ŞŞov dünyasının yeni yıldızları arasında en sessiz, en efendilerinden biri olan Keremcem bile bunu yaptığına göre artık siz düşünün gerisini...
Keremcem ne mi yaptı?
Keremcem, eski sevgilisi Yasemin Ergene hakkındaki hissettiklerini yeni albümünün bir şarkısına “kustu”...
Bu vurguyu ben yapmadım, bizzat Keremcem yaptı.
İpek Durkal’ın haberinden anlıyoruz ki, eski sevgilisi Yasemin Ergene’nin yeni bir aşka yelken açtıktan sonra, Keremcem’le aşk yaşamadığını söylemesi genç şarkıcının kanına dokundu.
Ergene’nin Anadolu Holding’in veliahtı İzzet Özilhan ile gittiği Reina çıkışında sevgilisinin kırmızı Ferrarisi’ne binerken kendisini bir kalemde silmesine içerleyen Keremcem de oturup, “Sana Ferrari Gerek” adlı bir şarkı besteledi ve bunu da yeni albümüne koydu.
Keremcem’in, “Karınca kararınca sevmeye çalıştım / Haliyle az geldi, sana Ferrari gerekti / Kedim bile benden akıllı / İlk günden tırmalamıştı” şeklinde ilginç sözleri olan şarkıyı niye yazdığını gelince:
“Birileri üzülsün, pişman olsun diye yazmadım. Ama ‘Böyle bir ilişki yoktu’ denmesi canını yakıyor, bağırıyorsun. Gönderme yok, ‘kustuğum’ duygulardan biri.”
Keremcem, söylediklerinde yerden göğe kadar haklı olabilir ki öyle görünüyor.
Keremcem’in yaşadığı aşk acısını şarkıya dönüştürmesi de doğal. Ama Keremcem’in bunu bu denli açık etmesi, adres göstermesi şık durmadı.
Keremcem, Özilhan ailesine gelin olma planları yapan Ergene için, “Daha fazlasını bile hak etti” diye düşünse bile, bunu yapmamalıydı.
Niye mi?
Çünkü Türkiye’de evlilik müessesesine saygı çok önemli.
Ünlü kadınlarla her ilişki yaşayan, “Bunu bana yapmayacaktı” deyip kirli çamaşır ortaya dökmeye kalksa bir tane evli kadın kalmaz sanatçılar arasında...
Üstelik Keremcem, henüz yolun başında...
Bu demektir ki, daha çok canı yanacak.
Hadise: Düm Tek Tek, no köstek, tam destekHadise, Eurovision PR’ına çok erken başladı. Özel televizyonların ana haber bültenlerinden şov programlarına kadar her yerde Hadise var.
Eminim, menajeri Süheyl Atay, şarkıcıyı konuk etmek isteyen bir yığın programdan gelen teklifi de geri çeviriyordur.
Ama ona rağmen ortadaki “hadise” şu:
Eurovision için erken form tuttu...
Hadise’nin Eurovision parçası “Düm Tek Tek” için tutturduğu söylemi de çok tuttum doğrusu...
Düm Tek Tek... No köstek, tam destek...
Siz araştırın, biz yazalım!Bir kere baştan İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) yöneticilerini bütün samimiyetimle kutlamak istiyorum.
“Bir magazin yazarının İSMMMO ile ne alâkası olabilir ki?” diye düşünebilirsiniz. Böyle düşünmekte de haklısınız.
Ancak anlatacağım zaman bana hak vereceksiniz.
İSMMMO yönetimini kutlamamın nedeni son dönemde yaptıkları iki araştırma.
Normal koşullarda bu tür araştırmaları üniversitelerin, akademisyenlerin ve basın kuruluşlarının yapması gerekir.
Üniversiteler, akademisyenler ve gazeteciler bu görevi yerine getirmeyince bu görevi Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler üstlendiler, iyi de ettiler...
Birkaç ay önce dizi sektörüne dair yaptıkları araştırmayı kamuoyuna duyurdular...
Son olarak da ekranlardaki yarışmalara ekonomi penceresinden bakıp, sonuçlarını kamuoyu ile paylaştılar.
İşleri gereği trend olan her şeyi masaya yatırıp incelemesi gerekenler de, her seferinde önlerine hazır bir şekilde gelen bu araştırmalara sayfalarında yer verdiler.
Muhabirlik yaptığım dönemlerde benzer konularda birçok çalışma yapmış biri olarak böylesi araştırmaların ne denli vakit aldığını ve kafa yorduğunu iyi bilenlerdenim.
O nedenle bu araştırmalarda emeği geçenleri bir kez daha tebrik ederim.
“Kılıç” için çember daralıyorRumlar, “Kıbrıs Harekâtı’nda 10 Rum öldürdüm” diyen Atilla Olgaç hakkında “Kırmızı Bülten” çıkarmaya hazırlanıyor.
Türkiye, Güney Kıbrıs’ı tanımadığı için çıkaracakları “Kırmızı Bülten” bizi bağlamaz.
Ama Olgaç, AB’ye üye bir ülkeye adım attığı an tutuklanıp, yargılanmak üzere Güney Kıbrıs’a yollanacak.
Peki Olgaç’a, uydurduğu o senaryo ile Türkiye’ye verdiği zararın hesabını kim soracak?