihar edip etmediğini de konuştuk, “Gezici oyuncular”a uygulanan ambargoyu da, Passolig’i de...
Yemeğin yıldızı Şevket Çoruh’tu. Bir TV kanalında yönetici olsam, kesin şov programı yaptırırım ona... Çoruh’un Rizeli şivesiyle yaptığı taklidi çekip Youtube’a yüklesem, vallahi tık’lanma rekoru kırardı. Çoruh’a ilk defa Rizeli şivesini bu kadar güzel yapan bir sanatçı gördüm deyince yanıtı şu oldu:
“Ali Abi, Çoruh soyadını boşuna almadık, Artvinliyiz... Lütfen yani!”
Son bir not olarak da şunu ekleyeyim.
Yemeğin sonunda Cengiz Semercioğlu’nun eşi Berna’nın 3.5 aylık hamile olduğunu, 3 yaşında kızı olan çiftin, bebeklerinin cinsiyetini henüz öğrenmediklerini öğrendik.

GÜNÜN SÖZÜ

“Dilleriyle insanları kıranları, ibadetleri temizleyemez.”
(Hz. Muhammed)