Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kars’ta workshop


Mahsun Kırmızıgül’ün yazıp yönettiği ve başrolünde oynadığı ikinci sinema filmine ilişkin medyada yer alan son haber bir hayli ilgimi çekti.
“Güneşi Gördüm” filminin iki kadın oyuncusu Hande Subaşı ile Demet Evgar’ın yöresel kıyafetler içinde gösteren fotoğraflı haberin anlattığı şuydu:
“Mahsun Kırmızıgül’ün çekimleri devam eden ve 12 Mart 2009’da sinemaseverlerle buluşacak olan ‘Güneşi Gördüm’ filminde rol alan Hande Subaşı ve Demet Evgar, canlandırdıkları karakterlerin gerçekçi olması için 10 gün öncesinden Kars’a geldi. Filmde Doğulu kadınları canlandıran Evgar ve Subaşı, kadınların şivelerini, yaşam şekillerini ve vücut dillerini gözlemlemek için bir süre yöre haklıyla birlikte yaşadı.”
Şimdi Hande Subaşı ile Demet Evgar, aynı şey için Amerika’ya gitse, dönüşte bunun için ne söyleyeceklerdi:
“Oyunculuğumu geliştirmek için workshoplara katıldım.”
Workshop ya da “Atölye çalışması” illa Hollywood’da olacak diye bir kural mı var?
Bu da Kars’ta workshop... Hem de bedava...

Erkan Ocaklı ile bir devir kapandı
Kars’ta workshop
1970’li yılların başında, birbiri ardına çıkardığı 45’lik plaklarıyla tanımıştık onu...
Yazıp bestelediği ve bağlama eşliğinde iç çekerek söylediği “Eminem” türküleriyle fethetmişti Doğu Karadenizlilerin gönlünü...
“Emine”si için yazdığı her yeni şarkı onu biraz daha ünlü yaptı.
Erkan Ocaklı’nın “Emimem”le başlayan müzik yolculuğu 40 yıl sürdü.
40 yıla 40 albüm sığdırdı...
350 besteye imza attı.
İmza attığı şarkılar arasında “Mısırı Kuruttun mu?”, “Ula Ula Niyazi”, “Almanya Acı Vatan”, “Nataşa”, “Ezanlar Bizim İçin” gibi onlarca hit eser de vardı.
Geçen yıl Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda 40. sanat yılı yapıldığında hastaydı... Yakalandığı pankreas kanseri onu bir hayli zayıflatmıştı.
Birbirine küs olan Karadenizli şarkıcıların yıllar sonra Erkan Ocaklı için ilk kez bir araya geldiği gecenin sunuculuğunu da, bir süre önce yine kanserden kaybettiğimiz Osman Yağmurdereli yapmıştı.
Erkan Ocaklı’yı dün son yolculuğuna uğurladık Bağlarbaşı’ndaki Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından...
Hasta yatağında bile müzikten kopmayıp, “Mayıs ayı gelmeden / Helegler dikilir mi? / Kanseri yenen adam / Sevdadan yıkılır mı?” diye bir şarkı yazan Erkan Ocaklı’nın ölümüyle Karadeniz müziğinde bir devir kapandı.
Ocaklı’nın müzik tarzını “Karadeniz müziğini arabeskleştirdi” diye eleştirenler olabilir, ama milyonların diline pelesenk olmuş onlarca hit parça bıraktı ardında... Hem de sadece Karadenizlilerin değil, Türkiye’nin her bölgesinden insanın sevdiği eserler...
Ocaklı, dinleyen herkesi hüzünlendiren “Ezanlar Bizim İçin” şarkısındaki gibi son yolculuğuna, onun için son kez okunan ezanlarla uğurlandı.
Erkan Ocaklı’ya bir kez daha Tanrı’dan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.


Ya eylemciler demir copa kafa atarsa?
Polislerin kullandığı lastik cop tarihe karışacak. Çünkü yapılan planlamaya göre polisler artık sustalı demir cop kullanacak. Bu sustalı demir cop dedikleri de ilginç bir şey. Polisin tuttuğu yeri lastik, eylemciye gelecek yer ise demirden... Yani kafaya bir geldi mi, eylemciyi götürecek türden. Ama buna da çare buldu emniyet. Yeni copu kullanmak için eğitime alınacak polislere, “Bu copla kafaya, kola, diz kapaklarına vurmak yok. Vuracağınız tek yer var, kaba et” diye adres gösterilecek.
Ne yani şimdi? Polis, o kargaşada eylemcilere, “Sizi coplayacağız, bize poponuzu dönün” mü diyecek.
Nereyi bulduysa copu oraya indirecek.
Eylemci, başına inen cop darbesiyle beyin kanamasından mı öldü?
Savunma belli:
“Eylemci copa kafa attı.”